***
Slytherin masasında oturan çocuk rahatsızca olduğu yerde kıpırdandı. Kesinlikle yemek yemek istiyordu ancak Ravenclaw masasındaki genç kızın onu izlediğini bilirken asla rahat değildi. Masaya oturduğundan beridir kendisini izlemişti ve bu tuhaf bir şekilde onun tüylerini ürpertiyordu. Melez YN Crownes kesinlikle çok zeki, yardımsever ve güzel bir kızdı. 6. Sınıf öğrencisi kız onunla yaşıttı. Evet, kızın kendisine olan ilgisi farkedilmeyecek gibi değildi. Kız güzel ve zekiydi ama...o bir melezdi. Onunla yan yana görünse bile annesine haber uçardı ve bu başına büyük bir bela açardı. Ona bir şans vermek istiyordu ama abisinin evden kaçmasının üzerine anne ve babası ona daha fazla düşer olmuştu. En ufak adımını dedektif gibi izliyorlardı.
Üstelik abisi hakkında o kadar hakaret dolu mektubu annesine gönderdikten sonra kızla konuşursa kendi benliği ile çelişirdi. Onu umursamamaya çalışarak yemeğini yemeye başladı. Kafasını kaldırıp kıza baktı ama kız salonun çıkış kapısına doğru gidiyordu. Zeki ve güçlü bir cadı olan YN geçen yazdan beri babasından zihnefend dersleri almıştı. Eh, bu sayede de az önce çocuğun düşüncelerini okuyabilmişti. Kolay olmasa da o an aklından geçen herşeyi görmeyi başarabilmişti. Üstelik çocuk safkandı ve onun eğitimi elbette fazlaydı. Bir anlık boşluğundan dolayı zihnine bakabilmişti. Farkettirmemek için de fazla kurcalamamıştı.
Çocuğun zihnindeki cümleler onu incitmişti. Baktığı için pişman olmuştu. Kendisinden hiç hoşlanmasaydı bile bu kadar incinmezdi ama hoşlansa bile onunla olamayacak oluşu kızı üzmüştü. Kızlar tuvaletine doğru gittiğini farkedememişti. Ayakları ona yön veriyordu. Ardından büyük salondan çıkan 3 Slytherin öğrencisi ise kız hakkında kesinlikle güzel düşünceler kurmuyordu. Asil ve soğuk Black'e olan bakışlarını elbette farketmişlerdi. Bu kızın ne cüretle ondan hoşlandığını kavrayamamışlardı. YN tuvalete girip ellerini yıkadığında Mrtyle ortalarda yoktu.
Slytherin 3'lüsü kızlar tuvaletine girdiğinde YN onların varlığını hissetmiş ama farkında değilmiş gibi ellerini yıkamaya devam etmişti. Kızlar tuvaletinin kapısının kilitlendiğini tahmin etmesi zor değildi. Onlara belli etmeden belinde ki asa kemerinden asasını aldı ve ardı ardına iki tane sersemlet ile ikisini vurmayı başardı. 3.cüye geldiğinde ise Charlie Casanova çoktan farkedildiklerini anlamış ve kıza Stupefy atmıştı. Kız büyüyü engellemeye fırsat bulamadan geriye uçtu. Duvara çarpmadan hemen önce kendisini yavaşlattı ve yere yumuşak bir iniş yaptı.
Dizleri zemine -yumuşakta olsa- düşmekten dolayı ıslanmıştı.
"Ne istiyorsunuz benden?" Hemen ayağa kalktı ve asasını uzatıp sordu. Charlie ise onunla konuşmaya bile gerek duymadan bağırdı, "Aqua Erecro!" Kız sinirden neredeyse gülecekti, sessiz büyü yapmayı bile bilmeyen salaklar ile uğraşıyordu resmen! İçinden büyüyü söyledi, 'protego' sıcak su hafif şeffaf mavi bir kalkana çarpıp tuvaletin zeminiyle buluştu.
Sessizce fısıldadı, "Cendravero..." Charlie ise sadece dudaklarının hareket edişi görmüştü. Üzerine gelen ateş toplarının yarısını engellemeyi başarabilmişti ama üzerine çarpan iki ateş topu cübbesini yakmıştı. Çığlık atmayı kesip şu ile söndürdü ama kız hızlı bir manevra ile 'immobulus' yaparak onu hareketsizleştirdi. Anasını bile hareket ettiremiyordu. Kız asasını elinden çekip aldığında büyüyü kaldırdı ve kendi asasını ona doğrultarak, "Konuş. Crucio yapmaktan hiç çekinmem. Unutma bu senin asan. Hem suçlu bulunursun hemde canın yanar! Ne istiyorsunuz benden?" Çocuk bakışlarını ondan çekip arkasına baktı. YN onun yaptığı için yaptı ve arkasına baktı. Sok olmuş bir biçimde onları izleyen Regulus Black görmeyi beklemiyordu. Yerde yatan iki kişi, Charlie Casanova ve kendi asasını ona karşı kullanmakla tehdit eden YN Crownes.
"Burada neler oluyor?" Şok ifadesinden kurtuldu ve ifadesiz bir şekilde sordu. YN oni gördüğü anda asasını indirdiği için Charlie hareket etti ve hemen asasını akıp kıza doğrulttu, "Şimdi birşey yapabilecek misin bakalım seni Bulanık!" O bir büyü yapacağı esnada Expelliarmus büyüsü kıza ait değildi. Regulus çocuğun asasını havada yakalamış ona kötü kötü bakıyordu, "Derhal müdür odasına Casanova." Sakin görünen sesin altında büyük bir soğukluk yatıyordu, Charlie hemen savunmaya geçti.
"Ama Regulus, bu aptalı mı savunacaksın?" Regulus daha da hiddetlenmiş göründü, "Ben bina başkanıyım, sana müdür odasına dedim!" Yerdeki iki kişiyi çözdü ve onları müdür odasına gönderdi. Regulus kızın kendisine olan şaşkın bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak onları müdüre götürdü. Günler sonra onların aldığı büyük ceza tüm okulda hızlı bir şekilde yayılmıştı. Tek başına bir kıza 3 kişi saldırmış üstelik neredeyse kıza karanlık bir lanet atmak üzere olduğu dedikodusu çalkalanıyordu. Kız neden Regulus'un müdüre olayları abartarak anlattığını bilmiyordu. Oysa o gelene kadar hepsini yere sermişti zaten ama çocukların aldığı büyük cezadan sonra Regulus'un bunu neden yaptığını anlamıştı. Kendisine neredeyse zarar verecekleri düşüncesi onu kızdırmış ve onlardan intikam almak istemişti. Evet, YN bunu onun zihninden öğrenmişti. Bu sefer boş bir anında değildi, bizzat Regulus zihin duvarını indirmiş ve ona göstermişti.
Bu aralarında ki ince duvarı kaldırmıştı. Evet, belki sesli bir şekilde sohbet edemeyebilirlerdi ama onlar da zihinleriyle konuşurdu o halde? Zihinlerinde birbirleriyle flört ediyor, şakalar yapıyor ve farkında olmadan bazen gelmelerini tutamıyorlardı. Bu onları sadece deli gibi gösteriyordu. Aralarında oluşan bu küçük kıpraşmanın ileride aşka dönüşecek olması ikisini de şaşırtmazdı...
***
Umarim bölümü sevmişsinizdir
Yazım yanlışları varmı diye kontrol etmedim zaten bir sürü TDK üyesi olduğu için bana gerek yok wjdjfjrjej
İstek karakter alıyorum müsait oldukça yazmaya çalışacağım...❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
multifandom- sevilen karakterler
FantasySevilen, yakışıklı karakterler ile kısa hikayeler 💕 smut şeyler olabilir sonra uyarmadı demeyin...