***
Klaus küçük kızının tüm şehre dehşet saçmasını acı bir şekilde izliyordu. Onu korumak için yapabileceği birşey yoktu. Ona zarar gelmemesi için kendisini bile feda ederdi.
Hollow kızını ele geçirmiş ve meydanda herkese kim olduğunu göstermişti. Küçük bir çocuğun bedeninde olması bir şeyi değiştirmiyordu.
Hayley dizini sallıyor ve onu sinir ediyordu. Endişeli olduğu için bir şey demek istemiyordu ama kendini tutamadı, "Kes şunu lütfen Hayley! Dizlerini sallaman birşeyi değiştirmeyecek." Kadın ona gözlerini devirdi.
Endişeyle tırnaklarını ağzına götürdü. Klaus kadının bunu bu ara çok fazla yaptığını farketmişti. Marcel içeriye girdiğinde Hayley'e başıyla selam verdi. Kız ona merakla baktı.
"Takipçiler parti düzenliyor ve herkesi davet ediyor. Neyin peşinde olduğunu bilmiyoruz. Ancak hala peşindeyiz." Klaus yere baktı. Çareleri git gide tükeniyordu.
"Teşekkür ederim Marcel. Herşeye rağmen ailemin yanında olduğun için." Marcel ona bakmadı, "Bunun senin ailen ile bir alakası yok. Benim ailem ile bir alakası var. Hope benim kardeşim." Klaus kafasını salladı ve başka yere baktı.
Ne kadar birbirlerine kızsalar da yardım etmekten geri duramıyorlardı.
***
Parti günü geldiğinde hiçbirisi daha önce bu kadar kalabalık bir parti görmediğine yemin edebilirdi. Tüm Mikaelson ailesi, kurtlar, cadılar, vampirler...Hepsi buradaydı. Ve farketmişti ki eski dostları da buradaydı.
Stefan ona bir baş selamı verdiğinde Caroline'ın yanına gitti. Klaus sarışın kıza yaklaştığında onu eskisi gibi güzel buldu. Her zaman olduğu gibiydi. Caroline ona hafifçe gülümsedi.
"Bir gece buraya gelmezsek öldürüleceğimizi söyleyen bir mektup aldık. Neler oluyor bunu anlatabilir misin?" Klaus güldü. İçinde binbir acı taşıyan bu gülümsemeyi Caroline kızı ile alakalı bir şeye yordu. Bir yudum içkisinden içti.
"Pekala. Sormadım say, ve sadece lütfen bu gecenin kimseye zarar vermemesini sağla." Klaus kafasını salladı, "Kendi kızımı bile koruyabileceğimden emin değilim Caroline. Bana güvenme. Şansın varken kızlarını da al git buradan." Caroline ona güldü, "Şansım yok. Sınır büyüsü çizildi. Kimse konuşma yapılana kadar bir yere gidemez." Klaus şaşırdı ve çıkışa ilerledi.
Bir duvara tosladığında öfkeyle soludu, "Hollow!" Arkasından küçük bir kıkırtı duyduğunda güzel kızını gördü. Mavi gözleri ona bakıyordu ama bakan kişi kızı değildi.
"Adımı çok fazla saygısızca anıyorsun. Her neyse. Sabırlı ol Niklaus. Az kaldı, herşey için." Klaus kıza öfkeyle baktı. Yinede içinde bir yerlere kızı olduğuna inanıyordu ve öfkeli yüz ifadesini sildi.
Kızının artık kendisini sevmediğini düşünüp pes etmesini istemezdi.
"Lütfen Hope... Savaş, ona karşı koy." Kız tekrar kıkırdadı ve kalabalığa karıştı. Klaus'un elinden bir şey gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
multifandom- sevilen karakterler
FantastikSevilen, yakışıklı karakterler ile kısa hikayeler 💕 smut şeyler olabilir sonra uyarmadı demeyin...