YAREN

9 İYİLİK

       Yaren arabadan inerken, yüzü gibi duyguları da allak bullak olan adamı, hızlıca arkasında bırakıp fabrikaya girdi. Danışmada kendisini gülümseyerek karşılayan Derya'ya
__Günaydın Derya hanım... Diyerek selam verip odasına çıktı. Bir an evvel işlerine konsantre olmalıydı. Ferit beyin işleri için ilk numuneler üretilecek ardından onay alınarak seri üretime geçilecekti. Genç kız tasarladığı ürünlerin bitmiş halini görmeyi dört gözle bekliyordu.
    Fakat bitmiş ürünleri incelerken, bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Kullanılan yardımcı malzemelerin ne markası ne de ebadı doğru görünmüyordu.

__Yücel Usta... Bu malzemeler benim istediğim marka ve ölçü de değil...

Yücel Usta kaşlarını çatıp Yaren'in gösterdiği kısımdaki malzemeleri hızlıca gözden geçirdi. Evet kız haklıydı. Ama bu nasıl olmuştu? Kenarda duran  henüz kullanılmamış malzemelere ait  kutulardan birini eline  alıp, içeriği ve ismini dikkatlice kontrol etti.  Ölçü de marka da doğruydu işte.  Yücel Usta yılların tecrübesi ile bir dolap döndüğünü sezmiş lakin bu balığı tutanın Yaren olmasını engellemek istemişti.

__Kusura kalma Yaren hanım... Bizim çocuklar kutuları karıştırmış galiba... O kadar da tembih etmiştim halbuki...
    Yaren adamın etrafındaki gölgelere baktı, sonra yüzene baka, baka yalan konuşan adama. Bir şeyler saklamaya çalıştığı gün gibi ortadaydı. Fakat Yaren'de adamın neyin peşinde olduğunu öğrenmeye karar verip, inanmış gibi yapmayı tercih etti.

___Söyle çocuklara daha dikkatli olsunlar... Bu iş çok önemli... Yeni numuneyi de doğru şekilde bir an evvel hazırlatırsan çok iyi olur...

__Tamam... Merak etme Yaren hanım...
    Yaren üretim bandından uzaklaştıktan sonra çıkış kapısına yakın bir yerde köşeye sindi. Bir süre uzaktan Yücel Ustayı izlemeye koyuldu. Adam kızın ardından paletin üzerindeki malzeme kutularını tek, tek açıyor içlerine bakıp ebatları ölçüyordu. Bir müddet daha bu işlemi sürdüren adam, yeteri kadar baktığına kanaat getirip, açtığı ve bir tane de kapalı kutuyu eline alıp çıkışa doğru adımlamaya başlamıştı. Genç kız bulunduğu yere iyice saklanmaya özen gösterirken, Yücel usta yanından rüzgar gibi gelip geçmiş, kızın varlığını ruhu bile duymamıştı.
    Yaren'de vakit kaybetmeden adamın peşine takılmıştı.

   Yücel Usta merdivenlerden hızla inip deponun yolunu tuttuğunda  kapının önünde karşılaştığı Depocu Kemal her zaman ki gevşek sırıtışı ile
__ooo Ustam seni burada görmek ne büyük şeref...
__Bırak şimdi şerefi falanda içeri geçelim iki dakka, şu Süleyman beyini de ara hemen yanımıza gelsin...
__Hayırdır ustam... Ne bu şiddet bu celal?
__Kes zevzekliği hadi...

  Kemal adamın tavrından, çevirdikleri dolaplardan birini çakozladığını fark edip, daha fazla uzatmadan Yücel Usta ile birlikte depodaki odasına geri döndü. Süleyman'ı arayıp,

___Eee... Aloo... Süleyman beycim kolay gelsin... Yanımda şuan Yücel Usta var... Acil sizinle, görüşmek istiyor... Müsaitseniz beş dakika gelebilir misiniz?

___Ne saçmalıyorsun lan sen? Anladılar mı yoksa?... Hay ağzına edeyim. Hep o yeni gelen kaşarın işleri bunlar... Mete dangozuna  yaransın diye... Tamam.. Sen renk verme geliyorum ben...
   Kemal ve Yücel Usta karşılıklı oturmuş Süleyman'nın gelmesini beklerken, Yaren parmak uçlarında hareket ederek depoya girmiş, Kemal'in odasına yakın bir yerdeki kolilerin arkasında durup, konuşulanlara kulak kabartıyordu.
Yücel Usta sinirli bir ses tonuyla,

__Ne bok yiyonuz oğlum siz?...
Orjinal kutudan çakma malzeme çıkıyor... 

  Elinde tuttuğu kutuları sertçe masaya fırlatmış,
__Gelen ürünleri kontrol etmiyor musun sen? Ayrıca kimden aldınız bu malları?
    Kemal adamın bu agresif tavrıyla iyice strese girmiş, boncuk boncuk ter dökmeye başlamıştı.