YağNaz diye başımın etini yiyenler buyurun rızık zamanı 🥰
Keyifli okumalar ❤️
🔗🔗🔗🔗🔗
•YAĞIZ•
Saat gecenin üçüne yaklaştığında tüm evlerde sakinlik vardı. Bu sakinlik beni düşündürüyordu. Şu ana dek ortada bir sevkiyat sözü dolanmıştı bir kez. Bir daha da bahsi açılmamıştı. Ne sevkiyatı olacağından ne zaman olacağına kadar hiçbir detayı bilmiyorduk. Onların da bilmiyor olduğunu varsaydığımızda haberleşmelerini bekliyorduk.
Haberleşmiyorlardı. İki seçeneğimiz vardı elimizde. Biri cihazların ifşa olmasıydı. Bu seçenek artık çok daha olasıydı kafamda. Cihazların ifşa olması bizim de amacımızı ortaya sererdi. O halde bizim de burada ne aradığımızı biliyor demeklerdi. Buna göre çoktan oyun kurmuş olmalılardı.
Elimi çıkacağı belli olan sakal diplerinde gezdirip kaşınan yerleri tırnaklarımla rahatlattım. Çoktan onlar tarafından kurulmuş bir oyunun içinde olduğumuz düşüncesi de bir kuruntudan ibaret olabilirdi. Cihazların işe yaracağına o derece inanmıştık ki bir sonuç alamamamız bizi kötü senaryolara sürüklüyor olabilirdi.
Bunun ayrımını yapmalıydım. Kuruntuları, hevesleri bir kenara bırakıp her zaman yaptığım gibi mantık çerçevesinde bakmalıydım olaylara.
Evlere yerleştirdiğimiz dinleme cihazları ortaya çıksaydı aklı olan kişinin ilk yapacağı şey temizlik olacaktı. Daha akıllı olanın yapacağı ise oyun içinde oyun kurarak yanlış bilgilerle bizi ayakta uyutmak olacaktı. Muhtarlar ikisini de yapmıyorlardı. Aptal olma olasılıklarını değerlendirmeye almaya gerek yoktu. Şebeke aklı çalışmayan adamı içine dahil etmezdi.
Bir sonuca varmak gerekirse sevkiyat sözünün ardından gelecek olan bilgi bizim için çok önemliydi. Kurdukları bir oyunun içindeysek yanlış bilgi alacak, kullanılmış olacaktık. Hiç bilgi gelmezse de bunun anlamı da ifşa olduğumuz olacaktı. Bu iki ihtimalde asıl görevimiz ortaya serilmiş diyecektik.
Sevkiyatla ilgili gelen bilgi doğru bilgi olursa ancak o zaman muvaffak olacaktık. Her iki muhtar da amacımızı anlamamış, asıl görevimizde başarıyla devam ettiğimizden habersiz olacaklardı.
Fakat biz gelen bilgiye riayet etmeden onun doğru olup olmadığını anlayamazdık. Her şekilde onlardan gelecek olana muhtaçtık.
Düşünmek daha fazla düşünmekten başka bir şey getirmiyordu. Elimde daha fazla veri olmadan çıkmazda dolanmaktan başka bir anlama gelmiyordu. Cihazı otomatik kayıta bıraktım. Bir sigara yakmak üzere odadan çıktım.
Bu gece için uyuyabileceğim bir saatten fazlası yoktu bana. Bir saat sonra saat dörde gelecek, tüm duyularım benden habersiz uyanacak, bir daha da uyumama izin vermeyecekti. Bu yüzden kalan o bir saati kaçırmadan odama geçip uyumayı düşünüyordum.
Oturma odasının kapısını kitlerken sigara paketimi de elime almıştım. Odama geçip içersem kokunun kattaki diğer odalara da gideceğini biliyordum. Nazende'nin sigara kokusundan hoşlanmadığı aşikardı. Onun uykusunu rahatsız etmemek için dışarı çıktım.
Merdivenlerin başında durup sigaramın ucunu tutuşturacakken ayakkabılar arasında eksiklikleri fark ettim. Nazende'nin ayakkabısı yoktu. Sigarayı yakmadan dudaklarımdan indirip merdivenlerden hızla indim. Alt katın önüne indiğimde kayıp olan ayakkabıları kapısının önünde bulmuştum.
Bu katta da Devrim'in ayakkabıları eksikti. Devrim belli ki evde değildi. Onu es geçip Nazende'nin buraya neden indiğini anlamak için ışığı yanan mutfağa doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK ÇİÇEĞİ
Ficción GeneralVan'ın İran sınırındaki bir köyüne Şebeke isimli yapılanmayı kurutmak üzere gönderilen 6 asker. Görev aslında basittir. Paravan bir operasyon düzenle, Şebeke'yle ilişkisi olan herkesi tespit et, Şebeke'ye sız ve onu parçalayarak yok et. Bunları yapm...