8. Bölüm

193 22 0
                                    

Kitabın ikinci erkeği Demir işte günümüze böyle dahil olmuştu. Demir kitapta Atahan ve İzem'in karşılaşmasından bir ay sonra ortaya çıkıyordu.

Şu anda bunun gerçekleşiyor olması imkansızdı. Her şey birbirine girmişti. Benim beklenmedik davranışlarım hikayede kelebek etkisi yaratıyordu ve bunun kanıtı karşımda elini uzatmış bana bakıyordu.

Yüzüme sahte bir gülümseme koyup elini tuttum. Elimi saran parmakları içime ürperti doldurmuştu.

"Ben İzem, tanıştığımıza memnun oldum."

Kendimi tanıttıktan sonra elimi hemen geri çektim. Benden sonra Ali Bey'le de el sıkışmıştı. Kemal Bey'e döndüm.

"Bir oğlunuz daha olduğunu bilmiyordum."

Kemal Bey ateş saçan gözlerinin aksine sakin bir sesle cevap verdi.

"Demir eşimin yeğenidir. Ailesi vefat edince eşim ve ben onu yalnız bırakmak istemedik. Böylelikle evimizin bir çocuğu olarak büyüdü."
Gözlerini eşine çevirdi. Aslı Hanım belli ki oğlunu bilerek buraya çağırmıştı. Eşinin sözleriyle bozulsa da gülümsemesini yüzünden düşürememeye çalıştı.

Tabi ki söyledikleri her şey yalandı. Kemal Bey, Atahan'ın annesi hamileyken Aslı Hanım'la eşini aldatmıştı. Bunun üstüne Atahan'ın annesi Atahan'ı doğururken ölmüştü. Kemal Bey'in eşinin öldüğünü öğrenen Aslı Hanım yıllar sonra yanında Demir'le çocuğunun babasına gidip kendiyle evlenmesini yoksa herkese her şeyi anlatacağını söylemişti. Aslı Hanım oğlunun bir babaya ihtiyaç duyduğunu daha fazla tek başına yapamayacağını düşündüğü için Kemal Bey'e geri dönmüştü. Oğlunun Atahan'la eşit şartlarda büyümesini istiyordu. Ama Kemal Bey, Demir'e her baktığında ölen eşini hatırlıyor, ona katlanamıyordu. Bunun için evlenir evlenmez Demir'i küçük yaşta dış ülkede yatılı okuması için gönderip kendinden ve Atahan'dan uzaklaştırmıştı. Aslı Hanım ise ne aradığı eş sevgisini ne de oğlunun hak ettiği baba sevgisini bulaşmamış çaresizlik içerisinde kendini Atahan'a bilenirken bulmuştu. Atahan'a babası yokken kötü davranıyor ve onun acı çekmesi kalbini rahatlatıyordu. Böylelikle iki kardeş birbirine düşman büyümüş ve birbirinin kuyusunu kazar hale gelmişti. Belki de bu hikâyenin en büyük kötüleri Kemal Bey ve Aslı Hanım'dı. Sonuçta herkes günahsız doğardı. Bu çocukları bu hâle getirerek ikisi de en büyük günahı işlemişlerdi. Onların tercihleri bu çocukların sonu olmuştu. Bunu bilmeden oyunlarına devam ediyorlardı. Ama bu oyunun sonunda kimse galip gelmiyordu.

Demir, Kemal Bey'in gözlerinin içine bakarak cevap verdi.

"Evet bana gerçek bir anne babayı aratmayacak kadar iyi davrandılar."

Ali Bey gülümseyerek araya girdi.

"Büyük bir aile yemeği olacak. Haydi sofraya geçelim.

Masanın en başına Ali Bey oturdu. Onun sağına Kemal Bey ve Aslı Hanım oturdu. Ben Ali Bey'in soluna oturacakken Atahan arkamdan gelip benim için sandalyemi çekti. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Yüzüne bakmadan cevap verdim.

"Teşekkür ederim."

Yanıma oturduğunda yüzünde daha karizmatik bir gülüş vardı. Bundan zevk mi alıyordu bilmiyordum. Oyunlarına düşmemek için elimden geleni yapmalıydım. Onun yanına da Demir oturduğunda yemek başlamıştı.

Demirin gözlerini üzerimizde hissedebiliyordum. Atahan geldiğinden beri bir kere bile Demir'e bakmamıştı. Bense sadece yemeğimle ilgileniyordum. Çorbalar içilip ana yemek servis edilmişti. Büyük parça soslu bir et vardı ana yemekte. İçimden üstüme sıçratmadan yiyebilmek için dua ettim. Bir elime çatalı bir elime bıçağı almışken esmer bir el benimkini tuttu. Kafamı çevirip elin sahibine baktım. Atahan yüzünde eğlenir bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Kalp atışımın hızlandığını hissettim. Gözlerimi kısarak ona baktım.

Ben Romana DüştüğümdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin