MELEK ÇİÇEĞİ

•|Özel Bölüm 1|•

Medya: Reels olarak Instagram'da paylaştım. Koşun izleyin. MÇ 1'in özeti gibi bir şey oldu 🥲 (Instagram @fatmametinhikayeleri )

YAZAR'dan:

Öncelikle Özel Bölüm'den bahsedelim! Melek Çiçeği 1 geçmişte yaşanan depremden kalan artçılarına gebe bir kitap olarak bize bir altyapı sundu. Karakterleri tanıdık, birbirleriyle tanıştırdık. Şimdi MÇ 2'ye geçeceğiz. Öncesinde geçmiş depremi ve yıkıntılarını görelim istedim. Öyle ki bir yenisinin kaç şiddetinde olacağını iyi kıyas edebilelim. (Tarih daima tekerrür eder)

Demek istediğim 2.kitaba kadar birkaç özel bölümle vakit geçireceğiz ve MÇ 2 gümbür gümbür gelecek. Yeri gelecek geleceğe ışınlanacağız, yeri gelecek geçmişe sürükleneceğiz. Kendimizi bir an operasyonların ortasında, kurşunların arasında; bir an çöl kumları üzerinde, yakıcı güneşin altında; başka bir an laboratuvarlardan mahzenlerin içine çekilmiş olarak bulacağız 😉 (Ayh çok heyecan)

Tabii öncesinde bu kızın 2 haftalık vize-finalden sağ çıkması gerek. Özel Bölüm sıklığı ne olacak bilmiyorum, duyuracağım. Beni takip edebilirsiniz. (Instagram'dan reelsleri izleyebilirsiniz.  @fatmametinhikayeleri herkesi bekliyorum. Geleni öpmüşüm 😘)

Ay çok konuştum. Yeni yılı kutlamayı unutacaktım neredeyse 🤭 Herkese musmutlu bir yıl diliyorum. 2023 size neye ihtiyacınız varsa onun geldiği bir yıl olur umarım. Sağlık, akademik başarı, mutluluk, aşk, dostluk, maneviyat, maddi kazanç, iş... Ne diliyorsanız inşallah hayırlısıyla sizi bulur. Ve dilerim ki beni bulur. (Allah'ım lütfen, çok amin.) Öptüm hepinizi 😘 Siz de öpün birbirinizi, sevdiklerinizi 🥰

Keyifli okumalar! Yorum yapıp, beğeni atmayı unutmayın!!!

🔗🔗🔗🔗🔗

•2002 VAN Şehri TÜRKİYE•

Genç kız evden çıkmadan evvel son kez aynanın önüne geçip kendini kontrol etmişti. Siyah dalgalı saçları sırf daha dalgalı olsun diye yengesine geceden ıslakken ördürtmüştü. Abisi evden çıktığı gibi süslenmeye başlamış, kara gözlerinden eksik etmediği sürmesini bugüne özel daha belirgin sürmüştü. Yanık tenine en yakışan fistanını giymiş, beline tülden bir kuşak bağlamıştı. Kuşağın bir parçasını koparıp parça parça erbanesinin köşelerine sıkıştırdı. Artık birbirleriyle uyumlulardı. Erbanenin zillerinin çarpma sesleriyle odasından çıktığı gibi yengesi tarafından uyarılmıştı.

"Çocuğu yeni uyuttum, Nazdar. Sallamadan götür şunu."

Yengesine sırıtmıştı Nazdar. "Yav Lütfü top atsan kalkmaz, bilmiyor musun? Boş ver onu da git hazırlan. Düğünün en eğlenceli kısmını kaçıracaksın yoksa. Erkekler gelmeden tüm kızlar bahçede toplanacağız."

Yengesinin kendisi kadar olmasa da heyecanlandığını biliyordu. "De vıre neke!(Hadi, yalan söyleme!) Hiç mi erkek olmayacak? Mahmut da gelmeyecek?"

Nazdar utançla erbanesinin tülleriyle oynar gibi yapmıştı. "Nizanım yenge nizanım.(Bilmiyorum yenge bilmiyorum.) Düğün sahibi Muhtar ağabey değil mi? O çağırmışsa gelmesi icap eder. Düğün sahibi ben değilim ki gelme diyeyim."

Yengesi Nazdar'ı sahte bir kızgınlıkla omzundan itmişti hafifçe. "Ji wir derkeve vırek!(Çık git buradan yalancı!) Nasıl süslenmişsin, görmüyor muyum?"

Bunu gizleyemezdi Nazdar. Yengesine yandan bir gülüş sergileyip, erbanesini inadına gider gibi sallaya sallaya çıkmıştı evden.

Teyzelerinin oğulları Nazdar'ı evin karşısında denilecek kadar yakın olan çeşmenin başında bekliyorlardı. Geç kaldığı için genç kıza sayıp sövmeye başlamışlar, Nazdar dönüşte hepsinin gönlünü alacağını söyleyince de uzatmadan kabul edip çeşme kenarına bıraktıkları çalgılarını sırtlarına atmışlardı. Kimin geceden bu yana ne hazırlık ettiği, bugün ne yaparlarsa daha çok eğlenecekleri hakkında bir sohbet başladı aralarında. Muhtar'ın evine dek konuşmuşlardı.