ep.41

684 75 62
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

***

Atsumu Miya

"Ve o gece beni arkadaşım kurtarmış oldu." Karşımda oturan çocuk beni ilgiyle dinlerken hikayemin sonuna gelmemle derince iç çektim. Yıllar sonra bile bunları konuşmak bana zor geliyordu.

"Peki ya sonra?"

"Ne sonra?"

"Sonra ne oldu? Kız arkadaşın öğrendi mi? İkizin?"

"Kız arkadaşım mı?" Çocuk kaşlarını çatarak elimi işaret ettiğinde parmağımdaki yüzüğe baktım. "Kocam o benim."

"Sen Omi diye anlatınca..." Kafamı iki yana salladım.

"Hepiniz aynısınız." Esmer çocuğun kafasını ittirdim ve arkama yaslandım. Bahar rüzgarları bana huzur verirken gözlerimi kapattım.

"Peki on sekiz?" Yüzümde tatlı bir gülümseme oluştu, beyaz tişörtümü yukarı doğru sıyırarak göğsümün yanındaki dövmeyi gösterdim. On sekiz ve küçük tilki. Bunu yaptırmak için Omi'ye yalvarmam gerekmişti, o ise onunla yine dövme salonunda sevişmek için istediğimi düşünmüştü. Evet, o yüzden istemiştim. Yoichi'nin siyah gözleri heyecanla parladı. "On sekiz sen miydin?"

"Tabii ki, ben herkesin hayatında iz bırakırım." Bir süre ikimizin arasında sessizlik oldu. Ağaçları izlemeye devam ederken bir şeyler daha söylemem gerektiğini hissettim. "Kiyoomi, senin kız sandığın kişi yani," Vücudumla birlikte ona doğru döndüm. "Yeniden battığımı fark ettiğinde bile benden hiç vazgeçmedi. Osamu benim kardeşim, onun vazgeçmemesi çok normaldi ama Omi'nin bunu yapmak için bir nedeni yoktu."

"Vardı aslında." Kaşlarımı çattım, çökmüş yüzüne ve bitkin bakan gözlerine rağmen yeniden gülümsedi. "Seni seviyor değil mi?"

"Bana tapıyor." Sesli bir şekilde gülmeye başladı. Bileğimdeki saati kontrol ettim, gitme zamanım neredeyse gelmişti. "Sende korkma, seni seven insanlar zaten senden vazgeçmeyecek ve vazgeçenler de seni sevmeyi hak etmeyenler olacak."

"Geri dönmeye çok korkuyorum." Elimi omzuna yerleştirdim. Onu belki de en iyi anlayan kişi bendim, bu yine de onun hislerini anlayacağım anlamına gelmiyordu. Ben geri dönmeye hiç korkmamıştım, çünkü beni seven insanlar benden vazgeçmeyeceklerini en başından göstermişlerdi.

O zamanlar çok yakın olmamamıza rağmen Rintarou'da buna dahildi. Suna değil, bilirsiniz... Miya Rintarou ve Miya Kiyoomi.

"Nefes alırken yaşayabileceğin en zor şeylerden birini yaşadın, artık karanlıktan korkmamalısın. Ama elbette, karanlık sana yine güven vermeye başladığında gördüğün en aydınlık yere koş."

"Kiyoomi-san, çok mu aydınlıktı?" Doğrusu, bundan pek emin değildim. Yani başka birilerine sorarsanız Kiyoomi kesinlikle geceydi ama gördüğüm en aydınlık geceydi çünkü benim güvendiğim yerdi.

Bunlar benim özel düşüncelerimdi, sadece kafamı sallamakla yetindim.

"Çok aydınlıktı Yoshi."

"Benim adım Yoichi." Ellerimi teslim olurcasına havaya kaldırdım.

"Bunu yapmaktan keyif alıyorum, beni suçlayamazsın." İkimizde tekrardan gülmeye başladık. Saatimi bir kez daha kontrol edecektim ki elini elimin üzerinde hissettim.

"Atsumu-san, seni tanıdığım için çok şanslı hissediyorum ve eminim çevrendekiler seninle gurur duyuyordur. Sanırım büyüyünce sen olmak istiyorum." Bakın, ben duygusal biri sayılmam ama... Alt dudağım titremeye başladığında kafasını ittirdim.

"Boşuna sokaklarda Kiyoomi gibi birini arama, çünkü onu ben kaptım."

"Ben gay değilim."

Vedalaşmak için ayağa kalktık, kollarımı benden daha kısa boylu olan çocuğa sıkıca sardım. Ayrıldığımız zaman iki elimi de omzuna yerleştirdim ve ciddileşerek yüzüne baktım.

"Ben senin abin sayılırım Yoichi, eğer karanlıkta hissedersen senin için ışıkları yakacağımdan emin olabilirsin."

*

Kendimi beni bekleyen arabanın içine attığım zaman Kiyoomi kafasını telefondan kaldırarak arabanın saatini işaret etti.

"Neden bu kadar uzun sürdü? Ağladın mı sen? Baksana yüzüme bir, kötü mü etkileniyorsun buraya gelmekten?"

"Sakin ol Omi, bir sorun yok." Kaşlarını havaya kaldırdı, gülümseyerek uzandım ve dudaklarımı yanağına bastırdım. "Yoichi bugün klinikten ayrıldı, biraz duygulandım sadece." Sessiz kalarak kafasını onaylar anlamda salladı. "Burada onunla konuşmayı çok seviyorum ama umarım geri gelmez."

"Umarım."

"Rei'yi anneme bıraktın değil mi?" Ehliyet kemerimi takarken sorduğum soru cevapsız kalınca ona doğru döndüm. Doğrudan yola bakıyordu ve dudaklarını büzmüştü. "Omi, Rei'yi alıp anneme bıraktın değil mi?"

"Aslında..."

"Sana inanmıyorum, çocuğu kreşte mi unuttun?" Kafasını yana yatırarak bana masumca baktığında elimi alnıma vurdum. "Bu salaklığı yapan kişi nasıl ben değilim?"

"İnan ben de şaşırdım."

"Kreşe sür Omi, sonra da bir boşanma avukatı bul." Onu azarladığım ve bolca dalga geçtiğim yirmi dakika sonunda kreşe varmıştık. Hızla arabadan inerek bahçede öğretmeniyle birlikte sohbet ederek bizi bekleyen kız çocuğuna doğru ilerledim. Bizi fark ettiğinde oturduğu yerden kalkarak bize doğru koşmaya başladı.

"Omi, Tsum!" Ona sarılabilmek için yere eğildiğim sırada beni es geçerek Kiyoomi'nin bacağına atladı. "Geldiniz!" Dehşete düşmüş bir şekilde ayağa kalktım. Kiyoomi ise zafer kazanmış ifadesiyle bacağına sarılmış olan Rei'yi kucağına aldı.

"Sanki onu kreşte unutan benim, şuna bak." Rei kıkırdamalarıyla birlikte Kiyoomi'den ayrılarak bana uzandığında trip atma hevesim anında geçmişti.

"Özür dileriz, biraz geç kaldık." Kiyoomi, Rei'nin öğretmeninden özür dilediğinde kadın sorun olmadığını söyledi. Onlara aldırmadan kucağımdaki çocuğun siyah saçlarını okşadım.

Rei, Kiyoomi'nin ablasının kızıydı. Onun ailesine dair aldığım ilk bilgi iki sene önce ablasının ve eşinin bir kazada hayatını kaybettiğinde olmuştu. Sanırım anne ve babasıyla sorun yaşayan tek Sakusa çocuğu Kiyoomi değildi, Rei'nin kalacak bir yeri yoktu. Biz hariç.

"Biliyor musunuz," Rei, öğretmenine doğru konuşmaya başladığında zaten hepimizin ilgi noktasıydı. "Tsum bir süper kahraman. Omi bana hep hikayelerini anlatıyor, yardıma ihtiyacı olan çocukları kurtarıyormuş."

Bakışlarımı yavaşça Kiyoomi'ye doğru çevirdim, ışıldadıklarına emindim.

Yoichi haklıydı, benimle gerçekten gurur duyuyorlardı ve ben son altı yıldır bu insanları yüzüstü bırakmamak için çabalıyordum.

***

bu sondu
ama yazmayı o kadar çok özlemişim ki
bana çok iyi geldi.
şu son iki bölüm uzun zamandır aklımdaydı ve yazabildiğim için memnunum.

buraya kadar gelen herkese teşekkür ediyorum <33

Kiss or Kill ❦ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin