2

2K 87 94
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar

_____________

Arabayı kenara doğru park ederek durdurdum. Cüzdanımı çantamın içerisinden alarak arabadan inip kapıyı kilitledim. Kalabalık olmadan her sabah geldiğim kahveciye gelerek hızla içeri ilerledim.

"Merhaba Hina hanım."

"Merhaba."

İçeri girer girmez beni tanıyan çalışanlar güler yüzle karşılarken aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdim.

"Hina hanımın kahvesi lütfen."

Çalışanın biri içeri doğru seslenirken tekrar gülümsedim. Buranın daimi müşterisi ve her sabah aynı şeyi aldığımdan artık ne istediğimi bildikleri için sormuyordular.

Kahveyi beklerken telefonumu açarak evde uyuyor olarak bıraktığım sevgilime mesaj yazdım. girmediğini görünce arayarak uyandırmaya çalıştım.

"Hıımmm."

Bir kaç çalıştan sonra açınca uykulu sesini duyunca kıkırdadım.

"Uyanmadın hala uykucu."

"Hayır uyandım. Sensiz uyuyamıyorum ki. Sana o kadar söyledim gitme diye dinlenseydin şu an kollarımın arasında beraber uyuyor olurduk."

"Sevgilim ben bir doktorum. Beni bekleyen hastalarım var senin gibi holding sahibi değilim istediğim saatte gidip geleyim."

"Anlıyorum güzelim. Ben de özlüyorum seni ne yapayım?"

Dediğinde tekrar gülümsemiştim. O sırada hemen yanıma gelip sipariş veren genç kadınla göz göze gelince bana gülümseyerek selam verince aynı şekilde tebessüm ederek selamlamış, Jungkook'a cevap vermiştim.

"Bende çok özlüyorum sevgilim."

"Acaba diyorum şu yıllık iznini kullansan da tatile mi çıksak?"

"Hani tatil hakkımızı yazın kullanacakdık? Öyle konuşmuştuk."

"Öyle ama sen istersen şimdi bile çıkarız."

"Bende çok isterdim sevgilim ama gerçekten bu aralar mümkün değil. Bir çok hastamın doğum dönemi çıkamam maalasef. Konuştuğumuz gibi yazın yapalım."

"Peki güzelim sen nasıl istersen."

"Hina hanım kahveniz."

"Hayatım benim şimdi kapatmam lazım, ararım seni yine."

"Tamam güzelim. Kendine dikkat et, seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

Diyerek, ağzım kulaklarımda telefonu kapattım. Çalışan Eun kahvemi getirince teşekkür edip kahveyi almadan önce cüzdanımı açarak paranın büyük kısmını ödedim geri kalanını ödemek için demir paraları koyduğum yeri açınca bozuk param olmadığını görünce sıkıntıyla of'ladım.

"Çok afedersiniz ben hemen arabadan bozuk para alıp geliyorum."

"Hiç gitmeyin, benden alsınlar."

Az önce gelen kadın yumuşak sesiyle söylediğinde duraksamıştım.

"Çok teşekkür ederim, arabam şuarada zaten."

"Gerçekten sorun değil. Giderseniz gelince tekrar sıra beklemek zorunda kalırsınız."

Dediğinde dışardan gelen karşıdaki üniversitenin kafeye doğru gelen bir grup öğrencisini gösterdi. Gidip gitmeme arasında kararsız kalırken geçileceğim ve hasta randevularım aksayacağı için kabul ederek mahçup bir şekilde geri döndüm.

To Lose | Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin