24

859 66 219
                                    

Hyung'unun konserine de gidermiş bu tavşan kdkdkdjjdjd.

...

Merhaba.

Çok merak ettiğiniz Jimin'in anlatımından bir çok gerçeği öğreneceğiniz gerçekler dolu bölümle karşınızdayım.

Aslında bu bölümü biraz geç yazmak isterdim ama çok kararsız kaldım ve yazmış bulundum.

Lütfen okurken yorum yapmayı unutmayın. Bu bölümden çok umutluyum.

Keyifli okumalar.
____________________

Jimin

"Sağol Lia, sen çıkabilirsin artık."

Odama geçmeden önce kapıdan asistanım Lia'ya gülümseyerek söylediğimde teşekkür ederek ilerlemişti.

Bende içeri geçerken beyaz önlüğü çıkartarak astığımda telefonumun çalmasıyla cebimden çıkarttım.

Sio'nun aradığını görmemle anında açarak kulağıma götürdüm.

"Efendim Sio?"

"Jimin Bey, Bay Jeon'la konuştum, hatta şimdi ayrıldı yanımdan."

"Dediğim gibi söyledin değil mi?"

"Evet efendim, ama ben hâlâ anlamış değilim. Neden gerçeği söylememe izin vermediniz?"

"Maalesef bunu sana söyleyemem Sio, üzgünüm."

"Anlıyorum, önemli değil efendim. Eminim mantıklı bir açıklamanız vardır. Ancak bu yalan bir tek Jungkook beyin hayatını etkilemiyor. Onunla birlikte Bayan Park ve iki bebeğin hayatı söz konusu."

"Biliyorum Sio. Bu yüzden bebekleri değiştirmek istediklerini söylemeni istedim. Şüphelenip peşine düşmesi için."

"Ben gerçekten anlamıyorum. Hem öğrenmesini istiyorsunuz, hem de gerçeği söylemiyor sunuz?"

"Keşke bir çırpıda söyleyebileceğim bir şey olsa Sio... Her neyse, sen Mina hanımdan gözünü ayırma yeter."

"Umarım bir an önce her şey düzelir. Bu arada Mina hanım demişken Bayan Jeon biraz evvel evden çıktı ama benim götürmemi istemedi bende kendisini takip ettim."

Dediğinde gözlerimi sıkıntıyla kapattım. Buraya geliyordu.

"Şu an taksi durdu. Jimin bey burası sizin çalıştığınız hastane."

"Anladım Sio, teşekkür ederim. Sen çıkmasını bekle burdan çıktıktan sonra bir yere gidecek mi bakarsın."

"Tabi efendim. İyi akşamlar."

"İyi akşamlar."

Telefonu kapatarak derin bir nefes alarak sakin kalamaya çalıştım ama bu çok zordu. Buraya boşuna gelmezdi, kesin yine tehditlerini savurarak bir şeyler yapmamı isteyecekti.

Yaklaşan sinir bozucu topukluların sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi sinirle kapatırken kaşlarım çoktan çatılmıştı.

İçeri girmeden önce kendime gelip normal davranmaya çalışarak ceketimi giyindim.

Kapı yalandan bir kez vurulup ben gir demeden aniden açılmıştı. Başımı çevirip baktığımda şaşkın görünmeye çalışmış, ardından onu her gördüğümde yaptığımı yapıp gözlerimi devirmiştim.

"Ne var yine?"

"Sana da merhaba."

Alay edercesine dudaklarından çıkan kelimelerle gözlerimi kapatıp, yumruklarımı sıktım.

To Lose | Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin