İnsanın hayalleri vardır onu hayata bağlayan, düşündükçe içini sıcacık yapan. Hamza için de bu sevdiceğiyle birlikte huzur içinde yaşayacakları, bahçesinde çocuklarının güle oynaya vakit geçirebileceği bir evden ibaretti.Fatih, sonunda biraz eski de olsa istediği gibi nezih bir mahallede müstakil bir ev bulabilmişti ona. Hamza evin fiyatını duyunca pek sevinmiş, işi gücü bırakıp soluğu kuzenin yanında almıştı hemen. Fatih ise kedi olalı büyükçe bir fare tutmuş olmanın haklı gururuyla göğsünü kabartmış ağzındaki bütün dişleri göstermek istercesine sırıtarak
__Eee... Amcaoli... Kuzenin sayesinde evini de buldun çok şükür...
Hamza bahçe kapısından içeri doğru girerken,
__Hee... Hee... Eksik olma...Anahtarları aldın mı? Evin içine de bi bakalım...__Aldım aldım... Evin içi ufaktan bir tadilat istiyormuş dedi emlakçı arkadaş... Onu da el birliğiyle
hallederuk da...Hamza başını onaylar biçimde sallarken adımlarını sıklaştırıp bir taraftan da etrafı incelemeye koyulmuştu.
Bahçeyi yer yer dizlerine kadar uzanan yabani otlar sarmış, ağaçların yıllardır budanmadığı boyutlarından belli olan dalları dört bir yanı haşince kuşatmıştı. Hamza'nın çok geçmeden evin ilandaki resimlerle alakasının olmadığı fark etmesi uzun sürmemiş
kuzenine haklı bir serzenişle,
__Laa oğlum yalnış adrese mi geldik?
Buranın gönderdiğin resimlerle bir alakası yok...Fatih hiç bozuntuya vermeden kendini savunmaya geçti hemen.
__Valla amcaoli zannediyorum ki, evin gençlik yıllarına ait fotoları koymuşlar ilana... Bakma öyle sende yapmıyon mu ? Geldin otuz yaşına ehliyet resmine baksak kesin onsekizindeki resim vardur da bu da işte o hesap...
Hamza hiçte bile der gibi silkti omuzlarını.
__Ben geçen yıl yenilettim bi kere...
Biz de alavere dalavere olmaz koçum... Kaldı ki, ben kendimi ehliyeti gösterip gencim ayağına ilana koyup satacak değilim...Fatih söylediklerinin ne kadar saçma olduğunu fark ettiğinde konuyu değiştirmenin kendisi için en hayırlısı olacağının bilinciyle girdi araya.
__Yaa neyse işte... Mal bu... Alcan mı almıcan mı sen ona karar ver... Böyle bir fiyata müstakil bir ev bir daha ne zaman bulabiliriz ya da bulabilir miyiz onu da iyice bi düşün derim...Hamza'nın omuzları iyice düşmüştü. Zira evin içine girdiklerinde dışarıdaki manzaradan çok daha beter bir tablo ile karşılaşmışlardı.
Zeminin tahta döşemeleri çürümüş, duvarların bir çok yerinde oluşan çatlaklar yetmez gibi bir de evin tamamına hakim olan rutubet dört bir yanı yeşille gri karışımı mide bulandırıcı bir renge bulamıştı.
Bardağı taşıran son damla ise içeride cirit atan fare yavruları olmuştu. Burası hayallerinin evi olmaktan ne kadar uzaksa, en kötü kabuslara mekan olmaya birinci sıradan aday olacak kadar kötü bir durumdaydı.Fakat, bir şey vardı ki, Hamza'nın elini kolunu bağlıyor , çekip gitmesine engel oluyordu. Genç adam derin bir nefes alıp verdikten sonra ciğerlerine ne dolan nemli havanın etkisiyle bir iki öksürüp nihai kararını amcaoğluna büyük bir ciddiyetle açıklamaya koyuldu.
__Burası rezil bir yer...Fakat doğru konuşmak gerekirse benim kendi bütçemle alabileceğim tek yer olduğu da bir gerçek... O yüzden fiyatı indirebileceğimiz kadar indirdip burayı alacağız... Yalnız sözünü unutma tadilat işlerinde bana yardım edeceksin...
Fatih Hamza'nın kendi ayaklarının üzerinde durma çabasına duyduğu hayranlıkla kuzenine istediği cevabı verirken, araya kendi çıkarına şart koşmaktan da geri durmamıştı.
__Ayıp ettin amcaoli... Bu gün sana... Yarın öbür gün ihtiyaç duyduğum vakitlerde her an sende bana yardım edersun da...
Fatih ve Hamza evdeki keşif turlarının ardından emlakçıya gitmiş, binbir pazarlıkla evin fiyatını indirdikten sonra alım satım işlemlerini gerçekleştirmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAREN
FantasiTek başına odandasın mesela, yatağında yayılmış yatıyorsun. Birden zihnine abuk, sabuk bir sürü fikir sürükleniyor. Hepsini kendin akıl ettin sanıyorsun öyle mi? Üzgünüm dostum sana kötü bir haberim var. Sen sadece zannediyorsun, bu hayatta hiç bi...