Yaren arabadan indiğinde derin oh çekti. Zira kendi gölgecikleri bir yandan, Mete'nin gölgecikleri diğer taraftan buldukları sessiz geçen her saniye de saçmalamayı ihmal etmemiş, kızın bile savunma hattını ciddi şekilde tahrip etmeyi başarmışlardı. Ne biçim bir durumdu o öyle?
Eve uğramadan önce süpermarkete giden genç kız, yiyecek, içecek bir şeyler alıp tekrar evinin yolunu tutmuştu.
Ansızın karşısında duvar gibi dikilen bir adam belirince başını kaldırıp kim olduğuna baktı.
Otuzlu yaşlarında olan bu adam tanıdığı biri değildi. Etrafındaki gölgelere bakılırsa, iyi biri gibi de görünmüyordu. Yüzüne sirayet etmiş kötülüğüyle ayaklı bir bela olduğu aşikardı.
Kenarları uzun bıyıklarıyla oynayıp, patlak ela gözlerine alaycı bir bakış takınıp,
__Yaren apla... Naber?Soruya eşlik eden göz kırpma hareketi kızın iyice sinirine dokunmuştu. Bu doksanlı yıllardan kalma serseri acep ne istiyordu? Yaren aklındaki soruyu dillendirip,
___Kimsiniz siz? Ne istiyorsunuz?Adam kızın bu sert çıkışına pek bir bozulmuş
___Hiç te kibar değilmişsin apla...
İyi madem...Uzatmayalım o zaman...
Yüzüne ciddi bir o kadar korkunç bir ifade takınmaya çalışan adam,
___Evini bize satacaksın...
Yaren adamın beklediğinin aksine, ne bir hayret, ne de bir korku belirtisi göstermemiş, aksine vücudunu dikleştirip, bakışlarına delici bir derinlik katıp,
___Hadi ya! ... Kim demiş onu?
Mahir kızın beklemediği bu tutumu karşında biraz hayretle,
___Biz diyoruz işte...Yaren sıkkın bir şekilde sordu.
___Biz dediğin kimse söyle onlara... ev falan satmıyorum ben... Çekil şimdi yol....Genç kız cümlesini tamamlayamadan, Mahir kızı kolundan sertçe tutup çekiştirmeye başladı. Aynı anda beline dayanan metalin varlığını hissetti Yaren.
Bu adamın şakası yoktu. Gözünü bile kırpmadan herşeyi yapabileceğini temas halinde oldukları anda duymuştu.
___Biz kimiz demek?... Aplam merakını zevkle gideririz senin... Güzellikten anlamıyon madem...
Yaren adamın lağım çukurunu aratmayan düşüncelerinden soyutlanmayı başardığında, içinden bir dua etti önce, sonra bir besmele çekti.
Haydi Yaren, kim alt edebilir senin gibi Yusuf Çınar'ın eğittiği bir kızı... Ya Allah!...
Hala diğer elinde taşıdığı yiyecek dolu poşeti önce hızlıca geriye doğru hareketlendirdi, ardından adamın yüzüne doğru tüm gücüyle itti.
Mahir hiç beklemediği bu darbe ile sendelerken, elinde tuttuğu silahı da kızın ayağının dibine düşürdü.
Eğilip almak içim hamle yaptığında genç kız adamın az önceki ipe sapa gelmez düşüncelerinin cezasını vermek istercesine, kanayan burnuna bir de tekme indirip, adamın estetik operasyon olma ihtimalini itina ile destekledi.__Ahhh...
Diye acıyla inleyen adam öyle kolay pes edecek gibi görünmüyordu. Ağzına dolan kanı, öldürücü bakışlarını kızdan ayırmadan tükürmüş, dudağının kenarından sızanları da elinin tersiyle silip,__Vay... Apla çetin ceviz çıktı iyi mi?
Güzzel... Çıtır çıtır kırıcam ulan seni... İnim inim inlicen lan altı...
Bu esnada Yaren ikinci tekmeyi adamın düşürdüğü silaha atmış, park halindeki bir aracın altına giden tabanca etkisiz hale gelmişti.
Sıra karşısında içindeki pisliği bir, bir dışarı döken herifin konuşmasına bir son vermeye gelmişti.Saldırı pozisyonu alan Yaren narin ellerinden umulmayacak etkiye sahip yumruklarını birbiri ardına adamın yüzüne indirmeye başlamıştı bile. Mahir'in başı bir sağa, bir sola savruluyor, tükürdüğü kanların yerine daha fazlası ağzının içine dolup, aldığı her darbe ile etrafa fışkırmaya devam ediyordu.
Yaren bir kaç döner tekmenin ardından, iyice yorulmuştu. Lakin adam attığı dayağa doyacak gibi değildi.
Adamın resmen şiddetten zevk alır gibi bir hali vardı. Yaren vurdukça o kırmızı renge bürünmüş dişleriyle, karşısında sırıtıp duruyordu.
Bu sırada, sokağın girişinde dört tane daha adamın klonundan belirdi. Genç kız için delikanlılığın onda dokuzu sayılan eylemi yapmak en mantıklısı gibi görünüyordu. Yere bıraktığı poşetini kaptığı gibi koşmaya başladı. Peşinden klonlar önde, Mahir aksayarak arkalarında kovalamaca başladı.
Bunca hengameye rağmen bir kişi olsun ne çıkıp bakmış, ne de yardım etmeye yeltenmişti. İnsanlar hangi ara bu kadar duyarsız ve umursamaz olmuştu.
Denk gelenler yüzünü çevirmiş, yahut yolunu değiştirmişti. Şimdi genç kız can havliyle koşarken, bunca kalabalığın içinde bir insan evladının olmadığını çok daha net görebiliyordu.
Oysa spor salonlarından çıkmayan, vücutlarında bolca baklava görünümlü kasa sahip nice delikanlı vardı etrafta. Amma ve lakin dış görünüşlerine sarf ettikleri özenden yoksun kalan yürekleri, zayıf kalmıştı. Korkak olmuştu. Bileğe kuvveti veren yürek bu haldeyken, bu gençlerden adam olmalarını beklemek ne mümkündü.
Yaren koşmaya devam etti. Bir zamanlar adım başı tanıdık yüzlere denk geldiklerini anlatan büyüklerinin sözleri şimdi gerçeklikten ne kadar uzaktı böyle. Bırak bildik bir yüz görmeyi, aynı dili konuşan birilerine rast gelmek bile giderek ne denli zor bir hale gelmişti böyle.
Genç kız Sonic hızında köşeyi döndüğünde, başını sertçe çarptığı göğsün sahibine doğru kaldırdı bakışlarını,
Hadi ama bu gerçek olamaz.Bu rengarenk gölgelere sahip olan kişiyi genç kız aradan kaç yıl geçmiş olursa olsun elbet tanırdı. Söz dinlemeyen gözleri adamın yüzünde dolaştı. İri kahverengi gözlerini çevreleyen gür kirpikleri hala çok güzeldi. Yaren peşindeki adamların varlığını unutup kocaman gülümsedi.
Tam kendisine şaşkın, şaşkın bakan adama adıyla hitap edecek ve kendini tanıtacakken, Mahir'in iğrenç sesi duyuldu.
__Apla... Elin oğlunun kollarına atlamışsın bana karşıda böyle sevecen olsan olmaz mıydı? Ellere var da bize yok mu?
Klonlar Mahir'in sözlerine kötü adam kahkahaları atmaya dalmışken,___Ne duruyonuz lan alın kızı hemen!... Diye bağırdı dengesiz adam.
Bu sırada kızın, kendisinin de aradığı mafya çakması tiplerle bir derdinin olduğunu fark etmişti Ata komiser.
Kızın savunmaktaki hünerinden habersiz, yıllar öncesinde de kendine görev adlettiği işi yapmak üzere, Yaren'i arkasına doğru çekip önüne siper olmuş,
__Ne oluyor burda!...
Diyerek aslan gibi gürlemişti. İri burun delikleri yukarı aşağı doğru hareket alırken, kaşları da iyice çatılmıştı.__Asıl sana ne oluyor s.ktir git!... Belanı arama lan... Aplaaaa buraya gel...
Yaren adamın arkasından çıkmış yanındaki yerini almış,
__Düzgün konuş lan!...
Yaren'in sesi boş sokakta yankılanırken,
Ata afallamış halde, adamlara posta koyan yanındaki kıza dikkatle bakıyordu.
Daldığı ela gözlerin bir yerlerden tanıdık geldiği düşüncesi, suratına aldığı şiddetli yumruk darbesiyle sonlanırken alacağı muhtemel olan ikinci darbe Yaren'in araya girmesiyle engellenmiş görünüyordu.
Başını bir iki sallayıp kendine gelen genç adam, kendisinin dişi versiyonu gibi dövüşen bu kızla iyi bir ekip olup adamlara tekme, tokat yumruk Allah ne verdiyse tüm güçleriyle karşılık veriyorlardı.
Fakat iyi dövüşmekte bir yere kadardı. Beş kişiye karşı daha ne kadar direnebileceklerdi ki? Kaldı ki buna gerekte yoktu. Ata bulduğu ilk fırsatta belindeki silahı çıkartıp adamlara doğrulturken,
__Bu kadar antrenman bana yeter!... Polis... eller yukarı beyler...
Adamlar polis lafını duyunca donup kalmış, bakışlarını Mahir'e çevirip komut vermesi için bekleme moduna geçmişlerdi. Ata alaycı bakışlarını Mahir'e çevirip, boştaki elinin işaret parmağını sallayarak
___Sana da o s. ktir git... Demenin ne kadar tü kaka olduğunu bizzat anlatacağım...
___Amirim...Ata arkasındaki adamına dönüp,
___Nerede kaldınız oğlum? Bütün eğlence bitti... Alalım Bu sevimli dostlar tayfasını... Kodesse bye bye...___Küçük hanım sizde bizimle gelip, bu.... Terbiyemin sizin yanınızda söylemeye müsaade etmediklerinden şikayetçi olabilirsiniz...
Yaren kocaman gülümsedi. Sessiz çocukluğunun biricik kahramanı onu hatırlasın istedi. Adamın gözlerinde yıldızlar bir yanıp, bir söndü. Hatta kızın bu halini farklı niyetlere yoran gölgeciklerine kulak bile kabartmaya başlamıştı ki, kız daha fazla sessiz kalamayarak,___Abi... Ata abi... Beni tanımadın mı? Benim...
___Yaren... Yaren'cik sensin...__Benim abi...
Adam saniye tereddüt etmeden sardı kızı kollarıyla, Yaren adamın hislerindeki masumluğu duyduğunda Ata'yı itmeyi düşünürken oda karşılık verip, beline doğru sardı kollarını.
__Çok özledim seni Yaren'cik...
__Bende ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasyTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...