ep.26

1.7K 241 420
                                    


oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

oy: 100

merak etmeyin, ağlamazsınız bu bölüm.

***

Gözlerimi huzursuz bir şekilde araladığımda bulunduğum yeri tam olarak kavrayamamıştım. Neresi olduğunu bilmediğim bir yerde, boş bir yatakta ilk uyanışım değildi. Bunu yaşamıştım.

Ancak bu sefer, durumun çok farklı olduğunu biliyordum. Zaten odanın neresi olduğunu kavramam çok uzun sürmemişti. Yattığım yerde dikleşerek etrafıma bakındım.

Dün geceyi, hatırlıyordum.
Hâlâ bir şeyleri hatırlayabiliyordum ama en önemli şeyi unutmuştum ve bu benim canımı nasıl yakıyorsa onun canını daha çok yakıyordu.

Oturduğum pozisyonda yukarı sıyrılmış şortun açık bıraktığı yere, dövmeme baktım. İşaret parmağımı üzerinde gezdirdim.

Sakusa Kiyoomi. Kiyoomi. Kiyoomi. Omi-kun. Omi.

Kendi kendime tekrar ederek ayağa kalktım. Daha iyi, şimdi daha iyi hatırlıyorum.

Odadan çıktıktan sonra gelen tıkırtılara uyarak mutfağa doğru ilerledim. O, oradaydı. İçeri girdiğim zaman arkası dönük bir şekilde kahvaltı hazırlayan Kiyoomi'yle karşılaştım. Birkaç saniye durdum ve onu izledim. Dün geceye göre gayet iyi gözüküyordu.

Belki de sarılmak tahmin ettiğimden daha iyi geliyordu ona.

"Günaydın." Bana doğru dönmeden konuştuğunda irkildim. Geldiğimi ne zaman fark etmişti?

"Günaydın." Diye mırıldandım sessiz bir şekilde. Elindekileri bırakarak bana doğru döndü.

"İyi misin?" Kafamı onaylar anlamda salladım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sanki kelimeler beynimde sürünerek dilime kadar geliyor ama orada takılı kalıyordu. Doğrusu, uygun kelimeleri seçebildiğinden de emin değildim. Beynim, çalışmıyor gibiydi. "Niye orada duruyorsun? Gel yanıma."

"Ben, bir şey söylemek istiyordum." İstiyordum ama ne söyleyeceğimi tam olarak bilmiyordum. Oysa hatırladığıma emindim.

"Dinliyorum." Ellerimi önümde birleştirdim, doğrudan bana baktığında içimden geçenleri anlayabildiğini biliyordum. Beni iyi tanıması çok sinir bozucuydu. Çünkü ben bile kendimi tanımıyordum.

"Ben," söze girdiğim sırada kelimeleri oturtmak için birkaç saniye daha beklemem gerekmişti. Söyleyeceklerim dilimin ucunda düğümleniyor gibi her şey karışıyordu. "Dün geceyi hatırlıyorum." Kafasını onaylar anlamda salladı. "Sana kendimi unuturum ama seni unutmam demiştim."

"Biliyorum, hatırlıyorum." Onun benden daha fazla şeyi hatırladığına şüphem yoktu.

"Ben ismimi hatırlamıyorum Omi." Gözlerini kapatıp açtı, kendini gülümsemeye zorlarken beni rahatlatmaya çalıştığı belliydi.

"Atsumu, ismin Atsumu."

"Üzgünüm."

"Sorun değil, gel hadi." Yavaşça ona doğru yaklaştığımda kollarını kaldırdı, yutkundum. Sorun değil miydi gerçekten? Değildi.

Ben onu hatırlıyordum.
O da beni bana anlatabilirdi.

Yanına ulaştığımda kollarımı beline sardım, ellerim sırtında birleşene kadar sıktığım zaman bir anlık nefesi kesildi. O da kollarını benim vücuduma sararken güldüğünü duydum.

"Sarılmak için bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum."

"Dün gece sana iyi gelmiş gibiydi, bana da iyi gelir diye düşündüm." Sessiz kaldı, sessiz kaldık bir süre. Kendimi daha iyi hissetmeye başladığımda kafamı kaldırarak çenemi göğsüne yasladım ve yüzüne baktım. "Seni unutursam yaşayabilir miyim bilmiyorum." Kaşları çatıldı, sağ elini kaldırarak alnıma hafifçe fiske attı.

Kiss or Kill ❦ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin