SAVCIM (49.BÖLÜM)

18K 926 668
                                    

Sınır 500 oy 500 yorum.

Okuyan herkes 10 yorum yapsa yorum hayliyle geçer.

Sınırın çok olduğunu düşünen varsa önceki bölümün okunmasıyla oy ve yorumunu incelesin, beni anlar.

Neyse, keyifli okumalar Savcım okuyucuları ❤

&&&&

Sabah gözlerimi araladığımda kendi odamdaydım. Uykulu gözlerimle yavaşça doğruldum.

Gözlerimi ovuşturacağım esnada ayaklarımı kıpırdatamadığımı fark ettim.

Yağız ayaklarımın bittiği yerde bana ters bir şekilde yatmış, bacaklarıma sarılıyordu.

Ayak parmağımla çenesine dokundum.

Huylanarak yüzünü diğer tarafa çevirdi. Bacağımı kurtarmaya çalıştım. Tam kurtardığım esnada yavaşça doğruldu. Uykulu gözleriyle mayhoş mayhoş etrafa baktı. Yatakta dizleri üstünde yürüyerek yanıma gelip kollarını bana sardı. "Sana da günaydın." Diye fısıldadım, kolları arasındayken. Sözlerimi görmezden gelip başını göğsüme yerleştirdi. Uykulu sesiyle fısıldarcasına "Biraz daha uyuyalım." Dedi.

Bu haline gülümseyip kollarımı sararak kendimi uykuya bıraktım.

Dün gece eve geldiğimde Yağız beni odama bırakıp gideceği esnada yere takılıp düşmüştü. 2 saat onu kaldırmaya çalışmıştım, sonunda pes edip yatağıma oturduğumda yere uzanıp telefonuyla ilgilenmişti.

Çok geçmeden bizim fotoğrafımızı paylaştığını fark etmiştim.

Her ne kadar yüzümün görünmediği bir foto da olsa "Sonuç olarak paylaştım. Bu ilk ve sondu." Diyerek kendini savunmuştu.

Kafasına yastık atıp, çarşafı üstüme atıp  trip moduna girmiştim.

15 kere kolumu dürtükleyip "Küstün mü lan?" Diye sormuştu.

Evet, üşenmeden saydım.

En sonunda zorla yanıma yatmıştı ama garip bir şekilde sabah benim konumuma ters bir şekilde yatmıştı.

Bu da yeteneklerinden biri olmalı.

Uykuya dalalı 10 dakika olmadan Pusat ve Gece kapımıza hayvan gibi dayanıp kırarcasına vurmaya başladılar.

"Uyanın artık!"

Yağız, küfür savurarak yataktan kalktı. Gözleri kapıyı bulduğunda yavaşça bana döndü. "Ben elimi yüzümü yıkayacağım. Kapının dışındaki veletleri sen halledersin Hatunum."

"Zevkle." Diyerek ayağa kalktım.

Vücudumu esnetip biraz olsun sakin olmaya çalıştım.

Yok, işe yaramıyor.

Dolabımı açıp köşeye sıkıştırdığım sopayı elime aldım.

Bu gibi durumlar için itinayla saklıyordum.

Demek bugüne nasipmiş.

Sopayı arkama saklayarak kapıyı açtığımda başlarını kapıya yasladıkları için ikisi de yere yapıştı.

Hızla toparlanıp ayaklandıklarında gülümsedim. Bu gülümseme samimi bir gülümseme değildi.

"Ablacığım? Uyandın mı?"

"Yok hâlâ uyuyorum." Diye söylendiğimde Pusat gülümseyip yaptıklarını toplamaya çalıştı.

"Uykudan uyandığında çok tatlı olduğunu söyleyen oldu mu kankacığım? Çok tatlı, çok şirin duruyorsun."

SAVCIM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin