Jungkook
Derin bir nefes alarak etrafıma baktım. Cenazeden sonra Gyeom amcaların evinde onlara elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyorduk ama hiç bir işe yaramıyordu.
Yeobin teyze kabristanda baygınlık geçirdiğinde eve getirip doktor çağırmıştık. Gyeom amca ise bir günde gözümün önünde sanki çökmüştü. Kızının fotoğrafı elinden düşmüyor, arada öpüyordu. Onun da tansiyonu çıkıyordu ama umursayacak hali bile yoktu.
Hina da perişan olmuştu. Susmuş, ağzını bıçak bile açmadan sadece gözünden yaşlar boşalıyordu. Lavin onun tek yakın arkadaşıydı. Bu zor zamanlarında şimdi onu da kaybetmişti.
Ağlamaktan dolayı yüzü solmuş gözleri kan çanağına dönmüştü. Onun bu hali beni bir kez daha dağıtmaya yetmişti.
Taehyung desen hayattan adeta kopmuştu. Lavin'i defn ettikten sonra eve gelmemiş çıkıp gitmişti. Mezarlıkta bile zar zor dayanmıştı.
"Şu an bu ortama inanamıyorum."
Yanımda duran Hoseok hyung üzgünce söylediğinde iç çekmiştim.
"Ben de öyle ama yapacak bir şey yok maalesef."
Seokjin hyung ona cevap verdiğinde köşede oturan Jimin bize doğru biraz eğilerek sordu.
"Acaba birimiz Taehyung'un yanında mı olsaydı?"
"Gerek yok. Hepinizin burada olması daha iyi."
"Yalnız Gyeom amca ve Yeobin teyze hiç iyi değiller."
Bu sefer Yoongi hyung cevap verdiğinde Namjoon hyung içeride koltukta onları teselli etmeye çalışan hyung'ların aileleriyle birkikte oturan, bitkin düşmüş kişilere bakarak konuştu.
"Lavin tek çocuklarıydı. Toparlanmaları uzun sürecek."
"Ya yapamazlarsa?"
Seokjin hyung'un cevabına karşı sorduğumda hepsinin bakışları beni bulmuş bir şey diyemeden öylece bakıyorlardı ki, Namjoon hyung'un verdiği tepkiye kadar.
"Seninkiler geldi."
Bana bakarak söylediğinde kaşlarım hafifçe çatılarak kafamı çevirdiğimde annem ve Linda'nın içeri girdiğini gördüm.
Anında tüm vücuduma sinir yayılırken derin bir nefes alarak sakin kalmaya çalıştım.
"Kusura bakma Jungkook ama yüzsüzlüğün de bu kadarı."
"Ne kusuru hyung, her şey düşündüğümüz gibiyse yüzsüz onlara az bile."
Hoseok hyung'un söylediğiyle ona dönmeden cevap verip kalkmak istediğimde Seokjin hyung kolumu tuttu.
"Sakın yalnış bir şey yapma. Sakinliğini koru. Burası cenaze evi."
"Merak etme hyung."
Seokjin hyung'u temin ettikten sonra ayağa kalkarak onlar salona girmeden yanlarına gittim.
"Anne?"
"Oğlum?"
"Ne yapıyorsunuz burada?"
"O ne demek oğlum? Senin arkadaşının eşi vefat etmiş bir baş sağlığına gelmeyelim mi?"
"Seni anlıyorum anne, ben yanındakini kastetmiştim."
Linda sahte üzüntüsüyle başını eğerken annem gerilen yüzüyle sesini alçaltarak konuştu.
"Yanımdaki dediğin senin karın. Benden çok onun gelmeye hakkı var."
"O buradaki her kes için yabancı anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Lose | Jeon Jungkook
FanficHina sevgilisi Jungkook'un evli olduğundan habersizdi.