5.Bölüm

6.8K 245 64
                                    

Medya:Selim Akar

Arkadaşlar bölüme geçmeden önce bir uyarı yapmak istiyorum. Lütfen okuyup beğendiğiniz bölümleri voteleyin ve yorum yapın. İlginiz için şimdiden teşekkürler.💜

"Peki, madem seni yanlışlıkla ekledik. Neden bunu söylemek yerine bizimle buluştun?"

"Şey aslında söyleyecektim ama-"

"Ama bizimle oynamak istedin."

Sözümü kesen Ege'idi. Artık ne yapacağımı bilmiyordum ve sabrım taşıyordu. Onlara öfkeli bir bakış attıktan sonra bana soruyu soran Yağız'a döndüm.

"Hayır sadece benim hiç arkadaşım yok ve belki de sizinle iyi anlaşabiliriz diye düşündüm. Duruma bakılacak olursa yanılmışım!"

Tamam. Kabul ediyorum. Tam olarak böyle düşünmemiştim. Ama sinirlenmiştim -bunu yapacak hakkı nereden buluyorsam artık- ve gerçekten onlarla arkadaş olmak isterdim.

"Neden hiç arkadaşın olmadığını şimdi anladım."

Bunu söyleyen de Ege'idi. Ona öldürecekmiş gibi baktım ve topu ayağına atıp sahadan çıktım. Gerçekten böyle düşündüğüm için kendimden utanmalıydım. Ah salak kafam, ah!

Eğer bu halde okula gidersem hiçbir şey anlamazdım. O nedenle bir parka gidip salıncakta sallanmaya başladım. Sonra yanımda bir hareketlenme hissettim ve soluma döndüm. Hafta sonu bizim binada gördüğüm çocuk solumdaki salıncağa oturmuş sallanıyordu. Bir an bana döndü ve başımı öne eğdim. Onu yok sayarak bugün olanları düşündüm. Gerçekten berbat bir gündü. Cidden nasıl böyle mallık edebilmiştim?

Birden gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Kendimi durduramıyordum. Durdurmak da istemiyordum zaten.
Öyle hüngür hüngür ağlamıyordum ama yaşlar kovadan boşalırcasına akıyordu.

Bir an omzumda bir kol fark ettim ve ağlamayı kestim. Başımı yavaş yavaş soluma çevirdim. Binada gördüğüm çocuk salıncaktan inmiş ve bana sarılmıştı. Tek elimle gözlerimi ve burnumu sildim. Benden hiç ayırmadığı gözlerini kısarak güldü. Gülünce çok güzel oluyordu.

Kendine gel Esra! Sadece güldü. Sende gülebiliyorsun.

Haklısın iç ses. Bende güldüm ve salıncaktan indim. Saate baktım. Son dersin bitmesine 15 dakika kalmıştı.

"Bir yere mi gideceksin?" dedi. Başımı evet anlamında salladım. Şu an eve gidemezdim. Okula da öyle. Nereye gideceksin o zaman?,diye sorabilirsiniz. Sadece yalnız kalmak istiyordum. Kim olduğunu bilmediğim biriyle değil. Kendimle...

Tam parktan çıkacakken koşarak önüme geçti. Ona tek kaşımı kaldırarak baktım.

"Bu arada ben Oğuz. Sen?"bana elini uzattı. Bende tutarak cevap verdim.

"E-Esra ben." Güldü. Utanarak elimi çektim ve başımı öne eğdim.

"İletişim kuramadığın için utanmana gerek yok." Başımı tekrar kaldırdım ve 'tamam'dedim. Sonra parktan çıktım.

Sokakta nereye gittiğimi bilmeden boş boş yürüdüm. Birden arkamda adım sesleri duydum. Yavaşça arkama döndüm ve 40'lı yaşlarında bir adam gördüm. Fazla önemsemeden yürümeye devam ettim. Adamın adımları hızlandı. Bende hızlandım. Sonunda bir ara sokağa girdim. Arkama baktığımda onu göremedim. Derin bir nefes aldım ve yürümeye devam ettim. Bir yandan arkama bakıyor bir yandan yürüyordum.

"Sanırım gitti." dedim kendi kendime. Az sonra tekrar adım sesleri duydum kalbimin sıkıştığını hissettim. Önüme döndüğümde tam karşımda duruyordu. Bir adım geriledim. Bana yaklaştı. Telefonumu cebimden çıkartıp 155 tıkladım. Tam arayacakken telefonu elimden aldı ve beni duvara itti. Telefonumu yere attı. Almaya çalıştım ama ayağıyla üstüne bastı ve kırıldı.

"Yapma!" dedim ama o beni dinlemiyordu. Beni kolumdan tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Bırak beni. Kolum acıyor!" dedim ve yüzüne tokadı geçirdim. Bana öfkeyle baktı. Korkuyla kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. Çabalarım hiçbir işe yaramıyordu. Ben ne olduğunu anlayamadan kolumu bıraktı ve beni tekrar duvara doğru ittirdi. Acıyla bağırdım. Ama sesimi duyan kimse yoktu.

"Yardım edin!"

"Kapa şu çeneni!" dedi ve beni tekmeledi. Gözlerim karardı, artık hiçbir şey göremiyordum.

"Yardım..e-edin..."

Insta: bytr_reminee 
Pin: holldme4everr 
Sc: it-couldbe

GRUBA HOŞ GELDİNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin