Kiss or Kill ❦ sakuatsu

ep.5

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

oy sınırı: 20

***

Başımdaki yoğun ağrıyla gözlerimi aralarken anlamsız bir şekilde boğulduğumu hissediyordum. Üzerinde yattığım koltuğun deri kaplaması canımı yakarken kıpraşmaya çalıştım.

Sarhoş olup biriyle yatmak mı ve sabah koltıkta uyanmak mı Atsumu? Gerçekten libidon bu durumda mı?

Bekle, dün gece...

Alt dudağımı dişlerken korkak bir şekilde yanıma doğru döndüm. Gözlerim anında kocaman olurken hızlıca yanımda yatan çocuğun omuzlarını tutarak kendimi ittirdim. Büyük bir gürültüyle yere düşerken sırtımı arkamdaki sehpaya çarpmıştım. Acıyla inlediğimde Sakusa irkilerek uyandı. Piçe bak bu ne rahatlık?

"Miya?"

"Sakura?"

"Sakusa."

"Sence derdimiz bu mu sikik herif?" Duraksadı, bakışları yüzümden aşağı doğru kaydığında gözlerini kırpıştırdı.

"Siktir git."

"Onu dün akşam halletmişiz."

"İğrenç." Tiksinircesine etrafına bakındı. "Duş almamıştık ki, korunmamışız bile." Sakusa'nın tam şu an baygınlık geçirmemesi ilginçti. Hastalık ve mikroplar konusunda aşırı problemlerinin olduğunu herkes biliyordu.

"Çok acelen vardı, bir dursaydın hatırlatırdım." Bir şey söylemeden ayağa kalktı, eşofmanı üzerindeydi. Seks sırası da prezervatif kullanamayacak kadar aceleciydi ama yatmadan önce üstünü giyinebiliyordu yani. Azgın doğmuş. "Sürekli seni sikerim diyordun ama bunu gerçekten yapacağını düşünmemiştim." Elini saçlarından geçirerek bana tersçe baktı.

"Duş aldıktan sonra gidiyoruz."

"Nereye? Evlenmeye mi? Tek gecelik bir ilişkiydi, ciddi düşünmüyorum."

"Hastaneye Atsumu." Kaşlarım hafifçe çatıldı. Hastane mi? Seksten kim ölmüştü ki? Aslında hastalıklardan ölünüyordu. Tamam hastane mantıklıydı. "Ne olur ne olmaz test yaptıralım."

Kafamı sallarken ayağa kalktım. Az önce sırtımı çarptığım için acıyan sırtımla birlikte gerinmeye çalıştım. Doğrusu, acıyan sadece sırtım değildi.

"Sarhoş halimden faydalandın, pislik."

"İkimizde sarhoştuk Miya."

"Dövmeyi yaparken gayet ayık gi-" Cümlemi bitiremeden duraksadım, dövme yapmıştık biz değil mi? "Dövmeye bakmayı unuttum."

"Bence dövmeden daha büyük sorunlarımız var." Ona tepki vermeden eğilerek bacağıma baktım. Dövmeye, dövmeme. Uzun bir süre boyunca benimle kalacak şeye. "Bu ne?"

"Dövme." Sakin ol Atsumu, sakin ol. Onun kazanmasına izin veremezsin.

"Özlü söz falan mı?" Onu sinir edebilecek potansiyelim var, kazanabilirim. Sadece sinirlenmemem lazım.

"İsmim Miya, çok iyi bildiğini biliyorum. Dün gece inliyordun çünkü." Kazanamadım. Kazanamadım. Yumruk atmak için üzerine doğru atıldığımda hızlıca kolumu yakaladı. "Altında bir şey yok." Uzun tişörtü aşağı doğru çekerken göz devirdim.

"Aynısı sende de var, hem sanki görmedin." Sırıttı.

"Aynısı değil Atsumu, dün gece gördün sanıyordum. Ah doğru, utançtan yüzünü saklıyordun o sırada." Derin nefes almalıydım, nefes almalıydım. Yüzüm öfkeyle kızarırken boşta duran eliyle kafamı patpatladı. "Şimdi ben duş alacağım, sende burada uslu uslu bekle." Arkasını döndüğü zaman seğiren gözümle birlikte gülümsedim.