Sinirden elleri titreyen Yaren soluğu Mete'nin odasının önünde almıştı. Nur'un arkasından koşarak gelip tüm engelleme çalışmalarını delici bir bakışı ile geri püskürtmüş, kapıyı çalma gereği dahi duymadan içeri dalmıştı.
__Mete bey! Ferit beye ait siparişlerde çakma aksesuarlar kullanılmış...
Genç adam kızın içeriye hışımla girişine aldırmadan, gözlerini bilgisayarının ekranında tutmaya özen göstererek,
__Bilgim var...
Demekle yetinmişti.
"İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." Diyen Robert Bosch amcaya inat, Mete kaybedecek kadar henüz para kazanmadığını pişkin bir tavırla söyleyerek kendini savunmuştu.
Lakin Yaren'in kızgın bakışlarının bir an olsun üzerinden ayrılmadığını görünce, geri vites yapıp acıtasyon yapmaya mecbur hissettiğinde,
__Ne yapsaydım Yaren! Depo bu malzemelerle dolu. İade de yapamıyoruz... Adamlar kaçıp gitmiş... Süleyman şerefsizi desen o da sırra kadem bastı. Aksesuarlar da iş görür cinsten... Tekrar alım yapacak durumda da değiliz maalesef...Yoksa ben de böyle olsun istemezdim.__Mete bey bu yaptığınız anlaşmamıza uygun değil...Bu yapılan çok yalnış... Ferit bey durumu fark ettiğinde çok sıkıntı olacak!
__Sen söylemezsen o nereden bilecek... Aradaki farkı işi çok iyi bilenler bile anlamıyor...
__Süleyman beyin sizi dolandırmasının maliyetini Ferit beye yüklemeniz hiç doğru bir davranış değil!
Mete alaycı bir gülüş kondurdu dudaklarına.__Bu hayatta her zaman tek bir doğru yoktur...Ben fabrikanın varlığını sürdürmesi için yapılması gerekeni yaptım. Benim açımdan doğru olan buydu.
Ne söylese boşuna olacağına emin olan Yaren konuyu daha fazla uzatma gereği duymadı.
Odasına döndüğünde sinir katsayısı hala aşağı doğru inişe geçmemişken, masasının üzerinde duran kaktüs türünden çiçeğe gözü takıldı. Bu da nereden çıkmıştı.
Saksıyı evirip çevirdiğinde üzerinde küçük bir zarf olduğunu fark etti. Notu okumadan evvel danışmayı arayıp,
__Derya'cım...Derya'nın Yaren'in sesini duyduğu an çıkardığı kıkırtı sesleriyle duraksayan genç kız,
__ Bu kadar eğlendiğine göre masamda duran kaktüsle ilgili bilgin var sanırım...
__Var, var.... Ha ha ha... Bunca yıldır sevgililerine çeşit, çeşit çiçek alan adam gördüm de kaktüs alanla ilk kez karşılaşıyorum... Adama ne yaptın da sabahın ilk ışıklarıyla gelip güvenliğe bu çiçeği bırakmış?... Bir de üstüne basa basa Hamza'nın bizzat kendisi bıraktı dersiniz demiş... Ha ha ha...
Hamza...
__Derya! Yeterince eğlendin bence kapatıyorum...
__Yaren... Dur kız, kızma hemen kim bu Hamza? Off telefon var... Neyse öğle arasında anlatırsın öptüm seni bayyyy...
"Bu kız tam bir çatlak." diye içinden geçiren Yaren biraz olsun o sinirli ruh halinden sıyrılmış olduğunu fark ettiğinde gülümsemeden edemedi.
Okumayı ertelendiği notu açtığında,
"Kaktüsler mücadeleci ruhları temsil edermiş, Benden bıkmak yok, bende senden bıkmayacağım 🌵
__Bu da nesi şimdi? Al sana bir çatlak daha... Bu adam neyin kafasını yaşıyor acaba?
Telefonunu eline alan genç kız, Hamza'ya evin satışı için çarşamba günü için müsait olacağını yazıp, aşk itirafını ve gönderdiği kaktüsü görmezden gelmeyi tercih etmişti.
Hamza'dan gelen mesaj ise Yaren'i dumura uğraracak cinstendi.
'' Ok, 14.00 "
__Yok artık! kelime cimrisi herif. İnsan aşık olduğunu iddia ettiği kıza böyle mi cevap yazar? Derdi ne imiş en baştan belli ettiği iyi oldu aslında.
__Aptallık sende, hemen kandın adama...
Of, hiç çekemeyecekti bu geveze
gölgeleri. En iyisi işe konsantre olmaktı. Gerçi Ferit bey olayından sonra çalışma isteği de kalmamıştı.
Saate baktığında öğle yemeği arası olmak üzereydi.
Odasında biraz oyalayıp yemekhaneye çıktığında yüzünde kocaman bir sırıtışla kendisini bekleyen Derya'yı gördü.
__Yaren hanım böyle buyurun isterseniz...
Genç kız gönülsüzce Derya'nın masasına doğru adımladı.
__Nasıl seçtiğim masayı beğendin mi?
Bu tarafa genelde kimse oturmaz... Rahat, rahat şu Hamza'yı konuşabiliriz...
Yaren elindeki yemek tepsisini masaya bırakırken,
__Hakkında konuşulacak kadar bir münasebetimiz yok...
Derya kaşlarını havaya kaldırmış "Hadi canım yeme beni" der gibi bakıyordu.
__Gerçekten düşündüğün gibi değil... Adam evimi almak için peşimde dolanıyor hepsi bu...
__Hadi ya... Bende sanmıştım ki.... Neyse boşver. Mete bey var zaten...
__O da ne demek Derya? Ne ima ediyorsun?
Derya boş boğazlık edip pot kırdığını fark edince önce kıvırmaya çalışmış,
__Hani işler falan çok meşgulsün ya onu kastettim...
Yaren alaycı bir bakış atıp,
__Hadi ama Derya... Ben seni için dışın bir diye seviyordum, şimdi sen de böyle kıvıracaksan ötekilerden ne farkın kalır ki?
__Aman öff tamam be... Zaten çok zor tutuyorum kendimi... Herkes sizi konuşuyor... Mete beyle siz sevgili imişiniz falan... Ben buna inanmadım tabii ama... Mete beyin sana nasıl baktığını, nasıl davrandığını görünce onun sana karşı hiç te boş olmadığını çaktım yani... Ama Mete bey ne bileyim ya... çok kendini beğenmiş bir adam. Ondansa şu Hamza olsun istedim. Sahi nasıl bir adam bu Hamza? Yakışıklı mı?
__Yani sıradan... Yakışıklı falan da değil... Ama çirkin de sayılmaz hani...
Yaren bunları söylerken gözünün önünde Hamza'nın yüzü belirivermişti.
__Oo süper... Valla Yaren'cim yakışıklı adamlar afedersin ama biraz puşt oluyor... Karılar kızlar peşlerini bırakmıyor bunların... Benim öküz gibi... Sonra bir gün bakmışsın orospunun biri!... kusura bakma benim ağzım bozuktur idare et lütfen... Alıp gider...
Derya'nın gözleri dolmuştu. Etrafını saran karartılar genç kadının acısını körüklüyor gibi görünüyordu.
__Derya'cım emin misin?
İri etli dudaklarının sinirle dişlerken,
__Gözümle gördüm Yaren! Kızla sarmaş dolaş olmuş olmuşlardı. Kaltak karı Kadir'imin dudaklarını vakumluyordu resmen...Yaren endişeyle sordu.
__Peki konuştun mu Kadir'le sordun mu hesabını?
Piskopat bir ifade ile yanıtladı Derya,
__Yoo... Tek laf etmedim... Ne bok yediğini bildiğimden haberi yok
daha... Hatta akşam hiç olmadığı kadar ateşli bir gece geçirdik...
Yaren anlamaz gözlerle baktı Derya'ya. Aldatıldığını bile bile nasıl yapmıştı bunu? Kadınları anlamak cidden zordu.
__O zaman affettin yani...
__Ne affetmesi kızım ağzına zıççam o ikisinin... En sivrisinden boynuzları da takacam o Kadir piçine...
Genç kadının duygu geçişleri öyle zıt ve karışıktı ki, Yaren anlamlandırmakta güçlük çekiyordu.
__Sakın Derya, onun yaptığı ahlaksızlık için sen kendi edebinden ödün verme... Zina çok günah... Bir inat uğruna değer mi?
__Değer... O sivrilttiği boynuzların nasıl can yakıcı olduğunu anlaması herşeye değer... Kusura bakma da Yaren'cim günah münah o işler bana pek bir yaşlı muhabbeti gibi geliyor...
Yaren büyük bir şaşkınlık içinde baktı karşısında duran kadına.
İntikamı ahlakından çok daha önemli olan birine gübahtan bahsetmek ne kadar da beyhude bir çaba olmuştu böyle.
Bu gün herkes sözleşmişçesine onu hayal kırıklığına uğratma yarışına girişmişti resmen. Üstelik her biri sonuna kadar haklı olduklarını düşünüyordu. Doğru ve yanlış başkası hakkında hüküm verirken siyah ve beyaz kadar netken, konunun muhatabı kendi olunca insanın
neden hep grileşiyordu herşey?Olmuyordu işte. İnsanlarla yakın ilişkiler kurduğunda gördükleri ve duydukları onu cidden korkutuyordu.
Ya onlara benzerse, onlar gibi dolandırıcılığı, aldatmayı çeşitli kılıflar altında hoş görmeye, normalleştirmeye başlarsa ne yapardı?
Odasına döndüğünde uzun, uzun düşündü. Hayır bunlara daha fazla katlanacak değildi. Bilgisayarının başına geçip kararlı bir duruşla istifa dilekçesini yazdı.
Yazıcıdan bir çıktı alıp çantasına koydu. Yazdığı dilekçeyi eklediği maili
Mete'ye gönderdiğinde işten çıkış saati de gelmişti. Bilgisayarı kapatıp eşyalarını toparlarken, dahili hattının çaldığı duyunca olabildiğince sakin olmaya çalışarak yanıtladı.
__Yaren bu istifa dilekçesi de ne demek oluyor?
__Gönderdiğim mailde nedenlerimi detaylıca açıkladığımı düşünüyorumMete dişlerinin arasından tıslayarak,
__ Daha ilk fikir ayrılığında arkana bakmadan kaçmayı düşündün yani. Yaren! uyan cennette değil dünyadayız... Herşey kuralına göre işlemez burada. Hele ki, İş hayatında nereye gidersen git bu tip olaylarla karşılaşacaksın her seferinde kaçıp gidecek misin yani?Yaren elinde tuttuğu ahizenin kablosuyla oynarken, kırgın bir ses tonuyla,
__Uyanması gerekenler siz ve sizler gibi düşünenler bence. Evet şuan bize verilen ömür süresince bu dünyadayız. Ve hatırlatmak isterim ki inançlı bir kişi iseniz bu dünya da verdiğimiz kararların neticesinde cenneti ya da cehennemi yaşayacağımızı pekala biliyor olmalısınız...
Mete kızın sözlerinden etkilenmek şöyle dursun daha da çok kızmıştı.
__Bırak şimdi cenneti cehennemi de dünyaya, şuana konsantre olalım. Ben gitmeni istemiyorum.Öfkesine hakim olmaya çalışarak yumuşatmaya çalıştığı ses tonuyla devam etti genç adam,
__Seninle çok güzel işlere imza atacağız...
__Mete bey... Ben gerçekten sizinle devam edebileceğimi sanmıyorum...
Duydukları Mete'nin tekrar tepesinin tasını attırmaya yetip artmıştı bile.__ Yaren hanım! Güzellikle ikna edeyim dedim anlaşılan olmayacak! işe girişin esnasında iki yıl boyunca bizimle çalışacağını kabul ederek işe alındığını pekala hatırlıyor olmalısın. Aksi halde tazminat ödemen gerekecek...
__....
__Ayrıca zamanında babamın verdiği burs sayesinde üniversiteyi bitirmiş olduğun gerçeğini de bil ona göre davran...
Kızma sırası yine Yaren'e gelmişti. Mete kızın hayatta en çok kızdığı kırıldığı şeyi yapmış, yaptıkları bir iyiliği, menfaate çevirmenin derdine düşmüştü.
__Mete bey! Siz, siz cidden sadece bu dünya için yaşıyor olmalısınız... Yazık... Tazminatı da verdiğiniz burs bedelini de tarafıma bildirirseniz kuruşuna kadar size en kısa zamanda ödeyeceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasyTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...