geceme doğan ay

twenty two

"Annecim, çıkıyorum ben. " annem iki yanağımı da öpüp, gülümsedi.
"Dikkat et, yavrum. Öğrenince de haber ver nereye çıktığını. "

Sabah köründe kalkıp, Çağanın uyumasını fırsat bilerek kaçıp kendi evimize gelmiştim. Şimdi ise giyinmiş okula gitmeyi ve stajımın nerede olacağını öğrenecektim.
Daha sonra da stajımın olduğu şirkete gidip, elemelerden geçmek falan filan derken baya yoğun bir gün yaşayacağım belliydi. Umarım hemen bu gün başlamazdı da biraz dinlenirdim.

"Naz, nereye gidiyorsun? " arkamı döndüğümde balımı pembe pijamalarıyla gözlerini ovarken yakaladım.
Kucağımı alıp, yanağına kocaman nir öpücük kondurdum.

"Üniversiteye gideceğim, bebeğim. Sen neden kalktın? " sorduğum soruya yükselip heycanla konuştu. "Bu gün annemle Emirin annesi bizi parka götürecek. Hazırlanmam lazım. " dedi tatlı sesiyle. Bu yaşta bunlara ilgi duyması gülmeme neden olmuştu.

"Tamam güzelim. İstersen benim odamdaki bir kaç bakım malzemesini de kullanabilirsin. Ama annene de sor. " o da benim yanağımı öpüp mutlulukla başını salladı.

"Ah güzel kızım. Çekmek zorunda mıydın sen bu halana? " dedi annem sitemle Balımı kucağımdan alırken.
Daha sonra Leyanın ortama giriş yaptığını görüp ona yandan bir bakış attı ve lafını devam ettirdi.

"Zaten seni böyle bırakırlarsa olacağı bu ya. Çocuk şimdi den nelere dikkat ediyor. " dedi iğneleyici sesiyle ayıplarcasına.

Leya göz devirip yanımıza adımladı. "Size de günaydın, gökçe hanım. " annem ise Leyadan beter göz devirip konuştu.

"Gökçe hanımmış. El alemin gelinleri ne güzel anne diyip, saygı da kusur etmiyor. Biz bizimkine daha anne dedirtemiyoruz. "

Leyanın konuşmasına izin vermeden babam ve abim salona giriş yaptı. "Sende annesi gibi davransan Gökçe. Söylediği sözün bir anlamı olması gerekir değil mi? "

Annem babama burun kıvırıp gidecekken abimin davranışıyla laf sokmak için yeniden durdu. Abim leyanın alnından öpüp, "Günaydın meleğim. " dediğinde Leya gülümsedi.

Annem cıklayıp, bahçeye adımlarken konuştu. "Terbiye de kalmamış. Utanmıyorlar hiç bizim yanımızda öpüşüp koklaşmaya. " diyordu ama biliyordum, Leya ve abimin arası kötü olursa en çok üzülen taraf annem olurdu. Aslında Leyayı sevdiğini de biliyordum fakat bazen kayınvalidelik yapası tutuyordu.

Ay inşallah yelizciğimle biz iyi anlaşırız.

"Tamam canım ailem. Günlük gerginlik dozumu da aldığıma göre ben çıkıyorum. Haydi dikkat edin kendinize. "

"Okula mı? " babama başımı salladığımda abim lafa girdi. "Güzelim bekle ben bırakırım seni. "

"Yok abiciğim, kendim gitmek istiyorum. "
Kapıyı çekip çıktım. Gün başlamadan günüm başlamıştı bile.

👅

"

Hocam valla olmaz ya! "
Müdür bıkkınlıkla elini yüzünden geçirdi.
"Kızım, diyorum ki benim yapanileceğim bir şey yok. " inatla başımı salladım.

"Hocam bak isterseniz puanim da kesin ama yemin ederim ben o şirkete gidemem. " hoca usanmadan kaç kez tekrarlafığı sözleri yine söyledi.

"Tuanacım, kızım, sen aslında kendi şirketinize çıkmıştın. Ama böyle bir şey olamayacağı için başka şirkete vermek durumunda kaldık. Ki bu da kesinlikle şu an çıktığın şirket olmalıydı. "

"Anlıyorum ama değiştiremez misiniz? "
Yavaş yavaş sinirlenmeye başladığını anlayabiliyordum. "Değişemem. isimleriniz çoktan verildi bile. Hem bildiğim kadarıyla Mete beylerle aile dostusunuz. "

"Öyle de. Neyse iyi günler size. " adam sevindiğini görebildim. Haksız da değildi. 1 saattir kafasını şişiriyordum.

Kapıdan çıkmamla yeniden oflamıştım.
Çünkü çıktığım yer, Ak holdingdi. Ve ben 2 haftalık bir sürecin Çağanla dip dib egeçireceğime inanamıyordum.

***