NOLDU BILIYONUZ MU?
KITABA DEVAM EDIYORUM!!
Bence bir alkışı hak ettim. Baya uzun zamandır yazamıyorum. Nedeni de işte derslerim falan epey düşmüştü onların üzerine yoğunlaştım ve sonra birden dedim ki Wattpad diye bir uygulama vardı sanki. Bende kitap falan yazıyordum. Bir bekleyenim vardır herhalde, dedim veee işte buradayım! Bundan sonra konuyu hiç saptırmadan ve olabildiğince hızlı bölümler yazacağım. Ben yazarken keyif alıyorum umarım siz de okurken alırsınız.İyi seyirler!
Adana'ya gidek mi çobrasından içek mi?
Dur lan o böyle değildi. Aman her neyse. Şimdi ne yapıyorum biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz tabi. Kâhin değilsiniz ya, nereden bileceksiniz?
Yine yedim kafayı. Aneee kızın 3 harflilerle iletişime geçti anee!
Neyse çok boş yaptım biraz da Arçelik yapayım. Ne anlatıyordum ben bu arada? Heh, hatırladım. Yağız'la olan konuşmadan sonra şimdi kıyafet seçiyordum. Yani tam olarak seçemiyordum ama neyse.
Dolabın önünde dizlerimin üstünde oturmaktan yorulup biraz da bağdaş kurup oturdum. En sonunda sarı, dar bir bluz ve geniş, bol paçalı bir pantolon seçtim.
Hızlıca seçtiklerimi üzerime geçirip saçımı da taradım. Dudaklarıma şeffaf bir lip gloss sürdüğümde artık hazırdım. Önceden hazırlamış olduğum çantamı omzuma alıp ayakkabılarımı giymek için dışarı çıktım. O sırada annemin içeriden çığırmalarını işittim."Kız kör olmayasıca nereye gidiyon?!"
"İlelebet aşk bu bendekiii! Kör olası yaktı içimiii!"
"Oraya gelirsem ben yakcam seni ha! Nereye gidiyon de hele."
"Gidiyorum cehennemin ta dibinee!"
"Ay delircem."
"Arkadaşımla buluşacağım. Ders çalışacağız."
"Kim kız bu arkadaş? Güneş ders çalışmanın ne olduğunu bile bilmez."
"Arkadaşımı bu kadar iyi tanıyor olman iyiye alamet değil. Neyse, Yağız ile buluşacağız. Anlattım ya sana."
"Hatırlıyorsam Arap olayım." diyerek güldü ve devam etti, "İyi bak kendine."
"Tschüss!" (Almanca hoşçakal demek)
Yolda giderken önüme çıkan taşa gözlerimi kısarak baktım. Artık o benim yol arkadaşımdı. Bu yolda beraber ilerleyecektik.
"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!" diyerek onu ayağımla tekmelemeye başladım.
Buluşma yeri olarak belirlediğimiz kafe evime 5 dakikalık yürüme mesafesinde olmasına rağmen önümdeki taş yüzünden ben bu yolu 15 dakikada anca yürüyebildim. Lanet taş sürekli yön değiştirip durdu! Bende dövdüm falan.
Cam kenarındaki boş masalardan birine geçip Yağız'ın gelmesini beklemeye başladım. Yaklaşık 6 dakika sonra kapıdan girdiğini görüp ayağa kalktım. Nedenini inanın bilmiyorum. Kıçımda kurt var herhalde duramıyorum.
Bana doğru yürümeye başlayınca ufaktan tebessüm edip yerime oturdum. Sonra tekrar kalkıp onunla tokalaştım.
Ya sen harbi geri zekalısın.
Aa ne tesadüf iç ses ben de aynını düşünüyordum (!)
"Selamünaleyküm."
"Ve aleykümselam kardeşim."
Ve mal olduğunu kanıtladı.
Sussana be!
"Nasılsın?"
"İyi, sen?"
"Seni gördüm iyi oldum." deri gülerek.
Ooohaa yavaş gel yeğen.
"Teşekkür ederim. Oturalım mı?" Benim soruların kalite şaka mı??
Tekrar gülerek başını aşağı yukarı salladı ve oturdu.
Halay çekcek hali yok ya.
Olabilirdi belki..
"Sen adamın dibisin bu arada. En iyi arkadaşım falansın artık."
"Ne demek rica ederim. Başlayalım mı?"
"He olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRUBA HOŞ GELDİNİZ
HumorGüzel bir kızın yakışıklı 5 erkekle tanışması ve gerisinde yaşayacakları hem romantik hem tutkulu hem de eğlenceli hikayenin ele alındığı bu kitaba hepinizi bekliyorum...🤪 Düşük IQ:Ya siz niye evlenmiyorsunuz ki Salak: Katılıyorum nikâh şahidiniz b...