Rastgele numaraları sallayan bir kızın konuşmaya başladığı kişi hayatını derinden etkileyecektir.
B: Fazla üzülmemek için hayal kuramıyor olmam çok acı...
B: Hiçbir şeyi takmadan yaşayabilsem keşke
B: Çok fazla keşke var hayatımda
B: İyikim olur mu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Berranın anlatımından;
Ayağımı köpek ısırdığı için Aresle taksiye binip hastaneye gelmiştik.
Kuduz aşısı olacaktım mecburen ve aşı olmaktan nefret ediyordum. Başka derdim yokmuş gibi bir de kol ağrısı çekecektim. İşkence gibi. Aşıyı koluma yapan hemşireye attığım kötü bakışları gören Ares "Acıtıyor mu?" diye sormuştu.
Hemşire iğneyi konumdan çıkarırken "Yok o kadar acıtmıyor ama ağrısının şimdiden başladığını hissediyorum." demiştim.
Hastaneden çıktığımızda yürümekte zorlandığım için Aresten destek alıyordum.
"Bu halde eve gitmesen olur mu? Sana evimi göstermek istiyorum." dediğinde şaşkınlıkla ona bakmıştım.
"Evin mi var?" dediğimde "Evet. Genellikle Aslıgilin yanındayım ama bazen çok bunaldığım için babam almıştı. Sevgisini parayla gösteren bir baba olduğu için belki de sevinmeliyim." dedi.
Sonlara doğru sesi kısıldığında dayanamamış yanağını öpmüştüm.
Neşeli tutmaya çalıştığım sesimle "Üzülme. Artık ben yanındayım. İstesen de istemesende bol bol sevgiye mağruz kalacaksın." dediğimde gülümsemişti.
"İstememe gibi bir durumum hiçbir zaman olmayacak çünkü seni seviyorum. Hep seveceğim." dediğinde kalp atışlarım bu ani itirafı karşısında hızlanmıştı.
"Bende seni seviyorum." dediğimde yanağımdan öpmüştü.
Bir taksi durduğunda binmiştik. Adresini şoföre söylediğinde anneme bir arkadaşımla kalacağım diyerek haber vermiştim.
Saat 23.00'dı. Aresle beraberken zaman çok hızlı geçiyordu.
Evine geldiğimizde Ares taksiden inmeme yardımcı olmuştu. Anahtarıyla apartmanın dış kapısını açtığında apartmanı inceliyordum. Beş katlı bir apartmanda oturuyordu.
Asansöre bindiğimizde üçüncü kata basmıştı. Aynadan kendime baktığimda dağılmış olduğumu fark etmiştim.
Saçlarımı düzelterek biraz toparlanmaya çalıştığımda Ares "Her halinle güzelsin." demişti.
Bu çocuk cidden bana aşıktı yoksa dağılmış saçlarım uykusuzluktan moraran gözaltlarımla bence hiç güzel gözükmüyordum.
Ona güzel olmadığımı söyleyecekken asansör durmuştu ve inmiştik.
Evinin kapısının önüne geldiğimizde kapıyı açmış ve önden girmişti. Eliyle içeriyi göstererek "Evime hoşgeldin." dediğinde gülümseyip "Hoşbuldum." dedim.
İçeri girdiğimde giymem için bir terlik vermişti.
Bana oturma odasını gösterdiğinde oraya girip incelemeye başlamıştım. Sade bir evi vardı ama güzeldi. "Hemen geliyorum." deyip tahminimce odası olan yere gittiğinde üzerini değiştirip gelmişti. Elindeki kıyafetleri gösterip "Bunlar Aslının. Rahat bir şeyler giymek istersin diye düşündüm." dediğinde "Teşekkür ederim." demiştim.
Odasına gidip giyindiğimde Aslının kıyafetleri biraz bol gelmişti. Hep kendine bol gelen kıyafetleri giyiyordu. Odadan çıkmadan önce odasına bakmıştım. Masanın üzerindeki parfümlere baktığımda bir tanesini alıp koklamıştım. Biraz farklı bir kokuydu ama güzeldi. Diğerini alınca bunun her zaman kullandığı parfümü olduğunu anlamıştım. Koklamaya devam ederken Ares "Benim kokumu benim yanımda da alabilirsin sevgilim." demişti. Onu beklemediğim için hafif irkildiğimde "Korkuttum mu?" dedi arkadan sarıldı.
Kafasını omuzuma koyduğunda "Yok sadece beklemiyordum." demiştim sorusuna hitaben.
Boynumu öptüğünde elimdeki parfümü bırakıp ellerimi karnımın üzerindeki ellerine koymuştum. Bir kez daha boynumdan öptüğünde anın tadını çıkararak gözlerimi kapatmıştım.
"Film izleyelim mi?" diyen Arese "Olur." demiştim. Odasından çıkarken hâlâ yürumekte zorlandığım için beni kucağına almıştı.
Beklemediğim için hafif bir çığlık atarken "Ne yapıyorsun belin ağrıyacak." demiştim.
Bana bakıp "Ağrımaz. Kuş kadarsın zaten." dediğinde gülümsemiştim.
***
Film izlemeye başlayalı bir saat olmuştu. İkimiz de yarı oturur pozisyondaydık. Omuzuna uzanmıştım ve kucağımdaki mısır kabından yerken arada onun ağzına veriyordum.
Film sıkıcı olmaya başlamıştı uykum geliyordu ama uyuyamıyordum yine. Saat gece yarısını geçmişti.
Mısır kabını önümüzdeki orta sehpaya bırakıp Aresin bacaklarına kafamı koymuştum. Alnımdan öptüğünde saçlarımı okşamaya başlamıştı. Huzurlu hissettiriyordu. Bir süre öyle kalınca gözlerim istemsiz kapanmıştı.
Sanırım artık uyku sorunum olmayacaktı çünkü Ares her sorunumu çözdüğü gibi uyku sorunuma da çözüm bulmuştu.
