Keyifli okumalar!
Aresin anlatımından;
Berra'nın geldiğini görmemle ona gülümsemiştim.
Beni görünce bana doğru gelmeye başlamıştı. Birinin ona çarpmasıyla durmak zorunda kaldığında kaşlarımı çatmıştım.
Çocuk onunla konuşmaya başladığında Berra ona gülümsemişti.
Neden ona gülümsüyordu?
Onu kıskanmıştım.
Çocuğun elini Berranın omuzuna koyduğunu görünce daha fazla dayanamamıştım. Yanlarına gidince çocuk beni görmesine rağmen elini indirmemişti.
Kaşlarım çatık bir halde Berraya bakınca çocuğun elinin altından çekilmişti. Sonunda çocuk gidince Berra hanım yanıma teşrif edebilmişti.
"Neden ona gülümsedin? Kimdi o çocuk?" dediğimde "Okuldan bir arkadaşım." dedi.
Ona hâlâ çatık kaşla baktığımı fark ettiğimde surat ifademi düzelttim.
İfadesiz bir yüzle ona bakmaya devam edince "Kıskandın mı yoksa?" demişti.
"Evet. Sevgilimi kıskanmamdan daha doğal bir şey yok." dediğimde sesim soğuk çıkmıştı.
Cümlelerime gülümseyen Berra "Tamam kızma. Bir daha dokunmasına izin vermeyeceğim." dediğinde buna onun izin verdiği gerçeğiyle yüzleşmiştim.
Suratımı astığımda şu ana kadar kardeşimi bile bu kadar kıskanmadığımı fark etmiştim.
"Yani ben kıskanmasam izin verecektin." dediğimde "Yok izin vermezdim. Zaten insanlarla fazla temas kurmayı sevmiyorum." demişti.
Benimle de temas kurmayı sevmiyor olabilir miydi?
Neyim vardı benim? Regl dönemindeki kızlar gibi davranmayı kesmeliydim.
"Yanlış anlama lütfen. Sevgilim bu genellemeye girmiyor." dediğinde bana yaklaşmış, yanağımdan öpmüştü.
İstemsiz yüzüme bir sırıtma gelince Berra görmesin diye ciddi durmaya çalıştım.
Hemen yumuşamamam gerekiyordu. Bu kız ayarlarımda oynamıştı ama iyiki de oynamıştı.
Yüzüme bakınca "Özür dilememi mi istiyorsun?" dediğinde onaylamaz biçimde kafamı salladım. "Hayır. Tamam affettim seni ama bir daha seni erkeklerle yakın görmek istemiyorum." dedim.
Özür dilemesini sevmiyordum. Birinin çok fazla özür dilemesi sizi bunaltırdı. Berra yaşadığı güven sorunlarından dolayı hayatına kimseyi almıyordu. Uzun zaman sonra hayatına girmiştim ve beni kaybetmek istemediği için özür dilemek gibi bir yönteme sıkça başvuruyordu. Onu hiç bir zaman yanlış anlamamıştım ama hep yanlış anlarım diye korkuyordu. Onun üzerindeki bu baskıyı azaltmak için ona özür dilemeyi yasaklamıştım. O bunu bilmiyor olabilirdi ama her şey onun iyiliği içindi.
Bana sarıldığında sarılışına karşılık vermiştim. Kokusunu içime çekerek başından öptüğümde "Çok mu özledin beni?" demişti.
"Evet. Bana ceza vermek istersen uzak durman yeter. Sana ne zaman bu kadar alıştım bilmiyorum ama iyiki de alışmışım." dediğimde gülümsediğini fark etmiştim. Benden ayrılmadan yüzüme baktığında "İyiki sana yazmışım. Hayatımda verdiğim tek doğru kararsın mutluluk kaynağım." demişti.
Gülümsediğimde "Bunu senin sesinle duymak hâlâ çok güzel hissettiriyor." dedim.
Gülümsediğinde arka taraftan bir düşme sesi gelmişti.
Berra benden ayrıldığında güvenlikçi ve yanındaki üç ögrenci bize bakıyordu.
Eyvah! Kaçmalıydık. Hemde hemen.
Berranın elini tutup okul bahçesinden çıktığımızda Berra şaşırsa da bana ayak uydurmuştu.
Okulun arkasına koşmaya başladığımızda güvenlikçi hâlâ arkamızdan geliyordu.
Bu adam neden peşimizi bırakmıyordu?
En son okulun civarındaki kafeye girdiğimizde adam önümüzden geçmişti.
Berrayla birbirimize bakarken nefes nefeseydik.
"Neden koştun? Onlara söyleyebilirdik." dediğinde "Olsun hayatımıza olay kattık." dedim.
Adamın geri döndüğünü gördüğümde Berrayı kendime çekmiştim.
Bizi tanımasın diye yapmıştım ama hesaba katmadığım bir durum vardı. Burun burunaydık.
💣💣💣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZARIM! ~ TEXTİNG
Teen FictionRastgele numaraları sallayan bir kızın konuşmaya başladığı kişi hayatını derinden etkileyecektir. B: Fazla üzülmemek için hayal kuramıyor olmam çok acı... B: Hiçbir şeyi takmadan yaşayabilsem keşke B: Çok fazla keşke var hayatımda B: İyikim olur mu...