son operasyon

26 5 10
                                    

Parmağımda ki harika yüzüğe vurun gün ışığı pırlantanın içinden geçerek kırılırken, ben ışığın duvara yansımasını izliyordum. Bana hala rüya gibi gelse de o gün orada yaşadığımız her şey gerçekti işte. Evet daha öncede Sinan bana "panzehirim ol" tarzında bir teklif yapmış ve ben de kabul etmiştim. Ama çok farklıydı. Çünkü o zaman bu anlamda bir şeyin olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyordu. Şimdi ise parmağımda beni ona bağlayan bir yüzükle duruyordum. Hayat ne tuhaf. Bir gün asla dersin ama bir bakmışsın sonraki gün tek gerçeğin o olmuş .

Sinan'ın bana yaptığı o harika teklifin üzerinden günler geçmişti. Ve ben günlerdir bir rüya yaşıyordum sanki. Herkes bizi biliyor ve biz rahatça ilişkimizi yaşıyorduk. Güneş bile sorun yapmamış hatta bizim adımıza sevindiğini dile getirmişti. Ama benim içim hala rahat değildi. her şey bu kadar sorunsuz ilerlerken bir pürüz çıkacak diye ödüm kopuyordu. Fırtına öncesi sessizliği yaşar gibi hissediyordum. Ya da bilmiyorum. Belki de kuruntu yapıyordum.

Gel gelelim son görevimize. Günlerdir üzerinde çalıştığımız onlarca plan vardı elimizde. Aynı zamanda yakaladığımız adamlardan Kenan hakkında oldukça işe yarar bilgilerde ele geçirmiştik. Yerine dahil istihbaratı ise ele geçirmek üzereydik. Beklediğimiz bilgi geldiği an vakit kaybetmeden operasyonu başlatacak ve bu hayatı geride bırakarak artık  sıradan mutlu bir insan olarak yaşayacaktık. En azından hepimiz bunu umut ediyorduk.

Toplantı odasında toplanan tüm ekip ve komutanlar gelecek istihbarat için saniyeleri sayarken, Duru elinde bir dosya ile hızla odaya girdi. Fazla tedirgin ama bir o kadar heyecanlı olduğu hareketlerinden anlaşılıyordu. Önce başkomutanın yanına giderek kulağına bir şeyler söyledi. Sonra dosyayı komutana verip bir kaç adım geri çekildi. Komutan bir süre sayfalarda gezindikten sonra başını kaldırıp her birimizin yüzüne baktı ve sonunda konuşmaya başladı.

-An itibari ile Kenan Karatay'ın saklandığı yeri öğrenmiş bulunuyoruz. Elimizde olan çeşitli kanıtlar ve  tanıklar neticesinde savunma bakanlığından kimliğimizi gizleyerek bizzat yakalama emrini çıkarttık. Hazırlanın 20 dakika sonra operasyon başlatılacak. Dedi ve sandalyesinden kalkarak bir kez daha hepimizin gözlerine baktı. Sonra ekledi.

-Allah yardımcımız olsun  gece ajanları. Ve hızla odadan çıktı. Tabi peşinden de diğer komutanlar çıktı. Odada yalnız ekipçe kaldığımızda Duru başkomutanın yerine oturarak bize operasyon ile ilgili bilgiler vermeye başladı.

Nihayetinde kısa sürede hazırlanarak araçlara bindik. Fazlasıyla tedirgindim. İlk kez bir görevden dönememe düşüncesi beni bu kadar korkutuyordu. Çünkü artık beni geri de bekleyen ailem, sevdiklerim ve sevdiğim adam vardı. Sinan... Evet o bir kaç görevde yanımızda olsa da bir ajan değildi. Onu çatışmaya sokamazdık. dolayısıyla o da geri de kaldı. 

Sırtımı dışı çelik kaplı minibüsün duvarına yaslayarak derin bir nefes aldım ve karımda en az benim kadar çaresizce düşüncelere dalan ekibime çevirdim bakışlarımı. İşte şimdi çok daha iyi anlıyordum bir ölü olup kimsesiz olduğumuzu kabul ederek bu ekibe girme nedenimizi. İnsan geride canından çok sevdiklerini bırakınca dayanamıyormuş...

-Sizce bir sorun olmadan görevi başarabilecek miyiz? Bu soru Duru'dan gelmişti. Liderimiz olarak onun daha önce hiç bu kadar tedirgin olduğunu görmemiştim.

-Başarıcaz. Dedi ateş kısık ama kararlı bir sesle.

-Onu bunu bırakında bu son görevimiz mi şimdi? Diyen köstebeğe dokunsak ağlayacaktı.

-Abi onu bunu anlamam ben bu ülkenin en iyi güvenlik kontrol uzmanıyım. Yerime geçsin diye başkasını eğitip emekli falan olamam. Diyen Güneş belki de hepimizin aklını karıştıran bir soruyu dile getirmişti. Diğer yandan artık huzura ve sakin bir hayata sahip olmak isteyen de bizdik. Belki de en çok koyan ve emekli olmak istememe düşüncesini aklımıza dolduran şey, bunca acı bunca keder ve bunca fedakarlığa rağmen kimsenin görmediği, fark edemediği bir gaz bulutu gibi geçip gidecek olmamızdı. Ama işin büyüsü de burada değil miydi? Hem ne derler bilirsiniz "Gerçek kahramanlar hep sisli dağların ardında kalanlardır."

KELEBEĞİN ÖLÜMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin