Bölüm 27

58 2 0
                                    

Soğuk hava iyice kendini belli ediyordu artık. Kabanına iyice sarıldı ve kendini binadan içeri attı. Görevlilerin hepsi onu artık tanıdığı için geçerken herkesin selamını almıştı. En sonunda kocasının ofisinin olduğu kata gelmişti.

"Merhaba Aslı, Ali içeride mi?"

"Evet ama misafiri var Ayşe hanım. Biraz bekleyin isterseniz."

"Tabi. E nasıl gidiyor?"

Kızla havadan sudan sıradan muhabbet ederken odanın içerisinden bağırış sesleri yükseldi. Ali bir kadınla kavga ediyordu. Müşterisi olsun olmasın, Ayşe dayanamayıp odaya girdi ve girdiğinde... 

Bir çift mavi göz, alev kırmızı saçlar.

"Ayşe'm." 

Çok film izlemişti, çok da kitap okumuştu ve bu tür sahnelere çok denk gelmişti. Her zaman, başıma böyle bir şey gelirse soğukkanlı kalırım diyordu kendine ama asla öyle olmuyordu.

"Ben ... sizi yalnız bırakayım."

"Hayır Ayşe! Burada kalıp her şeyi sen de duyacaksın."

Ortada dikilen kadını görmezden gelerek karısının yanına geldi ve kollarıyla sardı onu. Adamın titrediğini fark etti Ayşe. Kokusunu içine çekip duruyordu. Sakinleşmeye çalıştığını fark etti... 

Bir saniye, bu kadın ölmemiş miydi?

Ali yalan mı söylemişti, yoksa Ali'ye mi yalan söylenmişti? Kim böyle bir şeyin yalanını söylerdi ki?

Adamın nefesleri düzelmişti, geri çekilip gözlerinin içine baktı ve yüzüne fark edilir bir rahatlama gelmişti.

"Evet Yeliz. Ne diyordun?"

"Tebrik ederim. Bulmuşsun birini."

"Konuyu saptırma."

"Beni yanlış anlamanı istemem Ali. Senden sadece oğlum için yardım istemeye gelmiştim."

Oğlum? O çocuğun Ali'nin olma ihtimali var mıydı peki? Hani hiç görüşmemişti kızla?

"Bak Yeliz, Ercan'ın bana yaptığı şey evet, affedilemezdi. Ama ben şu an karımla ve şimdiki hayatımla o kadar huzurluyum ki ... Hatta iyi ki yapmış da Ayşe ile evlenmişim."

"Peki bana yaptığını biliyor musun Ali? Yangından kurtuldum, yüzüm yandığında ve hiç düzelmeyeceğini öğrendiğinde, bacağımı kaybettiğimde arkasına bile bakmadan kaçtı gitti. Hem de karnımda bebeğiyle. Ben o bebek ile yaşama tutundum haberi yok! Şimdi de küstahça gelip benden onu koparmaya çalışıyor!"

Ayşe bu kadının anlattıkları ile neredeyse ağlayacaktı. İyi ki de saçma sapan bir şey yapıp gitmemiş, kalıp kocasının yanında olmuştu. 

Eğer Ali ve bu kadın beraber olsaydı kadın eski halinde olurdu, belki de oğlum dediği Ali ve onun oğlu olurdu. Kendisi mi? Ya amcası gebertmiş olurdu ya da amcasının para karşılığı verdiği yaşça büyük biriyle evli olurdu.

Bu ihtimali bir daha aklına bile getirmek istemedi. Kocasına daha da sıkı sarıldı istemsizce. O olmadan ne yapardı Ayşe?

"Sana elimden geldiğince yardımcı olacağım Yeliz. Arkadaşımın babasının hukuk firması var, eminim onlar elinden geleni yapar. "

"Teşekkür ederim Ali..."

Ayşe eski bir aşkın alevleneceğini sanarken ortada sadece oğlundan ayrılmak istemeyen bir anne vardı.

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin