geceme doğan ay

twenty five

Dumanı tüten kahvemden ilk yudumumu almış ve sıcaklığından ötürü dilim yandığı için yüzümü buruşturmuştum.

"Turuncu elbiseyle mavi değil yeşil ayakkabı olurmu bi kere. " dedim Beyzayla olan kombin eleştirilerimize geri dönerek.

Kafasını salladığında Çağanın odasından gelen bağırma sesi duyuldu. Herkes şaşkınlıkla ayağa kalkarken, odanın kapısı açılmış ve çağanın kaslı bedeni görünmüştü.

"Çağan bey? " Çağanın asistanı Melis kekeleyerek ne olduğunu anlamaya çalıştı. Çağan sinirden parlayan gözlerini etrafta gezdirmeye başladı. Benim üzerimde bir kaç saniye oyalanmış ama vakit kaybetmeden yeniden gözlerini etrafta gezdirmeye başlamıştı.

"Melis, Sinem odama! " Demişti kükreyek ve odasına girmişti.
Onun hemen arkasından Melis ve Sinem de aceleyle odaya girince , kahvemi bir şeyler anlatan beyzanın elini tutuşturmuş bende içeriye girmiştim.

Tabiiki de bu sahneyi kaçıramazdım.

Çağan beni görünce sandalyesinden kalkmış ve nazikçe kolumdan tutarak sandalyesine oturtmuştu. Kendiside arakama geçip öne doğru eğildi ve konuşmaya başaldı.

Sinem şaşkınca bizi izlerken yarım ağız ona güldüm.

"Sinem, bana anlatacağın bi' şey varmı? " sinem Çağanın onunla konuşmasına memnun gibi bakmış ve konuşmuştu.

"Ne'ylei lgili, Çağan bey? "

"Ekin arslanla ilgili. " dediğinde Sinemin bakışları bozguna uğramış gibi bana kaymıştı. Alayla ona bakıp Çağanın farketmemesi için diğer tarafa baktım.

"O kim? Tanımıyorum ben öyle birisini. " dedi gözlerini kaçırarak.
"Yalan söyleme. " dedi Çağan sakin kalmak ççin dişlerini sıkarken.

"Anlamıy-" Çağanın bağırmasıyla Sinem susmuştu. "Anlatayım o zaman, haftalarca üzerinde çalıştığım “luxury hotel” in çizimini çalıp verdiğin kişiden bahsediyorum! "

"Ben öyle bir şey yapmadım. " Çağan sinirle gülüp masanın diğer tarafına geçti. "Bak her türlü kovulacaksın, itiraf edersen tazminatını alarak elin ayağın temiz bu işten sıyrılırsın ha yok inkar etmeye devam edersen bu iş mahkemeye kadar uzar. "

Yapmamışı da değildi aslında. Ama bunu benim başıma kalmasını sağlayacaktı. Arkadaşıyla konuşurken duymuştum. Planı beni böylesine Çağanın gözünde küçük düşürmek ve kovulamı sağlamaktı. Ama kim olduğumu araştırmamak gibi küçük bir hataya kapılmıştı.

"Bu kız yaptı! " dedi Sinem büyük bir öfkeyle eliyle beni göstererek. "Sen yaptın! Tehdit etmiştin beni. Ben hiç bir şey yapmadım, yemin ederim! "

Elimi göğsüme koyarak şaşkınca ona baktım. "Benim ne alakam var ya. Uslu uslu oturuyorum şurda. Hem hırsız hem yalancı. "

Sinem beni takmadan Çağana döndü. "Bu sizi ayartmaya çalışıyor, onu uyardığımda da beni tehdit etmişti. Orospu bu kı-"

"Sevgilim hakkında doğru konuş! " diye kükreyince Çağan İki çift göz şaşkınca bana dönmüştü.

Çağan ise kızın kolundan tutarak ayağa kaldırmış ve eliyle kapıyı göstermişti. "Defol! "

"Melis, danışmaya tazminat işini halletmesini söyle. Sende pılını pırtını topla ve defol."
Melis alelacele kızın odadan götürünce sadece ben ve Çağan kalmıştık.

Çağan sakin kalmak için odanın içinde volta atarken ayağa kalkıp karşısına geçtim. Durunca ellerimi göğsüne koymuş ve ufak ufak okşamaya başlamıştım.