8

1.1K 62 27
                                    

Arabamı iki yıldır yabancısı olduğum evimin önünde durdurarak aşağı indim. Bu saçma şeye son vermek istiyorsam eğer bir yerde başlamam lazımdı.

Linda'nın arabasına gördüğümde evde olduğunu anlamıştım. Sakin kalmaya çalışarak ilerleyip zile bastım.

İki saniye geçmesine rağmen içimdeki öfke yüzünden kapıya arka arkaya yumruğumla çok sert olmayacak şekilde vurdum. Benimdeki şeytan öyle bir vur ki şu kapı paramparça olsun diyordu.

Ancak sakin kalmak zorundaydım. Öfkeyle bu işi halletmeye çalışsaydım her şeyi daha kötü yapabilirdim. Suçsuzken suçlu konumuna düşmek istemiyordum. O testi yaptıracak, cevabını alır almazda hayatımdan sonsuza kadar çıkaracaktım.

"Hoşgeldin, geçsene?"

Kapıyı açtığında bana gülümseyerek içeri geçmem için kenara çekilmişti. Oyunlarını ortaya çıkarttığımda gerçek yüzünde ortaya çıkacak Linda.

"Seni bekliyorum hazırlanıp hemen gel."

Düz ve otoriter bir sesle söylediğimde anlamaz bakışlarla yüzüme bakmıştı.

"Hastaneye, yalanlarını ortaya çıkarmak için test yaptıracağız. Bunu sen de istemiştin zaten, öyle değil mi?"

Gayet ciddi bir yüz ifadesiyle konuştuğumda Linda düşen yüzüyle gözlerime bakmış, başını sallamıştı.

"Çantamı alıp geliyorum."

Diyerek, arkasını dönüp, sinirle yukarı çıkmıştı. Öyle söylediği için yaptırmayacağımı düşünmüş olmalı ama onun yalandan sözlerine kanacak değildim.

Bir kaç dakika içinde gelmeyince eğilerek merdivenlere bakmıştım. Elindeki telefonu çantasına koyup, paltosunu giyinerek aşağıya iniyordu

Arabaya geçerek gelmesini beklediğimde evden çıkıp, kapıyı kilitleyerek arabaya binmişti. Biner binmez sanki umrumdaymış gibi tripli halini takmayarak arabayı çalıştırarak gaza basmıştım.

...

Arabayı hastanenin otoparkında park ettiğimde sinirle aşağı inerek kapıyı çarptığında gözlerimi devirip arkasından inmiştim.

"Bu yaptığına pişman olacaksın?"

Hastaneye ilerlediği sırada konuşmasıyla yine göz devirerek, hafifçe sırıtmıştım.

"Gerçeklerin ortaya çıkacağı için mi bu kadar gergin ve sinirlisin?"

Aniden arkasını dönüp sinirle bana baktığında yerimde durmuştum.

"Tek bir gerçek var! O da bu bebeğin senin olduğu! İkimizin olduğu!"

Hâlâ itiraf etmeyip, böyle konuşması sinirle çenemi germiş, iki adım atarak dibinde durmuştum.

"İlk olarak, ikimizde çok iyi biliyoruz ki, o bebek benden değil. İkincisi, bu gerçek ortaya çıkar çıkmaz seni hayatımdan öyle bir çıkaracağım ki, sanki hiç olmamışsın gibi. Üçüncü ve en önemlisi, sen dahil ailem de biliyor ki aşık olduğum kadını, öleceğimi bilsem yine aldatmam."

Gözlerinin içerisine bakarak söyleyip dolan gözlerini umursamadan yanından geçerek ilerlemiştim.

...

Testin yapıldığı kata geldiğimizde Jimin'le birbirimizi farketmiş, Linda'yı arkada bırakarak gülümseyerek ona doğru gidip, sıkıca sarılmıştık.

"Hoşgeldin dostum."

"Merhaba Jimin, nasılsın?"

"Beni boşver de asıl sen nasılsın?"

To Lose | Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin