To Lose | Jeon Jungkook

10

Jungkook

"Güzelim?"

"Canım, nasılsın? Ne yapıyorsun?"

"Hyunglarla birlikteyiz güzelim, öyle oturuyoruz. Sen ne yapıyorsun?"

"Ben Lavin'le işten çıktım yemeğe gidiyoruz beraber."

"Sevindim canım, size afiyet olsun."

"Sağol sevgilim. Lavin Taehyung da orada mı diye soruyor?"

"Evet burada yanımda, neden?"

"Acaba bize katılma şansınız var mı?"

"Daha yeni oturduk güzelim...ama siz mekanı falan seçin sonra yine konuşalım olur mu?"

"Tamam, canım sorun değil zaten, ben öylesine sormuştum. Hem akşam yemeğimizi hep birlikte yeriz?"

"Elbette güzelim. Akşamı sabırsızlıkla bekleyeceğim."

"Bende. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

Telefonu kapatıp gözlerimi hüzünle kapattığımda yanımda duran Taehyung hyung elini omuzuma atarak sıkmıştı.

"Geçecek Jungkook. Her şey ortaya çıkacak."

"Nasıl olacak o hyung. İçerideki herif hiç bir şey söylemiyor."

"Sıkma canını, sabırlı ol, halledeceğiz."

Sıkıntıyla nefes alırken başımı olumlu anlamda sallamıştım. İki gündür Hina'nın yanına bile gidemiyor, sadece telefondan konuşuyorduk.

Bu durum canımı çok sıkıyordu, yanına gidince yüzüne bakamayacak gibi hissediyorum. Ondan bu gerçeği saklayamam ama ne tepki vereceğini asla bilmiyorum. O yüzden çok geç olmadan her şeyi delilleriyle birlikte ortaya çıkartıp Hina'yla öyle konuşacağım.

Bu yüzden elimdeki telefonu sinirle koltuğa fırlatıp içeri geri döndüm. Jin hyung karşısında durduğu adamı bana bakarak yerine geçmem için ayağa kalmıştı.

Sandalyeyi ters çevirerek yıllardır tanıdığım adamın hırpalanmış yüzüne bakarak çatık kaşlarımla derin bir nefes aldım.

"Seni dinliyorum Sio."

"Jungkook bey, yemin ederim neden bahsettiğinizi bile bilmiyorum. Ben kimseye yardım etmedim."

"Ben o gece nasıl evden çıktım peki? Kim çıkarttı beni? Senin dışında hiç bir erkek yoktu evde."

"Efendim ben saat bir gibi annenizin emriyle evime gittim."

"Doğru söylediğini nereden bileceğim Sio? Belki yalan yalan söylüyorsun?"

Sio, yaralı yüzünü kırıştırarak yutkunup, kuruyan dudaklarını yaladı. Çok bir şeyi yoktu. Sadece dudağı biraz patlamıştı o kadar

"Telefonum, telefonuma bakabilirsiniz. Eşim gece yazmıştı gelecek misin diye bende cevap yazmıştım yoldayım demiştim."

Böyle söylediğinde Namjoon hyung elini paltosunun iç cebine atarak telefonunu çıkarttı.

"Şifre?"

Namjoon hyung telefonun ekranını kaydırdığında karşısına çıkan engelden dolayı Sio'ya bakarak sormuştu.

"19, 94."

Namjoon hyung şifreyi girip watsapp'a girdiğinde tüm evde bir kadın sesi yankılandı.

"Hayatım, bugün gelebilecek misin?"