***
Dolu gözlerini ondan saklamakla uğraşmadın. Zaten biliyordu ne isteyeceğini. Hüzünlü ve bir o kadar da kızgındı. Mirdgard'a gelirken planlarında kesinlikle onlardan birine aşık olmak yoktu.
"Benden bunu isteme. Biliyorum, sadece sus." Gözlerinden yaşlar akarken senden önce konuştu. Gerçekten de biliyordu. Elini çenene koydu ve yüzüne yaklaştı. Dudaklarını seninkine yaklaştırırken ilk kez bu kadar naif bir şekilde öpmüştü. Ayrılmak istemiyordu. Canını yakmak istemezcesine tekrar öptü.
"Bunun olacağı belliydi. Er ya da geç ayrılacaktık zaten." Kaşları çatıldı.
"Böyle konuşma YN. Bir çaresi olmalı." Gözlerinin ışığının şimdiden sönmeye başladığı belli oluyordu. Herşeyin suçlusu olarak kendini görüyordu. Teserakti alıp dünyaya savaş başlattığında büyük bir enerji açığa çıkmıştı. Zayıf bedenin -onun yakınında olmaktan dolayı- en çok etkilenen şey olmuştu. Enerji açığa çıktığında yoğun radyasyon ve Gama ışınlarına maruz kalmıştın.
Bedenin gün geçtikçe çöküyordu.
"Bir çaresi yok Loki. Baban asla bana yardım etmeyi kabul etmez. Seni cezalandırmak istiyor." Biliyordu. Dünyaya yaptığı şeyden dolayı kimse yardım etmeyecekti. Gururunu ayaklar altına alacaktı.
"O halde ondan özür dilerim. O olmazsa annem var. O bana kıyamaz. Seni ne kadar sevdiğimi biliyor. Seni kaybedersem daha beterine sebep olacağımı biliyor. Oğlunu aydınlıkta tutan tek şeyin ölmesine izin vermez." Umut etmek istemiyordun. Umut herşeyden daha acıtırdı.
"Loki, bu olmasaydı er ya da geç bir gün zaten ölecektim. Yaşlı ölmektense genç ve güzel ölmeyi tercih ederim. Bırak gideyim. Hayatını yaşa." Kızgınlığı hat safhaya ulaştı, "Sensiz olabileceğimi mi düşünüyorsun?! Yapamam, yapmam YN. Sen ölürsen binlercesini peşinden gönderirim." Gökyüzüne haykırdı ardından.
"Sana yemin olsun Odin! Onu kaybedersem 9 diyarı başına yıkarım. Sana and olsun!" Hıçkırıklarını tutamadı. Güçsüzleşmiş bedenine sarıldı. Ne kadar vaktin vardı kimse bilmiyordu. Ancak kutsal yemini etmişti. Sen ölürsen 9 diyarı tanrı korusundu.
"Loki..." Ellerini saçlarına götürdün. Seninkiler onun saçları kadar güzel durmuyordu artık. İçin yandı. Seni hayatın boyunca dış görünüşün için sevmeyen tek kişi oydu. Canının yanmasını istemiyordun ancak kimse sana yardım etmezdi.
"Seni seviyorum bunu biliyorsun değil mi?" Anladı, "Hayır, bana veda edercesine konuşma. Biliyorum, birisi gelecek ve seni kurtaracak. Beni sevdiğini başka zaman söyle." Gülmeye çalıştın ama boğazından yükselen kan bunu engelledi. Öğürerek yere kustuğunda siyah kan beyaz mermeri boyadı.
Korkuyla saçlarını tuttu ve sana yardımcı olmaya çalıştı. Bugün 3. kez oluyordu.
"4. Geldiğinde neler olacağını biliyorsun. Beni bu halde görmenden nefret ediyorum. Lütfen git." Sesin boğuk ve fısıltı halinde çıkıyordu. Kafasını iki yana salladı.
"Hayır! Gitmeyeceğim. YN sana bir sorum var." Merakla baktın.
"Benimle evlenir misin? Tanrıların huzurunda. Onlar bilmese de olur." Gözlerin korkuyla açıldı.
"Hayır Loki! Bunun sonucunda ne olacağını biliyoruz! Asla." Kırık bir şekilde gülümsedi. Bir eliyle yanağını okşadı.
"Sensiz hiçbir anlamı yok. Bırak birlikte ölelim." Gözlerinden yaşlar daha da hızlı süzülüyordu. Kafanı iki yana salladın. O kararını vermişti ama pes ettirmeye çalışıyordun.
"Loki benimle aynı kaderi paylaşmana izin vermem. Yapma lütfen. Sana yalvarıyorum..." Alnını öptü, "Seni seviyorum sevgilim. Senin ölmene göz yumuyorlarsa benim ölümümede göz yummak zorundalar." Elini kalbine koydu ve ağıt yaktı. Fesatlık tanrısı 1600 yıllık ömründe ilk kez ölmek üzere olan biri için ağıt yaktı. Sadece senin için değil seninle birlikte ölecek olan ruhu içinde. Ağıt biter bitmez kalbinin üzerinden kara bir duman yükseldi.
Yarısı senin içine geri dönmüştü ancak büyük bir kısmı Loki'nin kalbinden içeriye süzülüyordu. Şiddetle ağladın. Durdurmak için çırpınıyordun ama nafileydi. Fesatlık tanrısı bir kez yemin ettiyse onu hiçbir şey durduramazdı.
Gök yüzünde büyük bir şimşek çaktı. Daha önce bu kadar parlağını görmemiştin. Ancak Loki tanımıştı. Thor gürültüyle yere çakıldığında Loki onun elindeki elmaya baktı. Biliyordu. Geleceğini biliyordu. Başı her derde girdiğinde Thor onun için gelirdi.
Thor yaşlanmış gözleriyle kardeşinin yanına koştu. Elmayı sana uzattı. Bu elma hakkında ki efsaneleri biliyordun. Seni iyileştirebilecek tek şeyin bu olduğunu da.
Loki birkez bile Thor'a bakmadı. Thor bunu görmedi. İkisi de senin yemeni bekliyordu. Bir ısırık aldığında altın elmanın parıltısı söndü. Işığını sana vermişti. Gözlerin kapanırken aniden açıldığında şaşkınlıkla kendine baktın. Hiç bu kadar iyi hissettiğini hatırlamıyordun. Hep zayıf bünyesi olan birisi olduğun için asla tam olarak sağlıklı bir ömür geçirmemiştin.
Loki parıldayan saçlarına ve gözlerine baktığında bu gün ilk kez gerçekten gülümsedi. Kollarına atladın ve ona sarıldın. İkinizde göz yaşlarınızı tutamıyordunuz. Thor hiç konuşmadı. Annesinin gizlice verdiği elmayı babası farketmeden ulaştırmıştı. Çekicini salladı ve ortadan kayboldu.
Loki en başından beri Thor'u gönderenin Frigga olduğunu biliyordu.
"Teşekkür ederim anne." Gökyüzünde ki bir yıldız parlayıp ona resmen göz kırptı. Loki sana tekrar sarıldığında artık bambaşka bir devir başlıyordu. Odin seni bu şekilde bırakmanın bedelini ödeyecekti. Loki tekrar gökyüzüne baktığında mırıldandı.
"Ben her zaman yeminimi tutarım..."
***
Loki atmayalı yıllar olmuştu sjjcjdejdkkdke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
multifandom- sevilen karakterler
FantasíaSevilen, yakışıklı karakterler ile kısa hikayeler 💕 smut şeyler olabilir sonra uyarmadı demeyin...