"Jimin yalvarırım bunun yalan olduğunu, şaka falan yaptığını söyle!"
Jimin üzgün bakışlarıyla yüzüme bakıp sessiz kalınca kollarından tutarak kendimi durduramadan dolan gözlerimden yaşlar süzülmüştü. Bacaklarımın titrediğini hissediyordum.
"Lütfen bir şey söyle. Sadece şaka yapmak istedin öyle değil mi?!"
"Jungkook...özür dilerim kardeşim."
Başımı itiraz ederek iki yana sallayıp konuşmak için kuruyan dudaklarımı yaladım.
"Linda! O yaptı kesin. Geldi senin haberin olmadan numuneleri değiştirdi!"
"Jungkook...bu imkansız. Numunenin olduğu oda sadece ben de olan kartla açılabilir. Aksi taktirde açmaya çalışılırsa tüm hastane siren sesiyle ayağa kalkar."
Zayıf sesiyle duraksayarak söylediğinde bir şey diyemeden ağlamam şiddetlenerek yere çökmüştüm. Jimin kolumdan tutarak ayakta tutmak istemişti ama başarılı olamamıştı.
Başaramazdı zaten! Hayatımı, kendimi bitirmiştim. Nasıl yapmıştım ben bunu?! Kendime, en önemlisi Hina'ya, aşkımıza nasıl yapabilmiştim?!
Ben onun karşısına nasıl çıkacaktım şimdi?! Nasıl bakardım yüzüne?! Çıkmayı başarsam bile nasıl sarılıp öpecektim onu?!
İki yıldır bu sahte evliliği saklamayı başarmıştım ama bunu nasıl saklayacaktım?! Bu kadarına asla hakkım yoktu.
"Jungkook, kardeşim kalk hadi."
"Ben...ben Hina'ya bunu nasıl yaptım?! Bize bunu nasıl yaptım?! Jimin ben ne yapacağım şimdi?!"
Hıçkırıklarım arasında zar zor konuşarak Jimin'e döndüğümde dolu gözlerini yüzümden kaçırarak çenesini oynattı.
"Bir çaresi elbet vardır. Düşüneceğiz kardeşim. Taehyung haber verelim diğerlerine haber verip benim eve gelsinler, hep birlikte konuşalım."
Jimin beni kaldırarak toparlanmam için odasına götürdü. Diğerlerine bu durumu nasıl açıklayacaktım bilmiyorum ama yardımlarına hiç olmadığım kadar ihtiyacım vardı.
_______
Linda
Jimin yerde perişan bir şekilde ağlayan Jungkook'u içeri götürdüğünde yüzümdeki gülümseme büyümüştü.
O kağıdı açtığında yüzünün ifadesini görebilmek için sabah erkenden hastaneye gelip gizlenerek gelmesini beklemiştim.
Şimdi de gördüklerimle yüzümdeki mutlulukla gözlüklerimi takarak bir gün tam bir aile olarak yaşayacağımız evimize gitmek için elimi karnıma koyarak hastaneden çıktım.
O yıkıldığı anı, yüzündeki pişmanlığı, öfkeyi ve yıkık halini görmek istiyordum. Jeon Jungkook yıllardır yüzüme bakmıyordun, hep o kızın yanındaydın ama şimdi ona giden bütün yollarını kapattm.
Gitsen bile vicdan azabın ona asla eskisi gibi davranmana izin vermeyecek. Yakınlaşamyacaksın, dokunmayacaksın, artık istesen bile onun yanında kalamayacaksın.
Sana eskiden hiç bir şekilde ulaşamazdım ama şimdi aramama bile gerek kalmadan bir mesajımla kapımda olacaksın. Bebeğimize bir şey olur korkusuyla yanımdan ayrılmayacaksın.
Böyle olunca da zamanla aranız açılacak. Soğuk davranışlar ve artık evine gitmemelerle o kız sana soracak ama sen cevap veremiyeceksin.
Gizleyeceğine adım kadar eminim ama ondan vazgeçmeyeceğinide çok iyi biliyorum. Bu yüzden sevgili bebeğimizin babasının kim olduğunu göstermek bana düşüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Lose | Jeon Jungkook
FanfictionHina sevgilisi Jungkook'un evli olduğundan habersizdi.