•1 GÜN SONRA•
•YAĞIZ•
Muhtarın evine geçince hazır bekleyen kahvaltı sofrasına oturduysak da iki tıfıl dışında kimsenin pek bir şey yediği söylenemezdi. Bize hazırlanan odalara geçtik. Banu'ya Muhtarın kızının odası teklif edilmiş, Banu'nun bizimle uyumasında bir problem olmadığını söylemesiyle yanımızda bir yer yatağı daha serilmişti. Bu Tolga'nın hoşuna gitmişti. Muhtara güvenmediği için Banu'nun bizden ayrı uyumasından yana değildi gönlü biliyordum. Çünkü ben de öyle düşünüyordum. Öte yandan askere asker gibi davranılması gerekiyordu. Ona kadın olduğu için ayrıcalık tanınması rahata alışmasına sebep olurdu ki rahatsız şartlara uyum sağlıyor olabilmesi gerekiyordu. Bu yüzden reddettiğini bilmek, benim hoşuma gitmişti.
Bir odada Banu ve Devrim'le birlikte biz yatmıştık. Diğer odada ise Tolga ile iki tıfıl kalmıştı. Akşama dek bir parça dinlenmiştik. Akşam yemeğinden sonra Jandarma Karakolluğuna geçmiş ve son durumu konuşmuştuk. Komutanın aklına köyde başka terörist olabileceği şüphesini iyi sokmuştuk. Bizden daha emin görünüyordu. Bunun için Muhtarla anlaşıp köy halkı hakkında bilmemiz gerekenleri bize sunması için zaman tanımıştık. Hangi evde kaç kişi yaşıyor bilmeliydik. Bu defa işin içine kimliği olmayanları da dahil etmesini birkaç defa söylemiştik. Geçen ki gibi bir yerden sürekli ağlacak bir kızın çıkmasını istemiyorduk.
Ayrıca köydeki herkesin yaşını ve mesleğini de bilmemiz gerektiğini söylediğimizde Muhtar isyan edecek gibi olmuştu. Bunu hazırlaması günler sürebilirdi. Bu kadar süreyi ona veremeyeceğimizi düşünüyordu ki bizim de aslında buna ihtiyacımız olduğunu bilmediği içindi. Tolga gereken süreye sahip olduğunu söylediğinde Devrim köyde kalabileceğimiz bir eve ya da lojmana geçme fikrini yeni düşünmüş gibi ortaya atmıştı. Aslında karakola gelirken Muhtarın evine yakın boş bir ev görmüştük. Gözümüze orayı kestirmiştik. Şehre taşınan ev sahiplerinin Muhtar'a sattığını öğrendiğimizde işimiz kolaylaşmıştı. Muhtar her ne kadar başları üzerinde yerimiz olduğunu söylese de oraya geçmeyi uygun bulmuştuk. Kira istemediğinde ısrar eden Muhtar'ı ikna etme işini Tolga'ya paslayıp dışarı sigara içemeye çıkmıştım. Peşimden geldiğinde ise esas görevle alakalı kısaca konuşup Muhtar'la eve dönmüştük.
Güne erken başlamaya alışkındım. Bir asker için bile erken denecek kadar bir erkenlikte hem de. Kolumdaki saat sabahın dördüne yaklaşırken üzerimde spor kıyafetlerimle dışarı çıkmıştım bile. Başta ısınmak için hızlı denecek şekilde tempolu yürürken biraz sonra koşmaya başlamıştım. Nisan sıcağından çok terk eden martın soğuğu tenimi keserken uykumun açıldığını hissediyordum. Bu bana iyi geliyordu. Koşarken bildiğim yolları takip ediyordum. Muhtar'ın evinden Jandarma karakolluğuna giden yolu es geçip köyün içine doğru ilerledim. Melek'in evinin önünden geçerken yavaşlamıştım. En son üç kız bu eve girmişlerdi. Bir daha hiçbirini görmemiştik. Muhtar bir ara yardımcısını gönderip kızını eve çağırdıysa da Efsun gelmeyeceğini söylemişti. Muhtar'ın kızı üzerinde çok geçerli bir otoritesi var gibi durmuyordu. Bu önemli bir bilgiydi. Çünkü işimize yarayacak gibi duruyordu.
Köy halkı Muhtar'a saygı duyuyordu. Jandarma Komutanı bile ahbabıyla tartışır gibi tartışıyor, günün sonunda birbirlerini zor duruma düşürmeyecek şekilde davranıyorlardı. Muhtarın sözü dışına bir tek kızı çıkıyor gibi duruyordu. Kızın ilgisini bu kadar askerden birinin çekmesi gerekirdi. Onun sayesinde Muhtar'a belki istediğimizi bile yaptırabilirdik. Bunu sonra düşünecektim.
Hızımı arttırıp çeşmeye doğru devam ettim. Hiç durmadan akan suda ellerimi ovuşturdum. Su öyle soğuktu ki avucuma doldurup içtiğimde doyduğumu hissettim. Sanki daha önce hiç su içmemiştim. Hoşuma gittiği için buraya tekrar geleceğimi biliyordum. Koşuma devam etmek için ileri gittiğimde karşıma teröristin sığındığı ev çıkmıştı. Durup evi inceledim. Köyün sonlarında duran ev dağdan kaçan bir terörist için ilk seçenek olması mantıklı olan yerdeydi. Adımlarımı geriye çevirip Muhtar'ın evine döndüm. Banyoya uğrayıp terimden kurtulduktan sonra bize verilen odaya geçtim. Devrim sese kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK ÇİÇEĞİ
General FictionVan'ın İran sınırındaki bir köyüne Şebeke isimli yapılanmayı kurutmak üzere gönderilen 6 asker. Görev aslında basittir. Paravan bir operasyon düzenle, Şebeke'yle ilişkisi olan herkesi tespit et, Şebeke'ye sız ve onu parçalayarak yok et. Bunları yapm...