Sezin'in notunu okuduğumda, göz yaşlarım yine süzülmeye başlamıştı. Ömrümde, böyle sevildiğimi ve böyle değer gördüğümü hatırlamıyordum. Sezin, bunu değiştirmişti. O sırada "Shh! Hani ağlayacaksak beraber ağlıyorduk Açelya'm." dedi saçlarımda parmaklarını gezdirerek. Eliyle, yüzümü kendisine doğru çevirdi ve "Ağlamak için çok güzel bir yer öğrenmiştim senden." dedi minik bir tebessümle. Nereden bahsettiğini çok iyi biliyordum tabii ki. Onun omzumda ilk ağladığı, bana ilk sarıldığı yerdi o orman. Belki şimdi de, ilk uzun öpüşmemizin yaşanacağı yer olacaktı. O sırada gülümseyerek "O zaman gidelim hadi Sezin hanım." dedim.
Mutfakta olan ablama, "Abla, biz Sezinle biraz dolaşmaya çıkıyoruz. Telefonum açık ama sen yine de Sezin'in numarasını al, ne olur ne olmaz." dedim gülerek. O da gülümseyerek Sezin'in telefon numarasını aldı ve evden kendimizi dışarı attık. Üstünde ilk defa deri ceket dışında bir şeyler vardı. Narin bedeninin hatlarını belli eden güzel bir siyah mini elbise ve altına ayağında ilk defa gördüğüm siyah topuklularını giymişti. Bu güzelliği fazlasıyla başımı döndürüyordu cidden. İçimden "Ben bu güzelliği hak edecek ne yaptım ki?" diye geçiriyordum.
"Asıl ben ne yaptım acaba senin gibi güzel bir çiçeği hak edecek?" diye sordu gülümseyerek. İçimden ona karşı söylediğim hiçbir şeyi saklayamıyordum cidden. O sırada onu durdurdum sol elimle. "Ne yaptığını bilmiyorum ama benim için çok şey yaptın 'sevgilim'." dedim tebessüm ederek. Hoşuna gitmişti ve "Sevgilin miyin gerçekten?" diye sordu.
"Kanıtlamamı ister misin tatlım?" diye sordum tatlı bir sesle. "Her zaman canım." diyerek gülümsediğinde, sağ elini yavaşça kavradım. Hoşuna giden bakışlarıyla o da benim elimi kavramıştı. "Ama Açelya hanım. Delil yetersizliği var burada. Daha fazla kanıt görmek isterim." dedi gülerek. "Aslında, ablam iş sebebiyle şehir dışında. Bence bize gidebiliriz. Hem gece bizim evde kalırsın. Sabahta beraber kahvaltı ederiz. Nasıl plan ama?" diye sordu karşı koyulamaz ses tonuyla. Gülümsedim ve "Aslında kötü bir plan değil." dedim sırıtarak. "O zaman gidelim hadi." dedi heyecanlı bir çocuk gibi.
Apartmanın önüne geldiğimizde Sezin, anahtarıyla apartman kapısını açmıştı. Apartman, eski olmasına rağmen bakımlıydı ve Sezin'in yaşadığı yeri görmek istiyordum. O sırada asansöre bindik ve 5. kata bastı Sezin. Asansör tam 3. kata çıkarken bir anda durdu. Benim nefes darlığım ve kapalı alan fobim, hemen terlememe ve ellerimin titremesine sebep olmuştu. Sezin ise soğukkanlılığıyla asansör kapısına vuruyor ve bağırarak yardım istiyordu. O sırada benim durumumu gördü. Durumu nasıl anladığını bilmesem de, hemen ellerimden tutup
"Şimdi, sakin sakin nefes al bebeğim. Ben buradayım. Hiçbir şey olmayacak. Buradan çıktığımızda, beraber eve gidip rahatlayacağız. Seninle yaşayacağımız sayısız anıyı düşün ve hayal et. Tatildeyiz, seninle beraber kumsalda şezlong üzerinde uzanıyoruz. Ondan sonra sen, kumdan kale yapalım diyorsun bana. Sonrasında seninle beraber mükemmel bir şato inşa ediyoruz. Birkaç yaramaz çocuk, gelip şatomuza saldırıyor. Akşam oluyor, seninle beraber dondurma yemeye gidiyoruz. O sırada en sevdiğin dondurma karışımını söylüyorum. Hadi beraber söyleyelim." diyerek beni rahatlatıyordu.
O sırada sakinleşmiştim ve beraber "Vanilya, çikolata ve ahududu." diye bağırdık. Konuşmasına "Üç top yersin ve ağzını yüzünü çocuk gibi dondurma yaparsın. Bense onu her zamanki gibi öperek temizlerim. Böyle bir tatilin hayali bile çok güzel değil mi Açelya'm. Ancak şimdi korkarsan, o tatile gitmemiz zorlaşır. Şimdi sakin oluyoruz ve gelip kurtarmalarını bekliyoruz. Tamam mı Açelya'm." diyerek devam etmişti. Öyle bir ses tonu vardı ki, asansörde kalma fobisi olan beni bile rahatlatıyordu. Fazla tatlıydı gerçekten de.
O karşı konulamaz ses tonuna "Tamam tatlım. Merak etme sayende iyiyim." diye cevap vermiştim. O sırada asansör için kurtarma ekipleri geldi. Yaklaşık 30 dakikalık bir işlemden sonra bizi kurtardılar. O sırada yorgun hissetmiş olmama rağmen, Sezin'in varlığı ile içime garip bir enerji doluyordu. Onunla yapmak istediğim şeylerin enerjisiydi belki de. Bunları düşünürken, merdivenle 5. kata çıktık. Sezin, apartmana göre oldukça modern kalan kapıya anahtarını soktu ve kilidini açtı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kıyısından | -gxg-
Romance'Sen bir sanatsın, bir melodi gibi hayatıma renk katıyorsun...'