4

1.6K 68 83
                                    

Öğle arası Lavin'i görebilmek için odamdan çıkarak asansöre doğru ilerleyip bir iki üst kata çıktım.

Asansörden çıkara kolidorda köşeye dönüp odasına doğru gittiğimde bir hastasının teşekkür ederek odasından çıktığını gördüm. Hasta yanımdan gelip geçerken hafifçe başını eğerek gülümseyip selam verince ben de aynı şekilde selam verdim.

Odanın önüne gelip kapıyı çalınca yorgun sesini duyar duymaz kapıyı açtım.

"Merhaba son kesici."

Bana bakmadan söylediğimi duyunca yüzünü buruşturduğunda güldüm. Ona böyle seslenmemden nefret ediyordu ama benim de hoşuma gidiyordu.

"Napıyorsun bakalım."

"Hâlâ ameliyatın yorgunluğunu atmaya çalışıyorum."

"Benim iki-üç saatlik ameliyatlarda bile nasil yorgun oluyorum. Seni düşünemiyorum bile. On iki saat uykusuz kalmak üstelik gece, hiç kolay değil."

"Öyle, neyseki başarıyla bitti. Önemli olanda bu."

"Son kesicinin elinden hangi ameliyat başarısız olabilir ki zaten."

"Ne yapsam şunu söylemeyi bırakırsın?"

"Hiç bir şey."

Anında verdiğim cevapla gözlerini devirdi.

"Öğle yemeği için gelmiştim, inelim mi?"

"Olur aslında. Bir şeyler atıştırıp eve geçeceğim uyumak için. Akşam siz gelene kadat enerji toplayayım."

"İstersen erteleyelim, daha sonra geliriz."

"Ben iyiyim, merak etme. Uyumak bahane, ben kocamı özledim. İşten erken çıkacaktı bunun için."

"Anladım. O zaman bir an önce yiyelim de kocanın kollarına koş."

Ayağa kalkıp gülerek söylediğimde o da kalkmış önlüğünü çıkartıp çantasıyla paltosunu alarak odadan çıkmıştık.

...

"Taehyung senin uzun süren ameliyatlarımdan şikayetçiymiş."

Gülerek söylediğimde yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu.

"Biliyorum. Hep dile getiriyor zaten. Ama napayım, benim de işim bu. İnsalara yardım etmek bana huzur veriyor. Kapının önünde bekleyen yakınlara çıkınca mutlu haberi vermek, onca duayı işitmek güzel hissettiriyor."

"Biliyorum canım. Bende doğumlarda aynı şeyi yaşıyorum. Annelerle bebeklerin ilk anlarına tanıklık etmek, babaların onları ilk kucağına aldığını görmek çok özel bir duygu. Hele ki hamile haberini verdiğim zaman o yüzlerinde ki mutluluğu görmek her şeye değiyor."

Yüzündeki gülümsemeyle başıyla beni onayladığında ben de gülümsedim.

"Mesela dün sabah kafede karşılaştığım genç bir kadın öğleden sonra tesadüfen kontrole bana geldi. Üç haftalık hamile olduğunu söyleyince 'bana dünyaları verdin' dedi. O kadar mutlu oldum ki onu söyleyince."

"Ya ne tatlı. Umarım sağlıkla kucağına alır."

"Umarım."

Dediğimde önündeki noodle yemeğe devam etti. O sırada çalan telefonunun ekranına bakmadan bana bakıp gülerek telefonu işaret etti.

"Dayanamadı arıyor seninki."

Dediğimde, telefonunu ters çevirerek ekranına baktığında gülümsemesi büyümüştü.

To Lose | Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin