Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bucky, Tony ile büyük bir kavga etmişti. Bunun sebebini biliyordun. Bucky onun ailesini öldürmüştü ama o esnada kendinde değildi. Yaptıkları büyük kavga Steve'in müdahalesi ile son bulmuş olsa da öldürücü bakışlar devam ediyordu.
Tony onun burada olmasından son derece rahatsızdı. Bir ara onu göndermek için herkesi gitmekle tehdit etmişti ama bir şekilde ikna etmişlerdi. Bucky çok suçlu hissediyordu. İsteyerek yapmamıştı ama yapmıştı bir kere. Yaptıklarının geri dönüşü yoktu.
Kameradan onun terasta olduğunu gördün. Kendisine eziyet etmesini istemiyordun. Tony'nin şuan da canı yandığı için öfkeli olduğunu düşünüyordun. Sana göre sakinleşirse Bucky'i anlardı. Terasa çıktığında demir kolunu incelediğini gördün. Kolundan kesinlikle nefret ediyordu.
"Hey..." Seslendin. Dikkati sana döndüğünde yavaşça ona yaklaştın. Kendisini çok zor toparlamışken bunlar onu daha da üzüyor olmalıydı. Sana başıyla selam verdi. Onun yaptığı gibi ellerini trabzana yasladın.
"Nasıl hissediyorsun?" Omuz silkti. Yüzünde ufak buruk bir gülümseme vardı, "Nasıl hissetmem gerekiyor?" Onun yaşadığı şeyler kolay değildi. Onu anlıyordun. Ama nasıl hissettiğini bilemezdin. Elini omzuna koydun ve hafifçe sıvazladın.
"Senin suçun değildi Bucky. Tony'nin şuan da canı yanıyor. Bu şekilde olması normal. Kendisine geldiğinde seni suçlamanın mantıksız olduğunu farkedecektir." Uzağı izlerken güldü. Alaylıydı.
"Mantıksız olduğunu mu düşünüyorsun? Sence ben bir gram bile suçlu değil miyim?" Ona incinmişçesine baktın, "Tabiki öyle düşünüyorum. Senin suçun değildi. Kendine eziyet etmeyi derhal kes!" Omzuna vurdun. Sol omzu olduğu için elin biraz acıdı ama belli etmedin.
Sana güldü, "Pekala. Nasıl isterseniz öyle olsun komutanım." Askerî bir selam verdi. Ona güldün, sana rütbenle hitap etmişti, "Umarım komutanını daha fazla kızdırmazsın. Öfkeli olunca Hulk bile benimle yarışamaz." Kahkaha attı.
"Bunu göz önünde bulunduracağım." Tekrar omzuna vurdun ama bileğin acımıştı, "Ow!" Bileğinin tutarken hala gülüyordu, "Hulk kesinlikle seninle yarışamaz YN." Dalga geçiyordu. Moralinin düzelmesine güldün. Bu sefer diğer koluna vurdun.
"Pekala. Bu gerçekten acıttı." Kahkaha atarak içeriye girdiniz. Steve sizi kameradan izliyordu. Yüzünde ki gülümseme onun ne kadar mutlu olduğunu gösteriyordu. Bucky'i senin güldürebileceğini biliyordu.
"Bana 20 dolar borçlusun."
"Hadi ama! O beton surat gülecek zamanı buldu cidden!" Clint hayıflanarak 20 doları Steve'e uzattı, "Ben hep kazanırım dostum.*
***
Kısa bir bölüm oldu.
Açıkçası Bucky hakkında pek bir bilgim yok ama olsun yazmak istedim.
