MAHİ - Yirmi Üçüncü Bölüm

7.5K 1.1K 377
                                    

Yeni bölüm sizlerle canlarım. Bölüm sonu konuşalım. Keyifli okumalar
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık.
Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz...
- Cemal Süreya

Aldı Gitti – Yasemin Göksu

Göğsümün üzerinde oturan ağırlık beni adeta yerime bastırırcasına sıkıştırırken, gözlerimi aralamaya çalıştım. Kulaklarıma dolan belli belirsiz bağırma seslerine karışan gürültü, kendine gelmeye çalışan zihnimi parçalara ayırıyordu. Elimin üzerine dokunan parmakları hissediyordum. Kime ait olduklarını gözlerimi açmadan bile tanımak kalbimi sıkıştırıyordu. Aynı zamanda canımı da yakıyordu.

Mutlu olmam gerekiyordu, olamıyordum.

Bu dokunuşun bana verdiği huzuru yeniden hissetmek için olduğum yerde ölmeyi tercih ederdim fakat o da olmuyordu.

Kalbimin etrafını sımsıkı saran o kasvetli, can yakan kırık cam parçaları her yerime batıyordu, hissediyordum.

Acımasın istiyordum.

Neden bu kadar can yakıyordu?

Aklıma annemin gelmesini normal miydi?

Annemi yanımda istiyordum. Şu anda beni bir tek o anlar, bir tek o teselli ederdi.

Hıçkırıklar bir bir boğazıma dizildiğinde yutkunarak hepsini yok etmek istedim ama onu da başaramadım.

Ben neden hiçbir şeyi başaramıyordum?

Annemi yanımda tutmayı başaramamıştım.

Küçücüktüm ama babam tarafından sevilmeyi başaramamıştım.

Âşık olmuştum, aşkımı anlatmayı başaramamıştım.

Ve şimdi...

Yine mi sevilmeye değer bulunmamıştım?

Birinin dişlerini sıkarak konuştuğunu duyduğumda gözlerimi aralamaya çalıştım. Elimin üzerinde gezinen sıcak, sert parmaklar bir anda durdu. Belli belirsiz varlığını hissediyordum ama artık sabit duruyordu.

Sesindeki hırçınlığı dizginleyeme çalışmadan, "Bu işi hemen çözmen gerek," dedi Bahar. Onu tanıdığım günden beri çok nadir bu ses tonuyla konuştuğuna şahit olmuştum. Benim, sakin ve nahif arkadaşımın sesini böyle üzgün ve hırçın duymak da canımı yakıyordu.

Gerçi şu anda ne duysam ne hissetsem her şey çok fena canımı yakacak gibi hissediyordum.

Bahar'ın cümleyi kime söylediğini önce anlayamadım. Yanımda duran kişinin Ali Asaf olduğunun farkındaydım fakat Bahar'ın onunla bu tonda ve bu kadar mesafeli konuşacağını gözümde canlandıramıyordum.

Ortam bir anda sessizleşti. Hiç kimseden ses çıkmadı. Zar zor almayı başardığım yarım nefeslerin arasında hareketsiz kalarak birinin konuşmasını bekledim. Bir süre sessizlik devam etti ve bu sessizliği bozan kişi yine Bahar oldu.

"Yapmadım de," dedi Bahar isyan eder gibi. Sesinin titreyişi yeniden gözlerime yaşların dolmasına sebep oldu. "Ona bunu yapmadım de." Ufak bir hıçkırık sesi duyduğumda zorla yutkundum.

"Bahar," dedi birisi ve hemen bunun Selim olduğunu anladım. Onun da sesinde hayal kırıklığına karışan hüzün vardı.

"Sen biliyor muydun?" dedi Bahar. Hedefini Selim'e çevirmişti şimdi. Kırgınlığını ve sinirini birilerine yönlendirmeye çalıştığını anlayacak kadar tanıyordum onu. Selim'e kızmasını istemesem de en az Bahar kadar ben de merak ediyordum bu sorunun cevabını.

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin