İnşaat firması derken? Genç kızın beyinin içinde yanan ampuller çok geçmeden bağlantı noktasına ait yolu aydınlatmış, Yaren'in yüzünde solan gülüşü yerini soğuk bir ciddiyete bırakmıştı. Belleğinde yaptığı kısacık bir turdan sonra, tanıtım afişlerinde yazan inşaat firmasının adını o olmamasını umurak söyleyiverdi.
__Kadimoğlu İnşaat?
Hamza ağzı açık halde kendisinden önce davranan kıza baka kalmıştı.
__Evet, Kadimoğlu İnşaat...Yaren farkında olmadan ellerini yumruk yapmış, tepesinde horana tutuşmuş sinirlerine güçlükle hakim oluyordu.
Yüzüne alaycı bir gülümseme takınıp,
__Doğrusu çok garip insanlarsınız... Kendi kundaklattırdığınız yerde,hayat kurtarıp, kahraman oluyorsunuz... Neden şaşırıyorsam... Dünyanın düzeni bu olmuş... Çözümün sende olduğu sorunlar, kaoslar çıkarmak... Ne diyeyim bravoo...__Yaren... Şu an büyük ayıp ediyorsun... Düşündüğün gibi değil...
__Hiç sanmıyorum... Size afiyet olsun... Hee babanıza da söyleyin... Evi falan satmayacağım... Elinden geleni ardına koymasın...
___Yaren! Otur şuraya... Yaren diyorum... Bi sakin ol... Konuşalım...
Adamın sözlerine kulak asmayan genç kız öfkeyle yerinden kalkmış, aceleyle kasaya geçip hesabı ödemeye bile koyulmuştu.Hamza kızın bu tutumuna başta sabır göstermeye çalışsa da çok geçmeden onunda deli Laz damarı tutmuş,
cebinden çıkardığı yüz lirayı kasa da duran adama uzatıp,
__Buradan al kardeşim...
__Ne münasebet buradan alın lütfen...
Adam Yaren'in itirazlarına aldırış etmeden, Hamza'nın direktiflerine direk uymuş, karşılık olarak,
___Üstü kalsın...
Diyen Hamza'nın sesiyle, yaptığı seçimden memnun bir tavırla,
___Teşekkürler afiyet olsun... Yine bekleriz abim...
Hamza adama başını sallayarak karşılık verirken, hızlı adımlarla söylenerek çıkışa yönelen Yaren'in peşine takılmıştı.___Yaren.. Yaren.. dur böyle gidemezsin!... Bak çok yalnış anladın... Dur diyorum... Yaren...
Genç kız adamın sözlerine sağır olmuşçasına tepki vermeden yürümeye devam etti.
Lokantadan çıktığında güneş batmak üzereydi. Adımlarını sıklaştırıp otobüs durağına doğru ilerliyordu. Bu sırada peşi sıra gelen Hamza daha fazla dayanamayıp Yaren'in kolundan tutup durdurmak istedi.Fakat hayatının hatasını yaptığını bir kaç saniye sonra fark edecekti.
Zira Yaren'de sağ duyusunu kaybetmiş, başına gelen tüm olumsuzlukların acısını bu adamdan çıkarmak istercesine, adamın iri cüssesine rağmen onu önce sırtının üstünden çevirip yere fırlatmış, Yaren'in ona kalkması için yardım etmeye çalıştığını zanneden adam, üstüne bir güzel de kızın ağzının ortasına indirdiği yumruğunu yemişti.
Hamza öfkeyle karışık duyduğu heyacanla birlikte yerinden doğrulup genç kızın üzerine doğru yürümeye başladı.
Genç kız iki elini yumruk yapıp, eğer biraz daha yaklaşırsa kroşelerini konuşturmaya devam edeceğinin sinyalini vermekte gecikmemişti.
Lakin, bu hareketi adamın daha çok hoşuna gitmiş, eski moda bıyıklarının altındaki dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı.
Yaren adamın iyice yaklaştığını görünce hedefini belirleyip, kolunu savurduğunda, adam ustaca darbesinden kurtulmuş, yarım tebessümden sırıtmaya geçen ağzının orta yerine hiç beklemediği anda ikinci kez güçlü bir darbe almıştı.
Yüzünde aptal bir ifade belirmiş. Gözleri acıdan şaşı beş olup anca bir kaç sanise sonra odağını bulabilmişti. Eliyle çenesini ovışturan Hamza, başını önüne eğmiş vaziyette kaldırıma çöküp bir anda oturmuş, bu hareketi ile kızı sağlık durumu hakkında tereddüte düşürmüştü.Yaren'in o an aklı başına geldi. Ne yapıyordu böyle. Ne demeye bu adamı yumruklayıp duruyordu.
Gölgeler en bi sevdikleri aksiyonlu bu sahnede geri planda kalacak değildi. Kızın başına üşüşüp konuşmaya başlamışlardı bile.
Siyah gölgeler,
__Az bile yaptın hakketti pislik... Bir kaçta tekme indir karnına karnına... Hadi devam et...__Evini yaktılar, canına kast ettiler senin... İki yumruk atmışsın çok mu?
__Bi de nasıl yalvarıyor sana... Yaren Yaren... Adını ezberliyor sanki...
__Gözleri çok güzel... Vücudu oooovvv.... Gerisi tırt... Bıyık nedir yaww...
Genç kız etrafındaki seslerden iyice rahatsız olmuş, ne yapacağını kendi idaresi ile düşünemez hale gelmişti. Bu halden kurtulmak için fısıltı şeklinde birkaç kez, küçükken öğrendiği tekerlemeyi zihninden geçirmeye başladı.
__Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah’ım ver,
Sicim gibi yağmurSesler kesildiğinde yerde oturan adama doğru bir iki adım atıp hafifçe eğildi. Soğuk ve mesafeli bir sesle,
__İyi misin?Hamza oturduğu yerde cinsice Yaren'in yaklaşmasını beklemişti. Yeterli mesafeye ulaştıklarından emin olduğunda kızın sağ kolundan tutup bir anda kendine doğru çekti. Dengesini kaybeden genç kız adamın kucağındaki yerini aldığında,
__ Napıyorsun ? Bırak beni!!!...Hamza bir koluyla debelenen kızı sımsıkı tutarken diğer eliyle kızın yüzünü kendine doğru çevirerek,
__Bana haksız yere attığın yumrukların bir bedeli olmalı değil mi?...
Yaren'in adamla olan yakınlığı yüzünden dili tutulmuş, kelimeleri boğazında zamsız benzin almak isteyen vatandaşlar kadar uzun kuyruklar oluşturmuştu. Kızmak, tepki vermek istese de dudakları bir türlü aralanmıyordu. Kendine bile itiraf etmek istemese de korkmuştu.
Debelenmeleri adamın onu daha da sıkı sarmasından başka bir işe yaramıyordu.
Hamza kucağında tuttuğu bir kuş gibi çırpınan kızın, dudaklarına kaydırdı bakışlarını. Sımsıkı kapalı olmasına aldırış etmeden anlık bir dürtü ile uzanıp küçük bir buse kondurdu.
Bunu öyle hızlı yapmıştı ki, ne Yaren ne de kendisi temas eden dudaklarının varlığını tam olarak hissedememişti bile.Tüh kadar hafif bir dokunuş dahi olsa, niyetinde öpmüştü genç kızı. Yaren tüm gücünü kullanıp adamın kollarından kurulurken, havaya hiddetle kaldırdığı eliyle sağlam bir Osmanlı tokatını Hamza'nın yanağına patlamayı ihmal etmeden, bağırmaya başladı.
__Ahlaksız adam!... Sakın bir daha bunu yapmaya cüret etme!
Yaren'in yüzü duyduğu utançtan batan güneşin kızıllığına boyanmıştı. Bu adam ne hakla, öpmüştü onu. Ağzının burnunun kırılmasını sonuna kadar hak ediyormuş az bile vurmuş.Genç kız durağa yaklaşan otobüse binerken, arkasından ona bakan Hamza kendi kendine mırıldanarak,
___Kadına şiddete hayır... Hamza'ya gelince yumruklarını saydır... Oh ne ala memleket da... Oh olsun iyi ki de öptüm seni... Gerçi biraz uzun tutsam iyidi ya... Bir dahaki sefere artık...
Genç adam kaldığı otele döndüğünde, önce ılık bir duş aldı. Zira üstünden bir kamyon geçmiş gibi hissediyordu. Giyinmek için aynanın karşısına geçtiğinde vücudunda oluşan kızarıklıkları fark etti. Resmen kız evire çevire dövmüştü onu. Gerçi isteseydi, hakkından tek eliyle bile gelebilirdi ya neyse, kadına el kaldırmak erkek adama yakışmazdı sonuçta.
Giyindikten sonra eline telefonunu alan genç adam önce patlamış dudağının resmeni çekti, sonrasında beş parmak izi çıkan yanağının. Bir an vücudundaki morlukları da çekecek olduysa da yalnış anlaşılma riskini göze alamayıp vazgeçti.
Mesaj kısmına girip
' Hamza'ya şiddete hayır!' yazıp peşinden fotoğraflarını peş peşe gönderdi.
'
Yaren telefonuna anca yatağına girdiği sırada bakmıştı. Mesajları görünce bakıp bakmama konusunda bir süre gelgitler yaşadıktan sonra, dayanamayıp adamın gönderdiklerine bakmaya koyuldu.
_Hamza'ya şiddete hayır
*Patlak dudak fotoğrafı
* beş parmak izli yanak fotoğrafıHamza çevirim içi....
Yaren yazıyor...
_Ohh... Ellerime sağlık
Az bile yapmışım sana, terbiyesiz adam çok daha fazlasını hakediyorsun sen...
Hamza yazıyor...-Dahası da var...
Yaren yazıyor..
_Aman ne güzel ben de hakkını veremedim diye dertleniyordum şimdi rahat rahat uyuyabilirim...
Hamza yazıyor...
_Yaren.... Yemin ederim ki, illegal hiç bir işle alakamız yok...
Yaren cevap verme gereği duymadığı bu mesajı okuduktan sonra telefonu elinden bırakıp, baş ucundaki abajuru söndürdü.
Uyumak istiyordu. Zira biraz daha uyanık kalırsa kimbilir ipe sapa gelmez neler duyacaktı. Üstelik öyle bir ruh halindeydi ki, gölgelerin gazına gelme ihtimali de oldukça yüksekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasiTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...