[QUİNZE]

768 60 3
                                    

Başımda hissettiğim yoğun bir ağrıyla gözlerimi araladım ve küçük bir iç çekişle elimin birini alnıma koyup ovalamaya başladım. O sırada bulunduğum yeri süzecek kadar bir zaman tanıdım kendime. Gözlerim ağır ağır bulunduğum, yabancısı olduğum yeri süzerken, kaşlarım anbean çatılıyordu.

Oldukça sade ve loş bir odaydı. Duvarlarda asılı bir kaç küçük tuval ve onların yanında odaya renk katan düş kapanları ile biraz da şıktı. Tavan ise çok hoştu. Tam yatağın bulunduğu kısım siyaha boyalıydı ama yıldızlarla süslenmişti. Gece gökyüzüne bakmak gibiydi. Yanları ise hafif bir ışıkla aydınlatılıyordu ve bu gerçekten hoş bir görüntü sunuyordu.

Tavanda dolanan hayran bakışlarımı zorlukla ayırdım ve yatakta oturur pozisyona geldim. Başım geceden kalma olduğum için hâlâ zonklasada pek takmamaya çalışıp, yataktan sürünerek kaydım ve ayağa kalktım. Odadan çıkarken attığım adımlar ürkekti. Kimin evinde olduğumu bilmiyordum ve bu beni geriyordu. Sarhoşluğumdan yararlanmış bir pisliğin evinde bile olabilirdim, bu düşünce beni korkutuyordu.

Odanın kapısından çıktığımda beni merdiven karşıladı. Dönerek inen merdiven, ben de göz devirme isteği oluşturmuştu. Düz merdivenler çöpe mi atılmıştı? Ne bu inerken baş döndürecek merdiven takıntısı?

İçimden söylene söylene merdivenlerden inmeye başladım ve indiğimde kulağıma tıkırtı sesleri doluştu. Büyük ihtimalle ev sahibi kahvaltı hazırlıyordu, yani tahminim bu yöndeydi.

Adımlarımı sesin geldiği tarafa yönlendirdim ve mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdiğim gibi donup kaldım. Çünkü karşımdaki bu görüntü fazla beklenmedikti. Aklımın ucuna dahi gelmeyecek bir görüntüydü.

Donup kaldığım yerden hâlâ yemek hazırlayan bedene bakarken, o beni fark etmemiş gibiydi. İşine fazla odaklanmıştı. Kendimi toparlayıp dikkatini çekmek için hafif öksürdüm. Tıpkı düşündüğüm gibi gözleri anında beni buldu ve bu ani göz teması titrememe sebep oldu. Çünkü bakışları da beklenmedikti. Gözleri bana bakarken ilk kez parlıyordu ve bu tuhaftı.

"Sonunda uyana bildin, jeon." Sesi dinçti. Uyanalı uzun bir zaman olmuş olmalıydı. Ve enerjisi de yerinde gözüküyordu.

"Şey, bay kim. Acaba benim buraya nasıl geldiğimi biliyor olabilir misiniz?" Bu ne aptalca bir soruydu böyle?! Tabii ki de bilirdi, onun evindeyim sonuçta! Ahh, tanrım! Kendi kafama sıkmak istiyorum. Rezil olmadan duramaz mıyım.

Sorum karşısında büyükçe bir kahkaha atması beklediğim bir şeydi. Asıl beklemediğim şey ise yanıma gelip saçlarımı okşaması ve yine aynı parlak gözlerle bir kaç saniye yüzümü süzmesiydi. Kim Taehyung bugün farklıydı, bana ilk kez böyle davranıyordu ve ben korkmadan edemiyordum. Çünkü bana ilk iyi davrandığı zamandan sonra berbat davranmaya başlamıştı ve yine böyle bir şey olursa bu sefer nasıl baş edebileceğimi bilmiyordum.

"Galiba biliyor olabilirim jungkook." Sesi neşeliydi. Mutlu olduğunu sesi dahi belli ediyordu ve ben bunun nedenini bilmiyordum. Neden bu denli mutluydu ki? Dün gece ne olmuştu?

"Dün gece ne oldu bay kim? Yani sizi aradığımı hatırlıyorum az çok ama dahası yok." Çekingenlikle mırıldandığımda, bay kim'in yüzünde anlayışlı bir gülüş peydah oldu.

"Bir şey olmadı, sadece biraz saçmaladın. Sen telefonu kapattığında, ben jimini aradım ve yerinizi öğrendim. Sonra seni aldım ama sen evinin adresini unutunca da buraya getirdim. Hepsi bu. Başka bir şey olmadı jeon." Cümleleri tane tane ve anlayacağım şekilde sıralamıştı. Sanki yanlış bir şey dese kaçıp gidecekmişim gibiydi.

"Anldım, bay kim. Yardımınız için teşekkürler ama ben artık gitmeliyim." Dedim ve cevap vermesini beklemeden arkamı döndüm, fakat saniyesinde bileğime dolanan parmaklarla olduğum yerde durmak sorunda kaldım. Tekrar ona döndüğümde gözlerime gitmemi istemezcesine bakıyordu ve bu beni şaşırtmıştı.
Biz, daha doğrusu o, ne zaman bu profesör-öğrenci ilişkisine farklı bir şeyler eklemişti? Gözlerindeki parıltılar bir profesörün öğrencisine bakacağı türden değildi.

"Geceden kalmasın jeon, belli ki başın ağrıyor. Bir kahve yapayım ve iç, sonra da birlikte kahvaltı yapalım." Sesi itiraz barındırmayacak türdendi. Zaten ben de itiraz edememiştim. Onu onaylayıp mutfak masasına oturdum ve tekrar işinin başına dönen bedenin sırtını izlemeye başladım.

Acaba bu yine benim gördüğüm rüyalardan biri miydi? Çünkü bay kim'in bir anda böyle değişmesi tuhaftı. Dün gece ne yaşanmıştı da birden değişmişti, aklım almıyordu. Ama dilerim ki bu rüyaysa bile hemen bitmez. Çünkü yine onun kaba davranışları bu sefer canımı daha fazla yakardı ve ben kaldıramazdım. Gözlerindeki ışıltı sönüp, bana yine boş gözlerle bakarsa dayanabileceğimi sanmıyorum...

__________________________________
Annyeonghaseyo yorobun!

Nasılsınız?

Sizi biraz fazla beklettim değil mi?
Üzgünüm🥺

Geçen hafta ailemize yeni bir yavru köpek katıldı ve ben onu sıcak tutmakla, beslemekle, onunla ilgilenmekle buraya vakit ayırmayı unuttum. Ama şimdi biraz büyüdüğü için buraya vakit ayırabilirim diye düşünüyorum :)

Umarım bölümü beğenmişsinizdir..

Beğendiyseniz oy ve yorum atmayı unutmayın yorobun.

Dedik ve bölümü bitirdik.

Yeni bölümlerde görüşürüz canlarım~👐🏻

Sağlıcakla kalın, hoşça kalın💜
__________

Yıldızla kaplı tavanı bu şekilde hayal edebilirsiniz.
~

professeur de français || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin