3. Bölüm

267 27 0
                                    

Bu bölüm İzemimiz için çok önemli bir olay yaşanıyor. Umarım sizde okurken, bizim yazarken heyecanlandığımız kadar heyecanlanırsınızz 🦋


Araba oldukça büyük bir kapının önünde durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Bu okul kitapta, İzem'in başına gelen şeylerin gelme sebebi olan kişilerle tanışma yeriydi.

Yol boyunca konuşmadığımız ve kendi düşüncelerime daldığım için yanımda hareket eden Kıraçla birlikte inmem gerektiğini anladım. Kapıya uzanırken Kıraç'ın konuşmasıyla durdum.

"İzem lütfen dikkatli ol tamam mı? Ben her daim etrafında olup seni sıkmak istemiyorum. Özellikle beni hatırlamadığın için..." Sesi mi titremişti yoksa bana mı öyle gelmişti? Hafifçe öksürdü.

"Artık sana yabancı birisi gibi geliyorumdur. Bunu bildiğim için de çok rahatsız etmek istemiyorum seni. Ama lütfen dikkatli ol ve bir sorun çıkarsa bana söyle olur mu?" Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Kıraç gerçekten İzem'e çok değer veriyor olmalıydı. Zihnimi zorladığım kadarıyla Kıraç kitapta da İzem'in yanında hep destekleyici bir arkadaş rolüyle yer alıyordu. Ama bu tarz bir konuşma var mıydı yok muydu hatırlayamıyordum. Zihnimde hâlâ bir bulanıklık vardı.

Yavaşça kafamı aşağı yukarı salladım.

"Eğer bir sorun hissedersem hemen sana söyleyeceğim. Emin olabilirsin." Onun bana içten gülümsemesine karşılık verip kapıya geri uzanıp açtım.

Aşağı inince önünde durduğum büyük kapının arkasındaki kalabalığa baktım. Kalbim deli gibi çarpmaya başlamıştı. Sanki bir anda herkes bana dönüp bakacakmış gibi hissediyordum.

Kıraç'ın da yanıma gelmesiyle büyük demir kapıdan geçip bahçeye girdik. Bahçe, içine iki tane daha lise sığacak kadar genişti. Bahçenin tam ortasında kocaman bir bina vardı. Beyaz duvarları ve pencerelerinin kırmızı kenarlıklı olmasıyla gerçekten çok hoş görünüyordu. Hemen sağ kenarında minyatür gibi duran ona nazaran daha küçük bir bina daha vardı. Sol tarafta tellerle çevrili bir saha, onun arka tarfindaysa yine sahaya benzer bir alan duruyordu. Her tarafta bulunan üstü kapalı banklar sanki okuldan çok piknik alanına gelmiş gibi bir his uyandırmıştı bende.

Etrafı incelemeyi kesip bir adım atmıştım ki aniden gelen bir hisle donakaldım. Nasıl anlatabilirdim bilmiyorum ama sanki birisi, hayır hayır birileri tarafından izleniyormuşum gibi hissetmiştim biran. Ürperen tüylerimle beraber etrafa bir bakış attım. Bana bakan sadece birkaç kişi vardı sadece. Oysa ben sanki tüm okul bana dönüp bakıyormuş gibi bir hisse kapılmıştım.

"İyi misin? " Kafamı Kıraç'a çevirdim. Yüzüme birkaç saniye baktı. Kafası karışmış gibiydi.

" Şurada birkaç arkadaşım var. Seni tanıştırmak istiyorum. Bir hafta geç başladığın için seni merak eden bir sürü insan var. Ve merak etme kimse durumun hakkında bir şey bilmiyor."

"Olur tanışalım." dedim. Ona yakın davranmak nedense beni rahatlatıyor gibiydi. Ayrıca kitapta olan rolü işime yarayabilirdi.

Kıraçla birlikte birkaç kişiyle tanıştıktan sonra bir banka oturmuş sohbet ediyorlardı ve şuan aşırı gerilmiştim. Oturduğumuz birkaç kişiyle tanıştıktan sonra onların kitapta ufak replikleri olan karakterler olduğunu anımsamıştım sadece.

Zihnimin bulanıklığı sürüyordu ve ben kitap hakkında her şeyi hatırlayamadıkça her geçen saniye daha da panik oluyordum. Neden kitabın başlarını hatırlıyordum da sonlarını hatırlayamıyordum?

Ben Romana DüştüğümdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin