Keyifli okumalar!
A çevrimiçi
A: Aşağıdayım.
Görüldü 09.46
B: Tamam geliyorum.
A çevrimdışı
B çevrimdışı
Berranın anlatımı:
Telefonumu çantama atıp aşağı indiğimde Aresi motorunu duvara sabitlerken bulmuştum.
Beni görünce gülümseyip bana sarılmıştı.
Sarılışına karşılık verdiğimde içim mutlulukla dolmuştu.
Ondan ayrılıp yüzüne baktım.
"Nereye gideceğiz? Sinema? Lunapark?" dedim.
"Neden vakit geçirmek için klişe yerlere gidiyoruz? Farklı bir yere gidelim." dediğinde elini uzatmıştı.
Gülümsedim.
Elini tuttuğumda yürümeye başlamıştık.
"Kitaplarda ve filmlerde genellikle bir ilişkide hep erkekler kızları bir yere götürür. Bizim hikayemiz farklı olsun. Sen beni bir yerlere götür." dediğinde bütün bunları düşünen aklına hayran olmuştum.
"Doğru söylüyorsun aslında. Nereye gideceğimizi buldum bile. Sadece beni takip et." dedim.
"Senin yanındayım zaten güzelim, takip etmeme gerek yok."
Kafamı olumlu bir şekilde salladım. Onun yanındayken bazen beynim işlevini yitiriyordu galiba.
Yürümeye devam ederken aklıma gelen düşünceyle sırıttım.
"Ares?"
"Efendim güzelim?"
"Ares?"
Amacım bana ne kadar sabredebildiğini ölçmekti.
"Efendim bitanem."
Onun ağzından bu tarz sahiplik eklerini duymak hoşuma gidiyordu.
"Ares."
"Efendim canım."
"Ares?
"Berra'm?"
Düşmemeliydim.
"Ares?"
"Hayatım."
İşte buna feci düşmüştüm. Kısa sürede hayatı olmayı nasıl becermiştim bilmiyordum ama iyiki de becermişim.
"Ama düştüm." dediğimde "Beni test ettiğini anlamıştım." dedi.
Gözlerinin içine bakıp sırıttığımda "Anladığını anlamıştım." dedim.
Gülümsedi.
Birden gördüğüm kapıyla sırıtıp kapıya yürüdüm. Tabi Ares de benimle gelmişti.
Birden kendimizi hiç tanımadığımız birilerinin düğününde bulmuştuk.
Ares şaşkınlıkla "Bu cidden klişe değil." demişti.
Klişeye neden bu kadar takmıştı bilmiyordum ama böyle olması beni mutlu ediyordu.
Ares şaşkınlığını atlattığında elini belime koyup beni dans eden çiftlerin arasına çekmişti.
Aslında buraya gelirken düğün yemeği yemeyi planlamıştım ama bu da olurdu.
"Buraya yemek için gelmiştim." dediğimde "Tamam yemek de yeriz." demişti.
Gülümsediğimde alnını alnıma dayamıştı.
Dans ederken gözlerine bakmaktan kendimi alamıyordum.
Bütün gökyüzü gözlerinde toplanmış gibiydi.
Müzik bitince durmak zorunda kalmıştık.
Ares elimi tutup beni yemek bölümüne getirdiğinde yemek dolduran ablaya iki kişilik istediğini söyleyince abla sorgulamadan doldurmuştu.
Yemeklerimizi alıp boş bir masaya oturduğumuzda ben yemeye başlamıştım bile.
"Yavaş ye. Acelemiz yok." dediğinde sırıtmaktan kendini alamıyordu.
Yüzümde komik bir şey mi vardı?
"Yüzümde bir şey mi var?" dedim en sonunda dayanamayarak.
Kafasını sallarken telefonunun ekranını yüzüme tutmuştu.
Yediğim yemek ağzıma bulaşmıştı.
Gözlerimi kıstım ve sinirle "Filimlerde ve kitaplarda erkekler sevgililerinin ağzını peçeteyle siliyor, benimki bana gülüyor ya." dedim.
Ağzımı peçeteyle silmeye başladığımda "Biz normal değiliz ki. Herkesin yaptığı şeyleri yapmıyoruz fark ettiysen. Yoksa kim sevgilisini düğüne getirir?" demişti.
Haklıydı.
Onu onaylayınca bir adamın bizim masaya geldiğini fark etmiştim.
Yanımıza gelen adam "Siz davetli misiniz?" dediğinde ben hemen "Evet. Gelinin arkadaşıyım ben." dedim.
Düğün sahibiydi galiba.
Bizi duyan gelin "Seni ilk kez görüyorum." dediğinde düğündeki herkes bize bakmıştı.
Sahte bir alınganlıkla "Aa beni hatırlamadın mı Ezgi?" dedim.
İyiki geldiğimde gelin arabasındaki 'Ezgi&Mehmet' yazısını okumuştum.
Ares elimi tuttuğunda usulca kapıya yaklaşmıştık.
"Seni tanımıyorum. Neden hatırlayayım?" diyen Ezgiye 'gıcıksın.' bakışı atmıştım.
Damat arkadaşlarına "Ne duruyorsunuz? Yakalayın parasını versinler." dediğinde Aresle kapıdan çıkmış, arkamıza bile bakmadan koşmaya başlamıştık.
💣💣💣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZARIM! ~ TEXTİNG
Teen FictionRastgele numaraları sallayan bir kızın konuşmaya başladığı kişi hayatını derinden etkileyecektir. B: Fazla üzülmemek için hayal kuramıyor olmam çok acı... B: Hiçbir şeyi takmadan yaşayabilsem keşke B: Çok fazla keşke var hayatımda B: İyikim olur mu...