Yaren iş yerindeki kişisel eşyalarını yirmibeş kuruş karşılığında marketler tarafından verilen geri dönüşüm logolu poşete üstün körü tıkıştırırken, bir taraftan da gözlerinden akan yaşları siliyordu.
İşte yine başladığı yere dönmüştü. İnsanlarla yakın temasta olmak onu yormuş yıldırmıştı. Neden bu kadar hassastı? Hayatı yokuş aşağı giderken freni patlamış bir kamyondan farksızdı.
Duramadığı gibi sürekli bir yerlere çarpıyor, aldığı her darbede bir parçasını da kaybediyordu. Yaşamak ağır geliyordu.
Telefonunu kapatıp kendini evinde inzivaya alan genç kız, ertesi gün deli gibi çalan kapı zilinin sesiyle uyandı.
Bir süre gelen kişinin gitmesini umarak, kapıyı açmamayı düşünse de bu kişinin yengesi yahut kuzeni Bade olma ihtimaline karşı mecburen yattığı yerden doğrulup kapıya yöneldi.
Yanılmamıştı gelen Bade'den başkası değildi.Genç kız kapıdan içeri girer girmez soru yağmuruna başlamıştı bile.
__Abla... Nerdesin sen? Akşamdan beri telefonun neden kapalı? Annemi zor tuttuk vallahi... Çok şükür babam iş seyahatine çıkmıştı. Yoksa kapına dayanacaktık o saat. Kadın sürekli kötü senaryolar üretip durdu. Yok seni kaçırmış olabilirlermiş, yok mafya tipli adamlar peşindeymiş. Çok fazla dizi izlemenin yan etkileri bunlar sanırım. Sabah işyerini aradı orada da olmadığını duyunca resmen ayılıp bayıldı. Bende hayırlı evlat pozisyonunda sana bakmaya geldim...Kısa bir soluk alıp konuşmaya devam eden Bade, bir taraftanda kuzenini süzmekle meşguldü.
__Hasta mısın yoksa? İyi gözükmüyorsun...
Yaren dert anlatacak havada değildi.
__Biraz kırıklık var üzerimde, telefonumun da şarjı bitmiş... Fark etmemişim...
Bade kaşlarını yukarı doğru kaldırıp,
__Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun... Ne oldu hadi anlat... Bu arada çok açım ben ya... Kargalarla birlikte uyandım sayende... Hadi birşeyler hazırla da birlikte yiyelim... Ben de bu arada anacığımı arayayım da kadın bir rahatlasın... Neden bilmiyorum bu aralar çok gergin...
Yaren yengesinin kaçırılma olayını kimseye söylemediğini yaşadığı travmayı bir başına atlatmaya çalıştığını hatırlayınca kendini mümkün gibi daha bir kötü hissetti.
Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilmişti.
Olaydan sonra bir iki gün yengesiyle ilgilenmiş sonra işe güce kaptırmıştı kendini. Vefasız olmak işte bu kadar kolaydı.
Kahvaltı sofrasında bir süre ablasının konuşmasını bekleyen Bade, sonunda sıkılmış
__Hadi dökül... Bu saatte neden işte değilsin bakalım? Hastayım deme yemezler... Ayağa kalktığın sürece işten kaytarmayacak kadar görev insanı olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz...
__İşten ayrıldım...
__Neden?
__Öyle gerekti...
Kısa cevaplarla Bade'yi atlatmak mümkün değildi. Yaren'nin ağzından girip burnundan çıkan genç kız bir saat kadar sonra bütün hikayeyi dinlemişti.
__Valla ablacım senin gibi dürüstgiller için iş hayatında barınmak mümkün değil...
İki kuzenin konuşmasının en ateşli yerinde kapının zili tekrar çalmış, güvenlik Mete beyin geldiğini bildirmişti.
Bade ablasının anlattıkları sebebiyle Mete'ye bir hayli kızgın olsa da onu göreceği için deli gibi atan kalbine söz geçirememişti.
Yaren kısa bir tereddüt anından sonra girişine müsaade vermiş, yukarı çıkmasını beklemeye koyulmuştu.
Daire kapısı çaldığında, kapıyı koşarak Bade açmış, karşında duran mavi gözlü iri kıyım adamla dumura uğramıştı. Zihninde bir yerlerde bu adama ait bir iz olduğunu hatırlayıp anılarının yokladığında karşısında duran adamın ablasını kurtaran süper kahraman olduğunu anımsamıştı. Gülümseyerek,
__Haa siz... Eee adınız şeydi...
__Hamza...
__Haa evet evet... Buyurun... Ben sizi değil de...
Hamza'nın arkasında duran Mete elinde tuttuğu bir demet çiçekle bir adım öne çıkıp,
__Beni bekliyorlardı... Müsaade ederseniz geçeyim...
Hamza suratına umursamaz bir ifade takınıp,
__Ben Yaren'i almaya gelmiştim. Bu gün için sözleşmiştik...
Mete ve Hamza'nın birbirine imalı bakışlar atarak kapıda dikilmesine kıkırdayan Bade,
__İçeri buyurun beyler...
O sırada kapıya gelen Yaren,
__Girmelerine gerek yok... Ben hazırım çıkalım hemen... Bade kapıyı çekip çıkarsın canım...
Hamza Yaren'in Mete'yi yok sayıp kendisiyle konuşmasından hoşnut,
__Nasıl istersen... Diyerek Mete ve Bade'nin şaşkın bakışlarına aldırış etmeden asansöre doğru adımlayan kızı takibe koyuldu.
Mete kapının önünde öylece kalmıştı. Bade ellerini göğüslerinin üzerine koyup,
__Yani... Ablamı nasıl kızdırdıysan artık seninle konuşmaya bile tenezzül etmedi...
Mete sorgulayan bakışlarını karşında duran Bade'ye diktiğinde,
__Ne? Ablamdan olanları duydum... Onun karakterinde biri için senin yaptıkların kabul edilir şeyler değil...
Hele o burs olayından bahsetmen son noktayı koymuş... Bu saatten sonra ne yapsan boşuna... Sen en iyisi çiçeklerini de al git...
__Senin adın neydi?
__Bade...
__Bak Bade'cim ablanla mutlaka konuşmalıyım. Evet kızgınlıkla saçma şeyler söylemiş olabilirim. O an sağlıklı düşünemedim.
Mete konuşa dursun Bade adamın kelimelerine değil, bedenine odaklanmıştı. Yakışıklı yüzü ve dudaklarının arasından kendini gösteren inci gibi sıralı dişlerine, arada hareketlenen adem elmasına bakarken genç kız hipnotize edilmiş gibiydi.
Tıpkı o da annesi gibi fazlaca dizi ve film seyrettiğinden olsa gerek, aklına bu yakışıklı adamla ilgili olmadık düşünceler üşüşüp duruyordu.
Şu an zihninden geçirdiklerini ablasına anlatsa, izlediği dizi film ve kliplerle sürekli empoze edilen cinselliğin bu şekilde su yüzüne çıktığını, değer yargılarımızın zamana yayılarak nasıl gün be gün elimizden alındığına dem vururdu.
__İçeri gelin isterseniz böyle kapı da konuşmayalım...
Mete ikiletmeden daldı içeri. Küçük sıradan stüdyo bir daireydi burası. İki adımda salona geçti. Tekli koltuğa oturup,
__Yaren ne zaman döner acaba?
Bir yandan stresten bacaklarını olduğu yerde sallarken, içinden Yaren'e küfürler saydırmayı ihmal etmiyordu.Genç kızın Ferit beye olanları yumurtlamasından çekinmese değil kapısına gelmek semtine bile uğramazdı ya neyse.
__Ablam ne zaman gelir hiç bir fikrim yok... Buluşmayı da önceden planlamışlar... Nereye gidiyorlarsa artık böyle birlikte...
Bade Mete'nin tepkisini ölçmeye çalışıyordu. Genç adam ziyadesiyle sinirli gözüküyordu. Kıskanmış mıydı acaba?
__Kahve ya da soğuk bir şey alır mısın?
__Alkollü ne var?
Bade adamın sorusuna şen bir kahkaha patlattı.
__Neden gülüyorsun? Komik bir şey mi söyledim...
__Yani... Ablamı cidden hiç tanımıyorsun... Kendisi beş vakit namazında bir insandır... Haliyle evinde alkollü içecek bulunmaz...
Mete gözlerini kısıp düşündü. Doğru ya odasında namaz kıldığını laf arasında Nur'dan duymuştu. Cennet, cehennem bu dünya falan taşlar şimdi yerine oturmuştu. Baya dinci bir kızdı bu ya. Nasıl ikna edecekti ü0bu inatçı keçiyi. Bunu düşünürken gözü karşısında durup ona hayran, hayran bakan kıza takıldı.
__Bade'cim sen ablanı çok iyi tanıyor olmalısın... Bana yardım eder misin? Hata mı telafi etmek istiyorum... Ama nasıl yapacağımı gördüğün gibi bilemiyorum...
Bade adamın küçük masum bir köpek yavrusu gibi bakan gözlerine dayanamayıp, telefonunu uzattı önce
__ Numaranızı kaydedin önce... Evet Mete, adınla hitap edebilirim değil mi?
__Tabii...
__Ablamın önce sakinleşmeye ihtiyacı var... Onun için biraz beklemelisin..."Aman ne parlak fikir bu ergenden yardım isteyende kabahat" diye içinden geçiren Mete,
__O kadar vaktim yok... Diyebildi.
__Hımm... O zaman ablamla senin için tekrar konuşmayı denesem... Çok üzgün olduğunu söylesem Kimbilir belki işe yarar...
Mete kızın bu kadar yardımcı olmak isteyişinin altında yatan niyetini bakışlarından sezdiğinde keyifle gülümsedi.
__Ablan çok inatçı... Pek faydası olacağını düşünmüyorum ama... Bu işi halledersen süper olur...
__Merak etme onu ikna edene kadar gerekirse burada kalırım...İşte bu fena fikir değildi. En azından ne yaptığını, kiminle görüştüğünü öğrenme şansı olabilirdi.
__ Çok iyi fikir, birileriyle görüşürse işle alakalı yani haberim olursa...
__Merak etme... Sana rapor ederim... Ha ha ha... Bu hizmetlerimin karşılığını isterim ama...
__Tabiki... Ben artık gideyim... Görüşürüz Bade...
__Görüşürüz Mete...
Kenera bıraktığı çiçekleri eline alıp genç kıza uzatırken,
__Bunlar senin olsun....
__Teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasyTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...