Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2 yıl sonra...
Elinde ki içki bardağını tekrar doldurdu. Arkadaşı onun bu haline ne kadar alışsa da üzülmeden edemiyordu. Kucağında ki küçük oğluyla kardeşi gibi gördüğü adamın yanına oturdu.
"Pati? Yine daldın." Sirius kafasını James'e çevirdi hep yaptığı gibi sadece eskiden olduğu kadar gerçek olmayan şekilde gülümsedi. James bunun maske olduğunu biliyordu, "İyiyim Çatalak. Sadece Remus'u düşünüyorum. Dolunaya iki gün kaldı." James bunun doğru olup olmadığını düşündü. Gerçekten de Remus'u mu düşünüyordu yoksa YN'yi mi?
"Pekâlâ. Sana anlatman için 7 saniye veriyorum." Sirius şaşırdı, "Neden 7?" James bilindik şekilde güldü, "Lily çiçeğim ile 7. yılımızda çıktık. 7 benim uğurlu sayım. Geriye 2 saniyen kaldı?" Sirius göz devirdi ve geriye yaslandı. Arkadaşına anlatıp onu üzmek istemiyordu ama her türlü zaten anlacağını biliyordu.
"YN'yi düşünüyordum. O günden sonra irtibata geçmedik. Yaşıyor mu, öldü mü? Hiçbir şey bilmiyorum onun hakkında. Geri dönmesini istiyorum ama döndüğünde onu eski halinde bulamamaktan korkuyorum. Ya ona zarar vermişse?" James'in gözleri doldu. Arkadaşının omzuna vurdu, "YN bizim arkamızı toplayan kişiydi Pati. Başının çaresine bizden daha iyi baktığı kesin." Sirius'un gözünden bir damla yaş düştü. O gün söylediklerinden sonra çok pişman olmuştu.
Ama geri alamazdı. Özür bile dileyemezdi çünkü birlikte büyüdüğü kız öldü mü yoksa yaşıyor mu onu bile bilmiyordu. O sırada YN bambaşka bir hayat yaşıyordu. Lord Voldemort onu elinin üzerinde tutuyordu. Slytherin kalesinde yaşamaya, buraya ilk geldiği andan itibaren başlamıştı.
Her istediğini elde edebiliyordu genç kız. Kitaplar, pahalı kıyafetler, yüksek şan şöhret... Ölüm yiyenlerin en çok saygı duyduğu kişi olmuştu. Evet, Sirius'a verdiği sözü tutmuş ve kimseyi öldürmemişti. Ancak ölüm yiyenlerin saygı duyma sebebi bizzat Karanlık Lord'un bunu istemiş olmasındandı. Bellatrix bu durumdan hiç memnun değildi.
Kendisi buraya çabaları ile gelmişti. Ve çapulcuların bir üyesi olan bu kızın bir anda çok değer görüyor olması onun sinirini bozuyordu. Yinede elinden bir şey gelmezdi. Onun gibi düşünen bir sürü ölüm yiyen vardı. Kızın bir anda yükselmesi hepsinin dikkatini çekmişti. Lord'un ona aşık olduğunu düşünen bile vardı. Bu işten en çok mutlu olanlar ise Dword ailesiydi. Kızlarının böyle yüksek bir mertebede oluşu haliyle onları da ön plana almıştı.
Babası Bakanlıkta rütbe atlamış ve adı anılmayanlardan olmuştu. Ölüm yiyen dövmesini casus olmak için almadığı için işi kolaylaşmıştı. Servetleri ikiye katlanmıştı. Kızının söylediği kehanetler birebir tutmaya devam ediyordu. Karanlık Lord kıza güveniyordu. Onun sayesinde her geçen gün daha da güçleniyordu. Aptal ölüm yiyenlerden daha fazla fayda sağladığı kesindi. Birini öldürme işini diğerleri yapabilirdi.
Kız geçen zamanla güçlerini büyütmüştü. Eski aile mirası olan kehanet yeteneği sadece belirli çocuklarda ortaya çıkardı. Ve babası bir kahin değildi. Farketmişti ki kendi kehanetleri birr yana başkalarının yaptığı kehanetleri de görüyordu. Trelawney'in dünyayı sarsan bir kehanet göreceğini görmüştü. Üstelik bu kardeşi gibi gördüğü James'in çocuğu ile ilgiliydi. Onlara, haberleri dahi olmasa da yardım etmek istedi.
Slytherin kalesindeki odasından çıktı ve ev cinini çağırdı. Ev cini Gilly önünde yerlere kadar eğildi ve efendisine selam verdi, "Gilly, Karanlık Lord'a haber götürmeni istiyorum. Sybill Trelawney'in ölmesini istiyorum. Lord'a söyle, o kadının amaçlarımızda ufak bir çatlak oluşturabileceğini söyle." Ev cini efendisine tekrar selam verdi ve parmağını şıklatarak ortadan kayboldu. Lord'un ona güvendiğini biliyordu.
Bu sayede kadının önlerinde engel olmasını istemediği için onu sorgusuz öldürecekti. Kadının kötü bir amacı olmadığını biliyordu ama daha hiç görmemiş olduğu yeğenini tercih ederdi. Harry'i korumak isterken Lily ve James'in öleceğini tahmin etmek zor değildi. Onlara yardım etmek boynunun borcuydu.
***
Bu bölümü nasıl devam ettireceğimi bilemedim ama bir sonraki partta karşılaşacaklar.
