Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yatağında yan bir şekilde durmuş ağlıyordun. Yanında uzanan sevgilinin senden bir farkı yoktu. Herşeyi unutup bir gece tekrar birlikte olmuştunuz ama sonrasında tam bir gerginlik ortamıydı. Senin uyuduğunu sanıyordu. Sessiz iç çekişleri kulağını her dolduruşunda göz yaşların süzülüyordu.
Onun gibi değildin. Ya da onun kadar cesur. Karanlık Lord bizzat seni isterken ailenden ayrılsan bile elinden birşey gelmezdi. Bu aileden ayrılıp da bitecek birşey değildi. Bizzat istiyordu ve seni almak için geldiğinde zarar görecek tek kişi sen olmazdın. Sirius ve kardeşim dediğin insanlar. Ravenclaw, mantığın binası bir kahin yetiştirmişti.
Bu çok saçma görülebilirdi ama doğruydu. Zamanında söylediğin kehanetler birebir tutmuşken seni istemesi kaçınılmazdı. Ailen bunu çok büyük bir onur olarak görüyordu. Küçüklüğünden beridir ona hayran olması gereken bir çocuk olarak yetiştirilmiştin. Elbette ailenin Slytherin olmasından dolayı seninde güç merakın vardı ama geride bırakacağın şeyler canını yakıyordu. Gitmek zorundaydın.
Sirius ise seni anlamıyordu. Ailenden kaçtığın zaman mutlu mesut yaşayacağınızı düşünüyordu ama öyle olmayacaktı. Hem güçlü bir cadı hemde yetenekli bir kahindin. Bu Voldemort için yeterliydi. Sirius arkandan sana sarıldığında ona döndün. Uyumadığını anlamış olmalıydı. Elini onun yanağına koyarak göz yaşını sildin. Dağılmış görünüyordu.
"Gerçekten zorunda mısın?" Ağzından hıçkırık koparken diğer elini dudaklarına kapadın. Seni bu şekilde canın yanarken görmek onu parçalıyordu, "Zorundayım Sirius. Beni yanı başında tutmak isteyecek. Ama beni kimseye zarar vermem için zorlayamacağı konusunda söz veriyorum. Asla size asamı kaldırmayacağım." Titrek bir nefes aldı ve yataktan çıkıp giyinmeye başladı. Gözlerini tavana dikmiştin.
"Sence sorun asa kaldırıp kaldırmaman mı? Beni öldürseydin bunun daha iyi olacağını göremiyor musun?" Titrek bir nefes bıraktı. İstemsizce yanağında süzülen göz yaşları seni artık bıktırmıştı, "Ne bekliyorsun Sirius? Bu öyle evden kaçmakla bitecek birşey değil. Beni istiyor! Beni almak için geldiğinde sizi öldürecek! Beni korumak için canınızı verirsiniz biliyorum ama ben benim için sizinde zarar görmenizi istemiyorum. Lily hamile. James beni korumak için kendini onun önüne attığında daha mı iyi hissederim? Bu kolay değil tamam mı?! Hiç kolay değil." Yataktan kalktın ve iç çamaşırlarınla onun karşısında durdun. Okuldan mezun olduktan sonra bile ilişkinizi devam ettirmemeliydiniz. Seni asla bırakmayacaktı ya da hayatına devam etmeyecekti.
Senin için yapacağı şeyler gözünü korkutuyor ve canını yakıyordu. Kolunu tuttu. Öfkeyle sıkıyordu ama farkında değildi, "Sen sadece çözüm aramaktan kaçıyorsun! Benim kadar bile uğraşmadın. Ama ne var biliyor musun? Git ve kendini öldürt. Artık umrumda değil. Ardından bir damla bile göz yaşı dökmeyeceğim." Pişman olmuştu. Hemde söyler söylemez. Gözlerin kırgınlıkla parladı. Belki böylesi daha iyiydi. Ardından üzülmemesi?
Sözlerinin yalan olduğunu biliyordun ama seni bırakması için yeterli bahaneyi artık vermişti. Kahrolacak kadar acı çekeceğini biliyordun. Pişmandı. Ne kadar bilsen de artık seni durdurmaya yüzü yoktu. İç çamaşırların ile odada durmayı bıraktın ve eline eşyalarını aldın. Onları üzerine büyü ile giydin ve seni durmasına bile fırsat vermeden cisimlendin.
Çatlak kazandaydın. Bir süre burada kalsan iyi olurdu...
***
Part 2 gelecek..
Belki yıllar sonra wjdjjxiejfifir
Telefonun şarjı bir gün boyunca takılı durursa doluyor ve bir saatte bitiyor o yüzden o bir saat için o kadar şarjda tutma gereği duymuyorum. Tabletten de bu hesaba giremiyorum. Hesabın şifresini hatırlamıyorum. Telefon değiştirmem gerekirse bu hesap ne olacak merak ediyorum açıkçası...
