12.Bölüm

1.8K 39 0
                                    

Gözlerimi açtığımda hava hala kararıktı ve beni izleyen bir çift göz vardı. Başım ağrımıyordu ama midem çok bulanıyordu.
"Yiğit abi." Dedim
"Hı?" Dedi
"Neden eve gitmedik?" Dedim mahur mahır kendimi çok yorgun hissediyordum.
"Buraya gelmek istedin bende kırmadım seni." Dedi
"Hım." Dedim hala göğsünde yatıyordum ve çok rahattım hiç de bozasım yoktu.
"Rahatın yerinde galiba." Dedi
"Fazlasıyla." Dedim
"Utanmadın." Dedi
"Bilmem utanmadım mı?" Dedim
"Utanmadın ve çok mutlu etti beni." Dedi ve burnumu sıktı.
"Ya yapmasana." Dedim
Burnumu bırakıp sarıldı fırsattan istifade edip sarılıyordu bana benimde hoşuma gidiyordu yalan değildi.
"Halimden çok memnunum ama gitmeniz gerek güzelim." Dedi
"Yaa." Dedim
"Hasta olursun biraz daha yatarsan ikimizde hasta olmanı istemiyiz." Dedi
"Ama göğsünde yatıyorum ve altımızda örtü var manzara da çok güzel." Dedim cümlemi bitirdim mide bulantısı geldi hızlıca kalktım kalkmamla başım döndü Yiğit abi beni tutamadan düştüm tekrar kalktım ve bir köşeye geçip kusmaya başladım saçlarımdan tutup yardımcı oldu bana.
Midemdeki her şeyi çıkardıktan sonra anca rahatlamıştım kusmaktan nefret ediyordum ama alkol alınca böyle oluyordu.
Yiğit abi bir ara saçlarımı bırakıp gitmişti geri geldiğinde elinde su vardı getirdiği suyla ağzımı çalkaladım ve yüzümü yıkadım.

"Galiba eve gitme vaktimiz geldi." Dedim
"Galiba,hadi gel bakalım." Dedi ve belimden tuttu beni biraz başım dönüyordu kafamı göğsüne koydum ve beni arabaya bindirmesine izin verdim. Ben oturduktan sonra kemerime uzandı suratlarımız çok yakında birbirimize nefesi yüzümde dağılıyordu. Tepki vermeden durmaya çalıştım. Ama nabzım ritmini kaçırmış maraton koşuyordu.

Kemerin click sesini duyunca Yiğit abi geri çekildi bende tuttuğum nefesimi bıraktım.
"Bu kadar korkma benden yemem seni." Dedi Yiğit abi soğuk bir sesle.
"Senden korktuğumu da nereden çıkardın?" Dedim
"Rahat bir nefes vermenden." Dedi arabayı çalıştırırken.
Güldüm heyecanlandığımı bilmesine gerek yoktu. Evin önüne gelene kadar konuşmadık hiç. Evin önünde durunca bana baktı. Gülümsedim ve etrafı kontrol ettim. Kimse yoktu zaten saat sabaha karşıydı.
Yanağına yaklaştım ve hızlıca bir öpücük bırakıp geri çekiliyordum ki belimden yakaladı beni.

"Kaçabileceğini mi zannettin küçük yaramaz?" Dedi keyfi yerine gelmişti.
"Ya ama ben küçük bir jest yapıp kaçacaktım." Dedim dudaklarımı büzerken.
"Büzme o dudaklarını, kötü şeyler olur." Dedi
Güldüm.
"Ben 27 yıllık hayatımda böyle güzel bir gülüş ne duydum ne gördüm be kızım."Dedi
Beni nasıl utandıracağını çok iyi biliyordu.
"Ben kaçsam mı artık çok geç oldu." Dedim
"Yok kaçma kalalım böyle kokun dolsun burnuma nefesin nefesime karışsın gözlerin gözlerime." Dedi
"Rakının içinde romantiklik ilacı falan mı vardı?" Dedim
"Ben hep romantiktim de atış izni anca verildi." Dedi masadaki konuşmamızdan bahsediyordu.
"Abim duyarsa o atışlar bir yerlerimize saplanacak ama hayırlısı." Dedim
"Mert Uğurlu'dan korksaydım kardeşine meftun olmazdım." Dedi ve göz kırptı.
Artık gitmem gerekiyordu yoksa inemeyecektim bu arabadan. Ellerinden kurtulup kapıyı açtım. Arabadan indim kapıyı kapatmadan onu gıcık etmek için;
"İyi geceler abilerin en yakışıklısı." Dedim ve gülerek kapıyı kapattım ona abi dememe deli oluyordu.
Sessizce bahçeye girdim ve kapıya ilerleyip anahtarı kilide soktum ve yavaşça çevirdim ve eve girdim kapıyı geri kapatıp kilitledim ve hızlı ve sessiz adımlarla yukarı çıktım. Ama yakalanmam sanıyordum ki annemlerinin odasının kapısı açıldı ve Nur Sultan'ım kapıda göründü.
"Anneciğim." Dedim
"Kızım." Dedi bu kadını görünce en sarhoş insan bile ayılırdı.
"Anneciğim sen niye kalktın bu saatte?" Dedim
"Kızım gelmiş karşılayayım dedim." Dedi
"Eh karşıladığına göre odama gideyim ben." Dedim
"Git sen git yarın sabah görüşeceğiz biz seninle." Dedi dayağımı yemeden odama girdim ve üzerimdekileri çıkarıp kendimi yatağa attım uyumazsam bir daha uyuyamazdım.

ADA MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin