[CİNQ]

1.2K 99 36
                                    

"Ne o bay kim, bana mı aşıksınız?" Cümlemi ikinci kez kendi içimden tekrar ettiğimde, tüm beynimde bu cümle yankılanmaya başlamıştı. Tüm sınıf kahkahalarla gülerken, ben şokla bana bakan bay kim'e kilitlenip kalmıştım.
Siktir, ben az önce ne demiştim?!

Gülüşmeler bittiğinde sınıfta bir sessizlik oluştu. Hani ölüm sessizliği denir ya, öyle bir sessizlik işte. Kimseden çıt çıkmıyordu. Tek ses benim korkudan deli gibi atan kalbimin çıkardığı sesti. Bu sesi de sadece ben duyuyordum orası ayrı.

Sesli bir şekilde yutkunup gözlerimi bal rengi gözlerden kaçırdım. Bana fazla şey bakıyordu...derin?

"Hayır jungkook, sana aşık falan değilim." Bay kim'in tok sesi sınıfta duyulunca, yerimde olabildiğince küçüldüm. Keşke yer yarılsada içine girsem ya da bir anda okula füze düşse ya da bir savaş çıksa, belki de zombi istilası falan.

Herkesin iğrenen ve alaycıl hislerle dolan gözleri bendeyken kahvelerimi bal sarısı irislerle buluşturdum. Ağzımı bir kaç kere aralayıp cesaret bulamayınca tekrar kapadım ama sonunda bay kim'in sıkılan ifadesini görünce konuşmaya başladım.

"Ben şey...özür dilerim bay kim. Biraz, hatta baya bir patavatsızca davrandım. Aslında öyle demek istemezdim ama bir şey düşünüyordum ve siz bir anda soru yöneltince ben bir an olayı kavrayamadım, yani aklımdakileri size yanstımış gibi oldum. İşte uzun lafın kısası, yaptığım bir hataydı bay kim, lütfen mazur görün." Tek nefeste tamamladığım cümlem sonrası bay kim'in gözleri bir kaç saniye yüzümde dolandı, ardından hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp tekrar tahtanın önüne geçti.

Bu rezilliğimi ucuz atlatmış olmamın sevincini içten içe yaşarken, bay kim'in kurduğu; başımdan aşağı kaynar sular döktürten cümle beynimde yankılandı.

"Çıkışta öğretmenler odasına gel jungkook. Konuşucağız."

Ben bittim. Ben kesin bittim. Bu sefer kurtuluşum yok.

***

Titreyen ellerimi zor bela zap ederken, öğretmenler odasının kapısını çaldım.

Çıkış zili çalınca herkes okulu boşaltırken, ben soluğu direkt burada aldım. Okulda da kimse kalmadığı için, etraf çok sessizleşmişti. Yani bay kim ve ben tek mi kaldık? Hass...

Derince yutkunurken, içeriden gelen gir komutu ile ecel terleri dökmeye başladım. Sikmeseler bari...

Kapıyı açıp içeri girdim ve odaya göz ucuyla bile bakmadan ilk kapıyı kapadım ardımdan. Daha sonra ne olacaksa olsun deyip gözlerimi içeri çevirdim ve anında bal gözlerin sahibi ile göz göze geldim.

Acaba beni öldürecek mi? Ondan mı çağırdı?

"Gel jungkook. Karşıma geç otur." Eliyle karşısındaki sandalyeyi gösterip tekrardan önündeki bilgisayara döndü.

Ben de komutu ikiletmeden dediği yere oturdum ve diyeceklerini beklemeye başladım.

Dakikalar böyle geçerken en sonunda bilgisayarını kapattı ve gözündeki gözlüğü çıkartıp masanın üstüne koydu.

Ben her haraketini büyük bir dikkatle izlerken aniden bana dönmesiyle gayriihtiyari irkildim.

"Jungkook arsız bir çocuksun." Demesiyle gözlerimi büyüttüm. Şu an bu ne alakaydı ki?

"Özür dileyerekten sormak isterim ki bay kim, ne demek istediğinizi anlamadım efendim?" Diye düz bir sesle konuşup gerginlikten yerimde kıpırdandım.

Ne demek istediğini elbette ki anlamıştım ama neden bunun için çağrıldığımı anlamamıştım. Ben kızmasını beklerken hem de...

"Beyninden geçen her şeyi anında dışa vuruyorsun. Beyninin süzgeci yok jungkook. Bu kimi zaman iyi olsada kimi zaman kötü sonuçlar doğurabilir. Sınıfta yaptığın saygısızlığı bu seferlik yok sayıyorum ama bir daha olmazsa sevinirim. Böyle patavatsızca olan davranışlara tahammülüm yok. Şimdi çıkabilirsin." Dediğinde donup kalmıştım. Bunu beklemiyordum. İlk gün ki anlayışlı bay kim'e ne oldu böyle?

Dolmaya başlayan gözlerimi görmemesi için kafamı hızla eğdim ve iyi günler dedikten sonra odadan çıktım ve kendimi aceleyle okuldan dışarı attım.

İlerledikçe gözyaşlarım daha da artıyordu. Yüzüm gözyaşlarımdan dolayı ıslanmıştı.
Hıçkırıklarımı içime gömmeye çalıştıkça, iç çekişlerim artıyordu. Hava ciğerlerime yetmiyordu ya da nefes alamıyorum bilmiyorum.

Bay kim sandığım gibi birisi değilmiş demek ki... o sevimli ifadesinin altında yatan başka bir taraf daha varmış. Ve ben o tarafını hiç sevmedim, hatta nefret ettim.

_____________________
Annyeonghaseyo yorobun!

Nasılsınız?

Saçma bir bölüm oldu, fark ettim onu :)

Dünden beri dediğim gibi hastayım. Bu yüzden bölümlere fazla odaklanamıyorum.
Yani bu bölümü sabırsızlıkla bekleyenlere yaşattığım hayal kırıklığı için sizlerden özür diliyorum :(

Beğendiyseniz eğer oy ve yorum unutmayın~

Dedik ve garip bir bölümün sonuna geldik!

Yeni bölümlerde görüşürüz canlarım~👐🏻

Sağlıcakla kalın, hoşça kalın💜
_______

Sağlıcakla kalın, hoşça kalın💜_______

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
professeur de français || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin