Hamza ağzına attığı son lokmanın ardından karşında oturmuş kibarca yemek yiyen genç kıza gülümseyerek bakarken,
__Yaren'im... Dedi sırıtarak.
Genç kız bu hitapla öksürüklere boğulmadan edemedi. Zira alışkın değildi. Üstüne çok utanmıştı. Zaten kendine ve yaptıklarına hala bir türlü inanamıyordu. Hamza hızla oturduğu sandalyeden kalkmış Yaren'in sırtına vururken, diğer taraftan endişe içinde soruyordu.
__İyi misin Yaren'im? Su vereyim mi canım?...
Tam toparlamışken tekrar bir öksürük nöbetinin daha gelmesine sebep olan o kelime "canım". Canı mıydı sahi? Bir insan başka bir insana can olabilir miydi?
__İyiyim ben telaş yapma... Sadece biraz şaşırdım...
Hamza hınzır bir ifade ile gülümsedi.
Yaren adamın gülümseyince bambaşka bir çehreye dönüşen yüzüne dalıp gitmeden edemedi. Bu adam bu kadar yakışıklı mıydı daha önce?
Pamuk şeker rengindeki gölge usulca süzüldü kızın yanına.
__Dimi ama gerçekten hoş adam... Üstelik o artık senin Hamza'n...Şu gözlerin güzelliğine baksana. Engin bir deniz. İnsan içine dalmadan edemiyor...
Arsızlığı pek seven Turuncu gölge de çok geçmeden kızın etrafındaki yerini aldı.__Sadece gözleri mi? Dudakları da şahane... Şu kaslı kollar...
Yaren bu düşüncelerin devamının +18'e bağlayacağını tahmin ederek, konuşmasına devam etti.
__Çok hızlı gidiyoruz sanki... Yani seni çok tanımıyorum...
Hamza kızın tereddüt ettiğinin farkındaydı. Her an kaçıp gitme potansiyeline sahip görünüyordu. Ama genç adamın onu bırakmaya niyeti yoktu. Kendisi de tam olarak neden bu kıza böylesi tutulduğunu bilmiyordu. Tek bildiği ve emin olduğu şey, Yaren onun ruhunun diğer eşiydi. Bunu taa kalbinin en derinlerinde hissediyordu.__Evet haklısın... Özellikle sen çok hızlı gidiyorsun acelen ne? Önümüzde birbirimizi tanıyacağımız bir ömür var...
Yaren adamın kendinden bu kadar emin olmasına imrenerek sordu.
__Ya birbirimize uygun değilsek? Evlilik benim için çocuk oyuncağı değil... İyi anlaşacağımızı nereden biliyorsun?
__ Tam da bu dediğinden gibi... Evlilik ikimiz içinde hala ciddiye alınacak bir konu... Bunu ikimiz de oyun gibi görmüyoruz. Niyetimiz ömürlük olması değil mi?... Geçinmeye niyeti olan illa ki anlaşmak için orta yolu bulur her konu da... Bulamadığımız zamanlar da da beni bir güzel döversin olur biter...
Yaren genç adamın son söylediğine kıkırdayıp, sessizce mırıldandı.
__Kocaya gel kalkar mı hiç?Her ne kadar bir fısıltı şeklinde söylenmiş olsa da Hamza'nın kepçe kulakları anten vazifesini iyi görmüş "koca" kelimesini anında duyup sevinçle gülümsemişti.
__Karım ol Yaren... Kocayı süsleyen onu temiz ve bereketli kılan karım ol... Karı ve koca olalım... Birlikte kocayalım...
"Yaaa şu tipe bakar mısın ama... ne kadar tatlı. Allah'ım hayırlı ise nasip et... Değil ise benden de gönlümden de uzak et..." diye iç geçiren genç kız kızaran yanaklarını gizlemek istercesine eğdi başını. Bir süre sessizlik oldu aralarında. Hamza genç kıza düşünme payı bırakmak isteyerek sabırla bekledi. Fakat bu onun için hiç te kolay olmamıştı. Zira geçen bir kaç dakika ona sanki
yıllar geçmiş kadar uzun gelmişti.
Genç kız başını kaldırıp, arkasına yaslandığında konuşmak için dudaklarını araladı. Heyecanlıydı sesi yer, yer titrek bir hal alıyordu.
__Bir ay... Bir ay kadar görüşelim... Eğer bu sürenin sonunda birbirimize uygun olduğumuza karar verirsek teklifini kabul edeceğim...__Beni bir ay daha bekleteceksin yani... Tamam amma bir şartla...
Yaren kaşlarını yukarı doğru kaldırıp sordu.
__Ne şartı?
__Bir ay sonunda düğünü bekletmeden hemen yapacağız...
__ Anlaşırsak...
__Anlaşacağız... Üstelik sadece onunla da kalmayacağız...
__Derken?
__Aşık olacağız ... Sevişeceğiz...
"Ulan ne dedim şimdi ben? Hay dilimi eşşek arısı soksun emi... Fikri ne ise, zikri o olurmuş insanın. Yaren'im yalnış anlayacak beni." diye hayıflanırken, Yaren kocaman açılmış gözleriyle sordu.
__Neeee... ?
__Dur dur!... Yalnış anlama, birbirimizi seveceğiz anlamında söylemek istedim... Ötekini de yapacağız tabii de düğünden sonra...Yani şey...
" Hamza iyice zıçtın be oğlum, kız bu konularda hassas ettiğin laflara bak" diye kendi kendine söylenirken elleri saçına gitmiş mahcup bir tavırla başını önüne eğmişti.
__Özür dilerim Yaren... Ben böyle bir adamım... Aklımdan geçen dilimden dökülüverir hemen...
Hamza suçlu bir çocuk gibi karşında iki büklüm olunca, genç kız dayanamadı.
__Tamam anladım...Kalkalım mı geç oldu. Bade'de gelmek üzeredir...
__Olur...
İkili yol boyunca pek konuşmadı. Hamza bir hayli utanmıştı. Eve geldiklerinde Bade'de giriş kapısında belirmişti.
Hamza'nın süklüm püklüm olmuş bir halde gidişini izleyen Bade, eve girer girmez ablasını köşeye sıkıştırmaya başlamıştı bile.
__Abla! Bana kabul etmediğini söylene sakın!
Yaren hayretle karşısında dikilip hesap soran kıza bakıp,
__Neyi? Sen... Biliyorsun...
__Evet... Eniştem söylemişti. Yani ex eniştem mi demeliyim?
Yaren kaşlarını çatıp, elini de beline koyarak, savaş pozizyonunda çemkirdi.
__Deme!... Enişte de deme... Ex te deme!
__Kabul ettin mi etmedin mi abla?
__Etmedim...
Bade'nin omuzları düşmüştü.
__Red ettin gül gibi adamı yani...
__Etmedim...
__Ehhh... Etmedim etmedim... Kafamın içine ettin ama abla... Ne yaptın peki?Yaren sırıtmakla yetinip odasına doğru adımladı.
__Ablaa!... Hadi ama söyle... Çok kötüsün ya... Kuzenin sırf senle kalsın diye kaza bile yaptığı halde buraya gelsin... Sen ona..
__Ne kazası Bade?
__Dur telaş etme abla... Eve giderken arkadan birine çarptım önemli bişey yok...
Yaren ani bir hareketle odasının kapısından geri dönmüş, Bade'ye sarılmıştı.
__Çok şükür Allah'ım... Dikkatli ol Bade! hem kendi canını, hemde başkalarının canını tehlikeye atma kardeşim...
__Tamam abla...bende çok korktum... Abla... Nefes alamıyorum biraz az mı sıksan acaba?
Yaren genç kızı azat ederken, çocukça bir espriyi patlamadan edemedi.
__Bi dahakine narin sıkma yapayım o vakit... Yoksa kuzicim genç yaşta kırış buruş olacak...
__Abla... Gerçekten mi? Bu espriyi sen mi yaptın? İçine Mert kaçmış olmalı...__Tamam tamam... Hadi bi çay koy sen bende namazı mı kılıp geleyim...
__Yanına şöyle tatlı bişeyler de çıkarayım da karşılıklı şu ettin etmedin meselesini konuşalım...
Yaren yarım saat kadar sonra Badenin yanına döndüğünde çay demlenmiş, atmıştırmalıklar masadaki yerini almıştı.
Abartılı bir hareketle sandalyeyi çekip Yaren'i oturtan Bade çaylarını koyduktan sonra ablasının karşısına geçmiş,
__Hadi anlat bakalım... Diyerek heyecanla beklemeye koyulmuştu.__Bade biliyor musun? Annemle annen de böyle karşılıklı oturup dertleşirmiş...
Bade ablasının duygusal moddaki
haline bir kaç saniye eşlik edip,
__Evet annem anlatmıştı. Sende şimdi bunu eyleme geçirsende anlatmaya başlasan... Orta yerimden çatlayacağım valla...
Yaren çayından yudumlarken, nazlı bir eda ile konuşmaya başladı.
__Yani... Bir ay birbirimizi tanıyacağız ondan sonra karar vericeğiz...__Sen karar vereceksin... Hamza eniştem... Ya tamam öyle kötü kötü bakma! Hamza abim çoktan kararını vermiş... Ben sevdim onu bence sizden olur...
__Bak bak... Çok iyi biliyorsunuz bu işleri küçük hanım... Üzgünüm ama ben sana aynı şeyi söyleyemeyeceğim...__Ne?... Ne demek istedin abla?
__Mete bey diyorum... Seninle diyorum olmaz diyorum...
__Üstüme iyilik sağlık... Bunu da nereden çıkardın şimdi?Yaren istemsizce sırıttı. Kızın Mete'yi her gördüğünde renkten renge giren gölgelerinden mi bahsetse? yoksa edepsiz düşüncelerinden mi? Hepsini kendine saklayıp, devam etti.
__ Gözlerin seni ele veriyor kuzen... Adamı ne zaman görsen kedinin ciğere baktığı gibi bakıyorsun... Ama seni uyarmalıyım... O adam cidden hiç sana göre değil...yaşını geçtim huyu suyu...
__Biliyorum abla... Bencil pisliğin biri... Sen merak etme ben herşeyin farkındayım...
__Peki güzelim farkındaysan sorun yok... Sultan'ım nasıl burada?__Annem bir garip hala abla ya... Yalnız kalmak istemiyor... Sürekli uyuyor... Nesi var hiç anlamıyorum... Sorunca da yorgunum sadece diyor... Babamla mı bir sorun oldu acaba?
__Yok... Yani sanmam...
__Menopoz emareleri olsa gerek... Ama abla akşam çok garip bişey oldu... Eşyalarımı almaya eve gitmiştim ya... Annem odasında uyuyordu. Yanına gidip bi öpeyim dedim burnuma acayip ağır bir erkek parfümü kokusu geldi... Çok saçma biliyorum... Ama yabancı bir kokuydu... Ne babama ne de Mert'in kokusuna benzemiyordu cidden abla...
Yaren kızın söyledikleriyle dehşete kapılmıştı. Mahir! yine o olabilir miydi? Düşüncesi bile tüylerini diken diken etmeye yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasyTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...