GRUBA HOŞ GELDİNİZ

22.Bölüm

Bölüm ithafı nazra4444

O istedi diye bölüm atıyorum nsjsnsj
Aşk kadın evlilik düşünür müsün?
İstemezsen de kaçırırım benlik sıkıntı yok.

Neyse aşkımsular sonraki bölüm için 30 yorum istemek ben.
Because why not???

İyi okumalar canlarrr...

Selim bize gelmiş ve daha konuşamadan annem onu göndermişti. Yalnız anne o sana değil, bana geldi!

Neyse şimdi Güneş, Alya ve ben, Güneş'in annesinin yaptığı poğaçaları gömerken dedikodu yapıyorduk.

İyice anneme benzemeye başladım...

"Ya Alya sen kıt mısın? Hani şu karşı apartmanda oturan Hatçe abla var ya,"

"Ee?"

"Heh işte onun oğlu sözleniyormuş."

"E bize ne bundan?"

"Bırak Güneş ya dedikodu yapılmaz bununla."

"Ya ne alakası var? Anlatıyorsunuz, dinliyorum ama bize ne Hatçe ablanın oğlunun sözlenmesinden?"

"Öyle çünkü sus!"

"Ay tamam. Neyse Güneş başka patatesli var mı?"

*Sömürdün bizi!"

"Aç olmam benim suçum değil!"

"Kız haklı dağılın."

"Ya Esra sende mi?!"

"Haklıya hak vermeyip ne yapacaktı? Aferin kız! Çak bir beşlik!"

"Uçtun sende."

"Güneeeeeeee...eeeşşş!"

Selda teyzenin bağırmasıyla ellerim otomatikman kulaklarıma gitti. Kızlar beni bildiği için Güneş kalkıp annesinin yanına gitti, Alya da o sırada saçımla oynayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Kısa bir süreden sonra kendime geldiğimde Güneş elinde bir bardak su ile içeri girdi. Suyu içip masaya bıraktım. Mahcup bir yüz ifadesiyle onlara baktım.

"Özür diler-"

Güneş sinirli çıkan sesiyle sözümü kesti.

"Ne demek özür dilerim!? Her zaman hele ki senin suçun olmayan bir şeyde özür dileyemezsin!"

"Katılıyorum! Esroş, yapma bunu kendine. Sadece kendini yorarsın."

"Tamam. Haklısınız. Teşekkür ederim." deyip ikisine de aynı anda sarıldım.

Onlar olmasaydı ben ne yapardım..

/*****/*****/*****/*****/*****/*****/*****/*****/*****/

Aradan geçen birkaç saatin ardından kapının çalmasıyla Güneş odadan çıktı.

"Kim geldi ya?" diyerek kapıya doğru ilerleyen Alya'nın arkasından gidiyordum.

Güneş kapıyı açtığında gördüğümüz kişilerle kısa çaplı bir şok geçirdik.

"Taha abi!"

Üçümüzün de aynı anda söylediği şeye gülüp içeri girdiler. Abim, Taha abi ve Berk gelmişti.

"Berk?"

"Sevgilim?"

"Kuzi?"

"Güno?"

"Abi?"

"Esra?"

"Çocuklar?"

"Anne?"

"Selda teyze?"

"Selda abla?"

"Hâlâ?"

"Ay durun tamam yeter!"

"Takıldınız cidden."

"Bozuk plaklar sizi."

"Yalnız ben burada senden başka bozuk plak göremiyorum?"

"Hoşt lan sevgilime ne diyon?!"

"Pardon abi."

"Buna random güldüm."

"Hani?"

"Bak şimdi Batu abi,"

"He baktım."

"Se je se je se je"

"Anlıyoruz Güneş."

Herkes Güneş'i boş verip salona girdi. (Ben de dahil.) Güneş kendi yaptığı espriye gülerek yanıma oturdu. Salak bu yemin ediyorum.

"Ee," dedi Alya. Cidden ben de merak ediyordum. Ee?

"Ne ee?" diye saçma bir soru sordu abim. Ona ciddi misin der gibi baktım.

"Niye geldiniz?"

"Aşk olsun Alya'm gelmese miydik?"

"Ben gelmeyin demedim, gelme amacınız ne diye sordum."

"Ha evet. Öyle geldik."

"Şu an buna topluca inandık." dedim sessizliğimi bozup.

"İnanmazsan inanma veled."

"Yalnız ben 1.74'üm?"

"Benden kısasın Esra baba."

"Ya abi bir şey de şuna!"

"Aranızda 3 cm var Taha. Uzatma istersen."

"Ya 1.60'lara yazık değil mi ya!" diye araya daldı Alya.

"Değil tabi yavrum. Sen kısa daha güzelsin."

"Ha yani uzun olsam çirkinim?"

"Onu mu dedim ben?"

"Ben anlayacağımı anladım."

"Batu bir şey de" dedi dişlerinin arasından Berk.

"Alya kuzum hiç olur mu? Bak sen ne kadar güzelsin. Esra uzun ama çirkin mi?"

"Haklısın tamam."

"Ben hep haklıyım."

"Ee Güneş,"

"Efendim Taha abi?"

"Abine başlayacam şimdi!" sessizce söylemişti bunu. Ben bile zor anladım yanında oturuyorum.

"Efendim? Bir şey mi dedin?"

"Yoo! Ben bir çıkayım çok sıcak oldu burası." diyerek apar topar ayağa kalktı.

"Lan dur daha yeni geldik."

"Siz oturun ya ben gelirim birazdan."

"İyi bari."

Güneş'in, Taha abi gittiğinde ki hüzünlü bakışlarını görmemiş değilim bu arada.

Bunu boş verip abimlere katıldım. Güneş de o sırada bize içecek bir şeyler almaya gitti. Bunda bir haller var ama hadi hayırlısı.