21.Bölüm

393 7 2
                                    

Sabah uyandığımda Yiğit yanımda değildi aşağıdan gelen seslerlerden aşağıda olduğunu anlamıştım. Tişörtümü giyip banyoya girdim ve işlerimi görüp elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım ve aşağıya indim. Merdivenlerden inince etrafın derli toplu olduğunu gördüm ah benim becerikli sevgilim diye düşünmeden edemedim. Sessizce arkasından yaklaştım ve beline sarılıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

"Günaydın sevgilim." Dedim ve yanına iliştim.

"Günaydın güzelim." Dedi ve yanağımı öpüp domateslerini doğramaya devam etti.

"Erkencisin bakıyorum da." Dedim

"Hayatımda uyuduğum en güzel uykuydu ondan uykumu aldım." Dedi ve gülümsedim.

"Her şeyi yapmışsın ama bana yardım edecek bir şey kalmamış." Dedim ve dudak büzdüm.

"Çayı demleyip domates ve salatalığı sofraya götürebilirsin." Dedi

Ocağa dönüp çayı güzelce demledim ve tabağı alıp bahçeye çıktım sofrayı bahçeye kurmuştu.

İçeriden müzik sesi duyulunca Yiğit'in yanına döndüm ve elinden tuttum beraber dans etmeye başladık beni kendi etrafımda döndürdü ve bir süre daha dans ettik en son dudaklarımdan bir öpücük çaldı ve ayrıldı benden. Gülümsedim ve çalan müzikle kendi kendime oynayarak bahçeye çıktım göle doğru ilerledim. Evet sevgilimin dedeleri çok şansılarmış ki böyle güzel bir arsaya ev dikmişler göle çok yakındı evleri.

"Naz'ım hadi sevgilim kahvaltı hazır." Dedi

İskeleye gidemeden geri döndüm ve sofraya oturmadan çayları koydum ve sofraya oturdum.

"Ellerine sağlık sevgilim." Dedim

"Afiyet olsun güzelim." Dedi

Kahvaltımıza başladık göl manzaralı bir yerde kahvaltı yapmak güzel oluyordu.

"İlerde böyle bir evde yaşamak ister misin?" Dedi

Gülümsedim tabiki de isterdim evlilik fikrinden korkuyordum ama Yiğit'le yazları böyle bir evde piknik yapmak akşam yemeklerini yemek beraber göle girmek,kışın da camın arkasından gölü izleyerek kahvemizi yudumlamak çok güzel olurdu açıkçası.

"Çok isterim burayı çok seviyorum." Dedim

Yiğit sadece tebessüm etti ve kahvaltısına geri döndü.

Kahvaltımız bol kahkahalı ve bol sohbetli son son çaylarımızı içerken kapı sesi duyuldu. Şaşkın gözlerle Yiğit'e döndüm.

"Birini mi bekliyordun?" Dedim

"Hayır." Dedi

Beraber sofradan kalktık.

"Acaba hırsız falan mı?" Dedim aptal bir şekilde

"Naz kusura bakma ama aptal mısın sevgilim hırsız olsa kapı mı çalar." Dedi

Bir anda kahkaha atmaya başladım. Kapıyı açtık ve karşımızda gördüğümüz manzara beni hem üzdü hem sevindirdi hem de şaşırttı.

Karşımda Melodi, abim, Ozan, süveyda, alp, ılgın, han, yaser, Nil ve Yaren vardı.

Yiğit'e baktığımda baygın ve sinirli bakışlarla onlara bakıyordu.

"Sizin burada ne işiniz var?" Dedi

"Kardeşimi seninle yalnız bırakacağımı düşünmedin herhalde kardeşim." Dedi abim ve müsaade almadan içeri daldı.

"Abii!" Dedim ve içeri girenlere baktım Han'a yaklaşıp boynuna sarıldım geldiğinden beri düzgünce görüşememeştik onu çok özlemiştim.

"En son görüşüyorduk 2 hafta geçti üstünden." Dedi ve başımın üstünü öptü

ADA MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin