Yeni Görev

76 8 11
                                    

Günümüz
      2022    

****
-Leylekten Kurbağa 'ya, Leylekten Kurbağa 'ya! Duyuyor musun Kurbağa?  
Eray'ın sesi kulaklarıma ulaşsa da onu duymamayı seçerek belimdeki silahı elime aldım. Sessiz adımlarım karanlık koridorda tok bir ses çıkartırken tek başıma ilerliyordum.  Bu sırada Eray'ın yani görevi yöneten ajanın sesi tekrar doldu kulağıma.
-Bana bak kurbağa görevi tehlikeye atıyorsun. İçeri girme. Duydun mu? Bu bir emirdir. Yoldayız. Saklan ve bekle. İçeri girme!!! Diye bağırdı sinirli bir sesle.

Ama bu emir için çok geç kalmıştı. Çünkü çoktan binaya girmiştim.
-İçerdeyim. Dedim kısık sesle. Eray o an anlayamadığım Fransızca bir küfür savururken ben gülmemek için kendimi çok zor tuttum.
Ve ilerlemeye devam ettim.

Evet Fransa'daydık. Açıkçası yıllardır hiç Türkiye'ye dönmemiştim bile. Ama dünyanın pek çok yerine gitmiştim.    

Şu an burada olma nedenimiz ise bir görevdi. Türkiye üzerinden uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir adamın peşindeydik. Benim görevim günlerdir onları izleyip suç üstü yaptırmaktı. Bunu başarıyla yapmıştım da. Ancak  beklemek benlik değildi. son 10 yılın getirisi olan bir cesaretle desteği beklemeden tek başıma içeri girmeyi seçmiştim. Çünkü bu adamları yakalamak aşırı zordu ve beklemek yalnızca elimizde ki şansı kaybetmemize neden olacaktı.

Eray'ın sesi bir kez daha kulaklarıma doldu.
-Kurbağa gelmek üzereyiz. Bekle!
Evet kurbağa. Bu benim bu örgütte ki kod adımdı. İlk başta bakınca bu hayvanlardan alınan kod adları komik görülebilirdi. Ama bu isimler bize öylesine verilmiyordu. Yetenekler ve kahramanlıklarınla kendin alıyordun ismini. Öyle ki örgütte hala bir kod ad almayan insanalar da yok değildi. Zaten çoğunlukla rütbesi yüksek olanların kod adları vardı. Ve evet ben de onlardan biriyim.

Kurbağa 'ya gelecek olursak 3 yıl önce Tayland da gerçekleşen bir baskında içerisinde çok sayıda patlayıcı bulunan binaya, içeride bir sürü iş bitirici kanıt olduğu için korkusuzca girdiğimde kazanmıştım. depo da ki kanıtlar yok edilmeye çalışılmış ve içeri bomba bırakılmıştı. Her ne kadar örgüt adamları yakalamış olsa da kanıt olmadan işe yaramayacaktı. Bense canımı hiçe saymayı göze alarak binaya girmiş ve kanıtları toparlayarak son anda kendimi 4. Kattan binanın yanındaki nehire atmıştım. Herkes şaşkınca nehirden çıkmamı beklerken ben zıplaya zıplaya arkalarından yaklaşmış ve onların bu şaşkın hallerine kahkahalar atmıştım. Bu yaptığım delice olabilirdi. Ama onları yeteneklerimi göstermişti. Yani adımı almak için ilk adımımdı. Sonrasında İtalya da paravan olarak kullanılan yetimhaneyi yok etmeye çalışan adamları son anda durdurmuş ve onlarca çocuğu kurtarmıştım. İşte bu olay sonunda İtalyan gizli servisinin bana taktığı kahraman madalyasının yanında kendi örgütüm kod adımı vermişti.

-Kurbağa kapıdayız. Neredesin? Eray'ın sesi tekrar duyulduğunda ben çoktan kapının aralığından adamları izlemeye başlamıştım. Yakamdaki mini kamera içeriyi çekiyordu bu sırada. Adamlar önlerinde ki kutulara bakarak sırıtıyordu. Belli ki malları çoktan kutulamışlardı.

Belki ekibi bekleyebilirdim. Ama birincisi adamlar arka kapıya doğru ilerlemeye  başlamıştı ikincisi bu hiç eğlenceli olmazdı. Kapıya sert bir tekme atarak açılmasını sağladım. Demir kapı duvara çarpıp gürültü çıkartırken silahımı adamlara doğrulttum ve hızla içeri girdim. Fransızca bir şekilde,
-Teslim olun polis!! Dedim. Adamlar birbirine bakıp kahkaha atmaya başladığındaysa kaşlarımı çattım. Bu kötüler hep böyle olmak zorunda mıydı? Hep aynı aşağılayıcı ifadelerle bakıyorlardı.

KELEBEĞİN ÖLÜMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin