Şu gülüşe bak allahım!!!!
Çıldırmalık ❤
***
Katherina'dan ayrıldığında kırgınlıkla bakan Elena ile karşılaştın. Anlamış görünüyordu ama kırılmasına engel değildi. Ayağa kalktın ve ona doğru yürüdün.
"Elena..." Seni durdurdu ve gülümsedi, ancak gözleri dolmuştu, "Önemli değil. Onunla benden daha fazla anın var. Onu senden alamam..." Ona sarıldın, "Saçmalama. Sen hala benim başını beladan kurtaramayan kız kardeşimsin. Hatırladım diye seni bırakacak değilim." Damon gergin görünüyordu.
Aynı zamanda Stefan'da. Sanırım anılarını hatırladığın için sana güvenmiyorlardı.
"Hadi ama! Yapmayın, neden hatırladım diye bambaşka birisine dönüşmüşüm gibi davranıyorsunuz? 3 kişiyim artık. YN Petrova, YN Pierce ve YN Gilbert. Bunların her birinden bir parça taşıyorum." Katherina yanına geldi. Ona asla Katherine demezdin. Hatırlamıyorken belki ancak o senin hep küçük kız kardeşindi.
"Hayatına karışmayacağım kardeşim. Zamanında yaptığım aptallığı tekrar yapmayacağım, sana güveniyorum." Diğerlerine kötü bir bakış attı ve gitti. Sen ise yeri inceliyordun. Vurdumduymaz kısmın azalmıştı. YN Petrova doğal olarak daha baskındı.
"Konuşmam gereken birisi var. Biliyorsunuz." Hepsi Klaus'tan bahsettiğini anlamıştı.
"Ona güveniyor musun? Ya sana bir sey yaparsa? Ya gerçekten aşık değilse ve seni kullanıyorsa?" Güldün. Elena'dan ruhani olarak büyüktün ama abla gibi davranmayı bırakmıyordu.
"Biliyorum Elena. Cesedime sarıldığını ve beni büyüyle koruyup gömdüğünü hatırlıyorum. O anda ruhum bedenimden ayrılmıştı ancak biliyorum bir şekilde. Ve o birtek bana karşı duygularını saklayamadı. Bana inan." Kararsız olsa da sana güvenip başını salladı.
***
Malikanenin kapısına geldiğinde burası tanıdıktı. Eskiden burada dans ettiğini hatırladın. Katherina ile birlikte buranın etrafında gezer, çiçek toplar ve şelalede yüzerdiniz. Hiçbirşeyden haberinizin olmadığı günlerdi.
Küçük bebeğin acısını ona unutturmaya çalışırdın. Elijah ile tanıştığında acısını dinmişti. Onlar da kavuşamamıştı. Bu yer sana herşeyi hatırlatırken geri dönüp dönmemek arasında kaldın. Bahçenin ortasında dikilmiş etrafı izliyordun.
Bir anda izlendiğini hissettin. Gülümsedin. Hatırladığından haberi olmadığı için saklanıyordu.
"Saklanmak konusunda bir tek benim yanımdayken kötüydün Niklaus." Bir ağacın arkasından şaşkınlıkla çıktı. Ona gülümsemeye devam ettin. Gözlerinin dolduğunu gördüğünde anladığını anladın.
"YN..." başka birşey demedi ve sana koştu. Kollarını sana sararken onun boynuna sarıldın. Seni etrafında döndürüyor ve kokunu içine çekiyordu. Kıkırdadın. Onunla hiç bu kadar yakın olmamıştınız. Katherina ile nişanlı olduğundan dolayı ona yaklaşmıyor ve duygularını gizliyordun. Ancak O da biliyordu kendisini sevdiğini.
"Geri döndüm. Sana..." gözleri ağlayacakmış gibi parladı. Ellerini sakallı cildine koydun. Ona yaklaştın ve belki de 500 yıllık hayatında ilk kez öpüştünüz. Ancak ikinizde sanki öncesinde berabermiş ve aranıza sadece zaman girmiş gibi hissediyordunuz.
Bu ilk birliktelikten çok kavuşmak gibiydi.
"Seni özledim." Dudaklarından firar eden cümleye hüzünlü bir şekilde güldün, "Bende seni özledim Niklaus." Dudaklarınız tekrar buluştuğunda ikinizde gülüyordunuz. Öperken dudaklarının hareketinden anlamıştın. Birden aklına gelen şeyle ondan ayrıldın.
"Dur!" Şaşırdı, "Ne?" Ona kollarını birleştirerek baktın, "Kardeşlerimi ve arkadaşlarımı bırakacağına söz vermen gerekiyor. Onların onayı olmadan birlikte olamayız. Ve senin her an onlardan birini öldürüp öldürmeyeceğini düşünmek istemiyorum. Söz ver." Ona beklentiyle baktın.
Kararsız duruyordu. Kaşlarını çattın. Sonra güldü, "Sanırım diğer tarafımı uyandırmak için kardeşinin ölmesine gerek yok. Ancak hala kanına ihtiyacım var." Ofladın. Yüz yıllardır uğraştığı şeyden vazgeçmesini beklemiyordun ancak Elena'nın ölmeyecek olması iyiydi.
"Peki ya Katherina?" Onun ismini duyduğu anda kaşları çatıldı, "O seni benden ayırdı. Onu affetmemi bekleme YN." Bu sefer sen sinirlendin.
"Katherina beni senden ayırmasaydı birlikte olabileceğimizi mi düşünüyordun? Sen kardeşimi öldürmek isterken ben bir sey yokmuş gibi seninle mi kalırdım? Buna inandığını söyleme. Bizim birlikte olmamamızın sebebi kardeşim değil sendin. Onun kardeşim olduğunu düşünüp vazgeçmeyi bile düşünmemiştin. Seninle o zaman birlikte olamazdım." Kırılmış duruyordu.
Ama halkıydın.
"Katherina Vampire dönüştüğünden beridir benim işime yaramayı bırakmıştı zaten. Ben onu öldürmek için değil seni almak için yıllardır peşinizdeydim. Sonra seni öldürdü. Sana dokunmaya bile kıyamazken o acımadan senin canını aldı. Seni o halde gördüğümde neler hissettiğimi bilmiyorsun!" Bağırmaya başladığında bu sefer sende bağırıyordun.
"Biliyorum aptal! Bilmeseydim şuan da burada duruyor olmazdım. Öldüğümde başımda ağladığını hatırlıyorum. Bedenimi büyüyle koruyup bu evin bahçesine gömdüğünü hatırlıyorum. Benim bedenimin çürüme düşüncesine bile katlanamadığını biliyorum. Bana şuan da hiçbir kardeşime dokunmayacağına söz ver Nick!"
"Tamam! Hiç kimseye dokunmayacağım. İstediğin gibi olsun. Ancak bana yaklaştıkları anda iş nefsi müdafaaya dönüşür bunu bil." Sonra seni sertçe tekrar öptü. İlişkinizin sakin olacağını düşünmek aptalca olurdu. Birisi Klaus Mikaelson ve diğeri de Petrova'dan oluşan bir çift sakin olamazdı.
O günden sonra Klaus sözünü tuttu. Ondaki değişime Katherina bile şaşkın oldu. Klaus Meleze dönüştüğünde melezler yaratmak istemedi çünkü yalnız değildi. Ailesi vardı, sen vardın. Üstelik insan bedeninden dolayı birlikteliğiniz üst seviyeye taşınmıştı.
Bir bebeğiniz olmuştu. Bebeğinizin peşine düşenler olsa da siz daima onu korumaya yemin ettiniz.
***
Bir an mutlu bitmeyecek diye ben bile korktum jwjcikrkgke
Bana ben bile akıl erdiremiyorum bazen.
Umarım sevmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
multifandom- sevilen karakterler
FantasiSevilen, yakışıklı karakterler ile kısa hikayeler 💕 smut şeyler olabilir sonra uyarmadı demeyin...