Genç kız ağlayarak karşısındaki adama bakıyordu. Cidden bunu yapmış mıydı? Daha nasıl ondan nefret edebileceğini sorgularken üzerine birde bunu nasıl yapardı?
"Dövmeden kurtulacaksın. İstediğin bu değil miydi YN? El üstünde tutulacaksın, kimse sana zarar veremeyecek. Seni ondan iyi kim koruyabilir ki?" Kız öfkeyle karşısındaki adama parmağını doğrulttu.
"Sakın bana beni düşündüğünle ilgili maval okuma! Dövmeden kurtulacağım için sevinmeliyim öyle mi? Dalga mı geçiyorsun sen benimle ya?! Hayatımdaki tek sorun bu pislik dövme olsaydı zil takıp oynardım. Çocukluğumu öldürdüğün yetmiyordu birde gidip beni satmaya mı karar verdin ha baba?" Sesi titriyordu.
"Yeter! Çocuk gibi zırlayacağına kendinle gurur duy. Ayrıca ben senin babanım. Nankörlük yapma. Lord neden seni istiyor bilmiyorum ama onun dediğini ikiletemezsin YN. Beni de anlamak zorundasın. Ailemiz için yapıyorum herşeyi. Tüm ailenin itibarı için yapmadığım kepazelik kalmadı ama yine yaranamıyorum!" Kız çıldırmak üzereydi. Babası zamanında kötü şeyler yaşadı diye ona hak verecek değildi.
"Sen kendini sattın diye beni niye satıyorsun? Birde nankörlük diyor. Çıldıracağım ya! Sen doğru dürüst bir baba olsaydın bize gayette yaranabilirdin. Bak Draco'ya. O daha bir çocuk ama onu Dumbledore'u öldürmesi için zorluyor, sen ne yapıyorsun? Göz yumuyorsun!" Lucius her an kızına vurabilirdi. Kendisini tuttu. Kızına üzgündü ama onun ölmesindense mutsuz olmasını tercih ederdi. Lordu reddetseydi karısı ve Draco'yla birlikte hepsini öldürürdü. Kendi ölümü bir yana onların ölmesine izin veremezdi.
Köşede göz yaşlarını tutamayan Narcissa sessiz bir şekilde hıçkırıklara boğuluyordu. Kızı haklıydı ancak hiçbirinin elinden birşey gelmezdi. Draco ve YN'nin işareti almasını hiç istememişti. Lucius ile bu konu yüzünden defalarca kez boşanmak istemişti ancak çocuklarını bırakıp gidemezdi. Kollarında o işaret olduğu müddet hiçbir yere kaçamazlardı. Lord onları her yerde bulurdu.
Düşünceleri kızının tekrar bağırması ile bölündü."Sen sadece kendini düşünüyorsun. Gidip diğer ölümyiyenlere hava attın mı bari Lord kızımı varisinin annesi yapmak istiyor diye?!" Lucius'un ifadesiz yüzüne karşın kız daha da öfkeleniyordu. Salondaki pahalı vazoların hepsini duvara atıp parçalıyordu. Bir tek Narcissa görüyordu Lucius'un içindeki acıyı. Kızını o da öylece gidip teslim etmek istemiyordu ama yapabileceği hiç bir şey yoktu. Ailesinin tamamiyle sağlam kalması için bunu yapmak zorundaydı.
"YN, gidip eşyalarını topla. Daha fazla senin çocukça hareketlerinle vaktimi harcayamam." 'Yine yapıyor' diye içinden geçirdi Narcissa. 'Yine yüzünü sahte bir maskeyle kapatıyor.' Oysa duygularını belli etseydi kızı ondan bu kadar nefret etmezdi belki. YN babasını sevmek için hep bir neden aramıştı ama Lucius asla ona bu fırsatı vermemişti. Babası salonun kapılarından çıkıp giderken kız daha fazla kendinde güç bulamayarak yere yığıldı. Gözleri kararırken son duyduğu ses Narcissa'nın endişeli sesiydi...
***
Bir kaç part daha gelir sanırım. Geçen bir voldemort ve malfoy kızı fanfic okudum SGDGDHDJTİTEJ çok komikti..
Neden bende yazmayayım diye düşündüm...
Part 2 gelsin mi???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
multifandom- sevilen karakterler
FantasíaSevilen, yakışıklı karakterler ile kısa hikayeler 💕 smut şeyler olabilir sonra uyarmadı demeyin...