Bu halde eve gidemeyeceğim için, taksiye sahil kenarında durmasını söyledim.
Parayı verip, üstünü almadan taksiden indim ve boş bir banka doğru yürümeye başladım.Banka oturup, çantamdan telefonu çıkardım. Ülküyü arayıp bekledim.
Bestyy aranıyor...
"Alo, bebeğim. "
"Hilal, " dedim burnumu çekerek.
"Aşkım, sen iyi misin? "
"İyiyim. Sana attığım konuma gelebilir misin? "
"Çıktım bile evden. "
"Dur. Uzun birşey getir. Pantolon ya da elbise fark etmez. Hem kolları hem paçaları uzun olsun. "
"Getireyim de, bu sıcakta niye uzun kollu giyiyorsun? Sen iyi olduğuna emin misin? "
"Eminim, Ülkü. Çabuk ol biraz. "
"Tamam, canım. 10 dakikaya oradayım. "
Telefonu kapatıp, çantama koydum. Arkama yaslanıp derin bir befes aldım.
Bu gün gördüğüm Çağan gerçekmiydi.
İnanasım grlmiyordu. Bana zarar verecek derecede gözü dönmüştü.Bir anlık sinir de değildi. Öyle olsa, ağlayışımın ya da dizlerimi yaralayışımın farkında olurdu. Ama o kolumu sıktığının bile farkında değildi.
Düşünüyorum da Emreler olaya müdahele etmeseydi, n'olurdu? Daha ileri gidip, başka sözler mi söylerdi?
Ya da bana tokat mı atardı? El mi kaldırırdı?Yapmaz demiyordum, çünkü diyemiyordum. Düne kadar Çağan sana böyle davranacak deselerdi, gülerdim.
Düşünmeyi bırakıp, ne zaman aktığını anlamadığım göz yaşlarımı sildim.
Kalkıp, caddenin karşısındaki kafelerden birine girdim.Şansıma kafe, çalışanlar dışında bomboştu.
Bir masaya oturduğum da tek kolumu masaya koyup başımı da üzerine koydum.Tamam diyelim ki yaşandı. Pekiya bundan sonrası? Çağanı affedecek miydim?
Hatalı değilim, demiyorum fakat Çağan abartmamış mıydı?Kesinlikle fazla ileri gitmişti. Bir ilişkiyi yürüten iki temel şey; saygı ve sevgi.
Saygı gittikten sonra, sevginin ne anlamı vardı ki?Dolan gözlerimi silmek için başımı kaldırdığımda, karşımda otıran Ülkü ve Ardayı gördüm.
"Euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim. " dedim baş parmağımı dişime vururken.
"Siz ne zaman geldiniz, be! İnsan bi' ses veriri. "
"Biz ses verdik vermesine de, ne düşünüyorsan artık, duymadın. " dedi Arda şüpheyle yüzümü süzerken.
Başımı eğip bir cevap vermesiğimde, Ülkü sandelyesinde kalkıp yanıma oturdu.Beni göğsüne çekip, başıma bir öpücük kondurduğunda ağzımdan "hiii" gibi bir nida çıktı. Ülkü telaşla geri çekilip, beni baştan dibe süzdüğünde dizlerimi gördü.
Eliyle ağzını kapatıp, "Naz, noldu kızım sana!? " dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
geceme doğan ay
RomantikKitap cinsel iceriklidir. Kurguya baslarken onemsemiyordum, ama artik karsi olmasamda desteklemiyorum. Kitap bitince duzenleyip o kisimlari silecegim, simdilik boyle. Okumadan once bunu goz onunde bulundurursaniz sevinirim. <3 "gece aslında zifiri...