•DEVRİM•
Türkiyeli'yi oturma odasına çıkarıp kaydı önüne koyduğum gibi çevirmesini söylemiştim. Bir yanım Türkiyeli'yi pataklamak istese de Tolga'nın uyarısı yüzünden bir şey görmemiş gibi davranmak zorunda olmak kanıma dokunuyordu. Banu'nun açık unuttuğu cihaz sayesinde konuşmalarına şahit olmam yetmemiş, bir de dövüşmelerini görmüştüm ki o dövüş değildi. Allah belamı versin ki dövüş değildi. Almış Banu'yu kilit altına bir şeyler konuşmuşlardı. Tolga olmasa camdan atlayıp ben ona kilit altına almak neymiş gösterecektim de Banu güzel karşılık vermişti. Tolga da bir Yağız'lığı tutmuş kimseye karışma diye uyarmıştı. İlhan'a karışma, Mithat'a karışma. Hepsini Banu halleder demişlerdi de kızın kuyruğundan it çakal mı eksik oluyordu?
Ben geçecektim karşılarına şöyle 'Hayırdır lan? Ben abisiyim,' diyecektim. O zaman görecektim Banu'nun meselesi kalıyor muydu, kalmıyor muydu? Ama işte medeniyet denilen şeyi öne sürmüş, elimi kolumu bağlamışlardı. Hayır yani medeniyeti siktir et desem Banu aptalı sen karışma diye karizmamızı çizecekti.
"Hadi lan o tartışma o kadar sürmedi," diye Mithat'ın omzuna biraz fazla sert vurmuşsam n'olmuştu?
"Tamam abi, sabret bitiyor," diyerek kulaklığı kulağına bastırmıştı. Ters cevap verseydi de kavga başlatsaydım keşke, diye düşünmedim değil. "Bitti," diyerek önündeki kâğıdı bana çevirdi. "Başında eksi işareti olanlar Tombalak dediğin kadının sözleri, diğerleri Efsun'un."
"Eyvallah," diyerek sandalyeye oturdum. Sonrasında bu kadar samimiyete gerek olmadığına karar vermiş, yandan bir bakış atarak kağıdı kaldırıp okumaya başladım.
-"Sen gidip elin askerlerine bizi mi kötülüyorsun?"
"Yok abla, valla..."
-"Abla deme! Kızım yaşında kız gelip karşıma bana hesap soruyor. Bu nedir?"
"Melek sadece beni düşündüğünden..."
-"Melek'inden başlatma! Senin bok yemen. Terbiyesizsin. Bir türlü terbiye almadın kimseden. Hizmetçinin elinde büyüyenden ne beklersin?"
"Bırakmasaydınız hizmetçinin eline. Alsaydınız beni de aranıza. Ben keyfimden mi..."
-"Nereye alsaydık seni? Kim alsaydı seni? Sebebi olmasaydın anamın, onun elinde büyürdün. Hepimizi koydun öksüz, bir başına. Senin yüzünden tüm kardeşlerim elime baktı. Çocuktum ben, ana olmak zorunda kaldım. Senin yüzünden koca evinde bile gelinlik edemedim. Koştum, koşuşturdum, ana olacağım kardeşlerime, dedim. Kıymetim kimse tarafından bilinmedi. Ne çektim ben kaynanamın elinden? Lanet olsun sana! Lanet! Evimizin laneti!"
"Ben öldürmedim anamı. Bebektim ben... ben nereden... bileyim."
-"Ruhun kötü senin. İçin pis. Öyle pissin ki doğduğunda getirdin pisliğini. Babam anasız çocuklarına yetemedi diye isteyene verdi, gönderdi. Hiçbir ablan gönlünce evlenmedi. Hepsi senin yüzünden değil mi? Bir de bizi kötü ediyorsun. Şeytansın sen. Şeytan!"
"Abla o anamın. Onu kırma. Abla yırtma anamın yazması o. Allah aşkına..."
-"Yok anan senin. Hepimizi öksüz ettin, anamın eşyalarını ne hakla alırsın? Utanmaz, edepsiz, arlanmaz! Bunların hiçbiri kalmayacak sana. Kardeşlerimin çeyizlerinde anamın saçının teli olmadı. Sana da kalmayacak. İçinin pisliğiyle babanın dizinin dibinde kalacak, çürüyeceksin."
"Abla... Deme öyle... Yapma, dur!"
-"Sen doğduğun gün hepimizin hayatını kararttın. Sen bizden öyle birini aldın ki bizi sersefil ettin. Senin de evine ateşler düşsün. Yansın için, çürüsün!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK ÇİÇEĞİ
General FictionVan'ın İran sınırındaki bir köyüne Şebeke isimli yapılanmayı kurutmak üzere gönderilen 6 asker. Görev aslında basittir. Paravan bir operasyon düzenle, Şebeke'yle ilişkisi olan herkesi tespit et, Şebeke'ye sız ve onu parçalayarak yok et. Bunları yapm...